Güncelleme Tarihi:
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, TÜSİAD’ın Ankara’da gerçekleştirdiği geleneksel Yüksek İstişare Konseyi kokteyline katıdı. Konuşmasında, her zamankinden daha fazla bir araya gelme ve istişare etme gerekliliği bulunduğunu söyleyen Davutoğlu, “Evet, yüzde 49,5 oy aldık, çok güçlü bir kamuoyu ve halk desteğiyle önümüzdeki dört yıl için size istikrarı vaat edebiliyoruz ama emin olunuz ki bize oy versin vermesin yüzde 100’ün, 78 milyonun hükümeti olarak, bu bilinçle hareket edeceğiz ve bize oy vermemiş dahi olsa, hatta en aykırı görüşlerle bize karşı çıkmış olsa dahi her vatandaşımızın sesine kulak vereceğiz. Kimse yüzde 49.5, yüzde 50.5 karşıtlığına dayalı kutuplaştırıcı bir siyaseti önümüze koyamaz” dedi.
Yüzde 50.5’i de yüzde 49.5’i de aynı ölçüde değerli gördüklerini ve attıkları her adımda ülkenin geleceğini düşüneceklerini vurgulayan Başbakan Davutoğlu, şunları kaydetti:
HESAP VERMEYENİN MEŞRUİYETİ OLMAZ
“Bu şekilde bir yaklaşım içinde muhalefete de yaptığım çağrıyı hep beraber bütün topluma buradan özellikle de sivil toplumumuza sizin üzerinizden yapmak istiyorum. O zaman geliniz kutuplaştırıcı bir dilden kaçınalım. Kim demokrasimizi vesayet altına almak istiyorsa ona karşı omuz omuza verelim, kim hesap vermeyeceği bir gücü kullanmaya kalkıyorsa ona karşı omuz omuza verelim. Hesap vermeden ve halkın önüne çıkmadan elde edilecek gücün hiçbir meşruiyeti olamaz. Beni huzurunuzda, 78 milyon vatandaşımızla eşit olarak huzurunuza çıkaran yegane fark, halkımızdan aldığımız yüzde 49,5’luk güç ama aynı ölçüde halkımıza ve sizlere hesap verme sorumluluğu taşıyor olmamdır.”
Başbakan Davutoğlu, sivil toplumun da siyasete, katılımcı bir ruhla ve yönetişim anlayışı içinde katılmasını beklediklerini ifade ederek, “Ama aynı sivil toplumdan 12 Eylül’de, 28 Şubat’ta, 27 Nisan e-muhtırasında yaşadıklarımızın aksine, kim seçilmiş bir iktidara muhtıra vermeye kalkarsa kim halka hesap verecek olanlara halktan önce hesap sormaya kalkarsa onlara karşı da sesinizi aynı ölçüde yükseltmenizi istiyorum” dedi.
SİVİL TOPLUM DA SAHİP ÇIKACAK
Bütün kuruluşlarının her türlü hak ve özgürlüklerinin hukuk devletinin teminatı altında olduğunu vurgulayan Davutoğlu, “Sadece siyasiler değil, sivil toplum da demokrasiye sahip çıkacak. Bizim en büyük gücümüz insanımızsa, insanımızın en büyük dayanağı da demokrasimizdir. Hak ve özgürlüklerin korunması, demokrasimizin yaşatılması, ekonomimizin üretken bir nitelik kazanmasının olmazsa olmaz şartıdır. Hep beraber demokrasiye ve demokrasinin dayandığı hak ve özgürlüklere sahip çıkma sorumluluğumuz var. Kim ne niteliğiyle gelirse gelsin, vesayete karşı omuz omuza durma sorumluluğumuz var” diye konuştu.
VAATLERİMİZİ HAYATA GEÇİRECEĞİZ
Davutoğlu, “Toplumumuza da 3 ay, 6 ay ve 1 yıl içinde gerçekleştireceğimiz. 4 yıl içindeki hedeflerimizi tekrar takvimlendirilmiş bir şekilde paylaşacağız. 3 ay içinde verdiğimiz bütün sözlerin gereğini yapacağız, vaatlerimizi tek tek hayata geçireceğiz” dedi. Verdikleri vaatler içinde asgari ücretin 1300 TL’ye çıkarılmasının önemli yer tuttuğunu anımsatan Davutoğlu iş dünyasının talepleri doğrultusunda bir çalışma yapıldığını açıkladı. Davutoğlu, “Kobilere ve iş dünyasına fazla yük gelmemesi için bazı tedbirler planladık. Yakında paylaşacağız” dedi.
İş dünyasından da yurtdışında itibar arttırmaya dönük çabalarda destek beklediklerini söyleyen Davutoğlu’nun, diğer bir talebi de Güneydoğu’ya yatırım yapılması oldu. m
Reformdan kaçınılmaz reform ihmal edilemez
Davutoğlu, birinci nesil reformlarla zor şartlardaki Türkiye’yi, atıl kapasiteyi en iyi kullanacak bir ekonomik performansa, demokrasisi kısıtlanmış ve vesayet altında görünen bir Türkiye’yi de demokratik alanı genişlemiş, sivil asker ilişkileri dengeye oturmuş bir Türkiye’ye taşıdıklarını, ikinci nesil reformlarla ekonomik anlamda Türkiye’yi orta gelir tuzağından çıkarıp yüksek gelir grubuna sokacak bir hedef gözettiklerini, 2023 hedefinin bu olduğunu kaydetti. Davutoğlu şöyle konuştu: “Birinci nesil, bazı olumsuzlukları gidermek için reform nesliydi. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki birçok reform hamlesinin, olağanüstü halin kaldırılması vesaire... İkinci nesil reform ise sadece olumsuzlukların giderilmesi değil, geleceğe dönük olarak toplumun bir bütün halinde bir reform bilinciyle harekete geçirilmesi hedefini taşıyacak. Reform, tarih gibi bir zorunluluktur. Nasıl tarihi akıştan kaçınılamazsa bu kadar hızlı değişen dünya şartları içinde de reformdan kaçınılmaz ve reform ihmal edilemez.”
Anayasa için en fazla mutabakatı arayacağız
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, önceki gün Habertürk TV’de özetle şu mesajları verdi: “Bu dönemde yüzde 49.5 destek almış olsak da biz, yüzde100’ün başbakanıyız, yüzde100’ün hükümetiyiz. Yüzde 50.5, bize o veya bu gerekçeyle bugün oy vermemiş ama inşallah yarın verecek olan vatandaşlarımızı da dinleyeceğiz. (Yeni anayasa) Önce genel başkanlarla bir görüşmek istiyorum. Onların özel, ‘Şöyle bir yöntem’ dediği bir yöntem varsa onu deneriz. Çünkü biz tek başına anayasa değiştirecek güce sahip değiliz. Sahip olsaydık da etik ve siyasi olarak herkesin kanaatinin o anayasaya yansımasını düşünürdüm. Anayasaların mümkün olan en fazla mutabakatla oluşması gerekir. Parlamento mutabakatı yeterli olmaz, sivil toplumla da görüşerek mutabakat tabanının genişletilmesi gerekir.”
Bir Türk’e şantaj yapılamaz
Rusya ile yaşanan gerilime de değinen Davutoğlu, Rusya’nın aldığı tedbirler nedeniyle zarar görenlerin zararının telafi edileceğini belirterek, “Bu tür yaptırımlardan kim zarar görürse, telafi edecek tedbirlerimiz şimdiden hazırdır. İşadamlarımızın bütün zararları konusunda ne tür adımlar atılması gerekiyorsa da planladık ve gereken adımları atarız. Özellikle yaş sebze ve meyve ve diğer ihracat kalemleri için bazı tedbirler düşündük, gerektiğinde bunu da kamuoyu ile paylaşacağız” dedi. Hava sahası ihlali olmasaydı uçağın da düşürülmeyeceğini belirten Davutoğlu, “Bir Türk’e her şey yapılır da şantaj yapılamaz. Şu veya bu gerekçeyle güvenliğimizi ilgilendiren tedbirler almakta kimse geri koyamaz” ifadelerini kullandı.