Kuvözden mezara

Kadersizliği daha dünyaya gözlerini açtığında başladı Atiye bebeğin. Annesi erken doğum yaptığı için kuvözde kalmıştı 9 gün boyunca. 27 Haziran'da doktorlar 'tamam' dediler. 9 günlük Atiye bebek, babaevine hareket etti. Saat 16.50'de annesi Asiye'nin kucağında Ceyhan'ın kenar mahallesi Gaziosmanpaşa'daki evin kapısından girdi. Babaannesi, adını taşıyan torunu Atiye'yi kucağına aldığında mutluluğuna diyecek yoktu. Ancak, sadece 5 dakika sevebilmişti torununu Atiye kadın. Kayınvalide, anne ve 9 günlük bebeğe mezar oldu 3 katlı bina, korkunç depremle birlikte.

18 Haziran'ın sabahına karşı Ceyhan Devlet Hastanesi'nin doğum servisinde birbiri ardına eklediği sigaralarla dolanan genç bir adam, ilk çocuğuna kavuşacak olmanın heyecanını yaşıyordu. Daha 11 ay önce evlenen Cihat Polat, Babası Hasan Polat'ın kalfalara yaptırdığı 269'uncu Sokak'taki 3 katlı evin ikinci katında oturuyordu. 1 hafta önce de iş bulmuştu. Doğumhanenin kapısı açılıp hemşire müjdeyi vermişti.

Erken doğum olduğu için bebek hemen kuvöze alındı. Sezaryenle doğum yapan anne Asiye, yavrusunu kucağına bile alamamıştı. 22 yaşındaki genç baba Cihat Polat da hep hastanenin yolunu tutmuştu.

Sonra deprem günü gelip çattı.

27 Haziran'ın cehennem sıcağında hastanenin yolunu tuttu genç anne baba. Saat 16.30'da hastaneden ayrıldılar. Evlerine geldiklerinde saat 16.50'yi gösteriyordu. Cihan Polat'ın annesi Atiye, kız kardeşi Tülay Bengül ve onun 2 yaşındaki kızı Havanur sevinçle karşıladı yeni bebeği... Hemen içeri geçildi.

Torununu kucağına aldı 48 yaşındaki Atiye Polat. 3 yıl önce evlendirdiği kızı Tülay'ın 2 yaşındaki çocuğu Havanur annesinin dizi dibinde oturuyor, evin yeni gözdesi bebeğe bakıyordu. Ölüm işte o an gürledi. Atiye kadın kucağında 9 günlük torunuyla can verdi. Gelini Asiye de. Kuvözden çıtıktan sonra yarım saat yaşayabilen Atiye bebek ise depremin en genç kurbanıydı.

Can pazarında şanslılar da vardı. Önce Cihat Polat çıktı küçük bir delikten, sonra da kız kardeşi Tülay Belgül. Cihat'ın başı Tülay'ın ise ayağı kanıyordu. 2 yaşındaki Havanur da mucizevi şekilde sıyrık bile almadan kurtulmuştu, enkazın altından.