Kutsal zeytin ağacının umudu

Güncelleme Tarihi:

Kutsal zeytin ağacının umudu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2001 00:00

‘ASSOS Yolu’ olarak bilinen Çanakkale-İzmir Karayolu'nun Ayvacık-Küçükköy kesiminin Ayvacık sahiline indirilerek 1. derece ve 2. derece doğal sit alanları ile arkeolojik SİT alanlarından geçirilmek istenmesine karşı sürdürülen mücadelemizi yargıya taşıdık.GÜMÇED Edremit Körfez Şubesi olarak, Mimarlar Odası Balıkesir Şubesi ve yöre köylerinden 11 yurttaşla birlikte yolun SİT alanlarından geçirilmesine 'sakınca görmeyen' Çanakkale Koruma(ma) Kurulu'nun 18.5.2001 gün ve 179 sayılı kararının ipali için dava açtık.Bursa Bölge İdare Mahkemesi'ne 'yürütmenin durdurulması' istemiyle açtığımız bu dava ile 'kutsal zeytin ağaçları, yöredeki diğer canlılar ve doğal yaşamın' gelecek kuşaklara aktarılmasını sağlayacağız.Yüce yargının kararını umutla bekliyoruz.Biz diyoruz ki; bu yol rasyonel ve ekonomik değildir. Kıyılar mahvolacaktır. Özel yasalarla korunmuş zeytinciliğe zarar verecektir. Doğal, kültürel, tarımsal ve peyzaj zenginliklerini tehdit edecektir. Ve nihayet rant kapılarını açacaktır.Kuzey Ege'nin 25 kilometrelik eşsiz sahilini yüce yargının adaleti ile kurtaracağımıza olan inancımız tamdır. Davayı kazanıp 'Assos Yolu kararındaki yolsuzluğu' ortadan kaldıracağız ve aynı zamanda Koruma Kurulu'nun onurunu da kurtaracağız.Mehmet Akif ÖZNAL-Mimar, GÜMÇED Edremit Şube BaşkanıGizli ‘kıyak’KIYAK maaş, kıyak emeklilik; kıyak ahlaksızlık nedeni oluyor. Birçok milletvekilinin dul eşi, kıyak emekli maaşını kaybetmemek için nikáhsız evlilik yapıyor. Birçoğunun kızı, eşinden boşanıp nikáhsız yaşamaya devam ederek, kıyak emekli maaşını alıyor. Yine emekli milletvekilleri tazminat alabilmek için mesleklerini gizli yapıyorlar. İşsiz görünüyorlar. TBMM Başkanlığı bu hususları bir araştırırsa bakınız neler çıkar. Türk Parlamenterler Birliği, bunları açıklayabilir mi?Av. Adil RASTGELDİ-MERSİNPakdemirli’yi kınıyorumESKİ Maliye Bakanlarından Ekrem Pakdemirli ilginç bir açıklama yaparak geçtiğimiz yıllarda gizli iki kararname ile ordu mensuplarının maaşına zam yapıldığını iddia etmiştir. Pakdemirli'nin bu açıklaması inanılmaz bir şekilde ciddiye alınarak basında yer almıştır. Bildiğiniz gibi devlet hayatında 'gizli zam' diye bir konu olamaz.Benim asıl üzerinde duracağım iki konu var: Bunlardan birincisi şu: Pakdemirli söylediklerinde haklı ise neden konuyu zamanında gündeme getirmemiş? Neden önlememiş? Çünkü, iddia ettiği gibi gizli zam diye bir şey yok. Ayrıca, askerin maaşını herkes öğrenebilir.İkinci konu da şudur: Bilindiği gibi Pakdemirli bedelli askerlik için birkaç kez teşebbüste bulunmuş, ancak sonuç alamamıştır. Pakdemirli'nin bunu yaparken de oğlunu dikkate aldığı basında gündeme gelmişti. Öyle sanıyorum ki, oğlunun bedelli askerlik yapamayışına kızmış olacak ki sözünü ettiğim açıklamayı yapmış. Pakdemirli'nin oğlu hálá askerlik yapmamış. Çeşitli bahanelerle bu görevden kaçıyor. Şimdi de oğlunu askerlikten kurtaracak formül arayışına devam ediyor. Ancak umudunu kesmiş olacak ki, TSK'yı hedef alan açıklama yapmış.Oğluna askerlik yaptırmamak gibi basit hesap için Türk ordusunu hedef almasını, hem de şu ortamda hiç çekinmeden bunu yapmasını şiddetle kınıyorum. Remzi SAKA-Emekli Albay-ANKARADiyarbakır’da sağlıksız işlerDİYARBAKIR'da bir tıp mensubu yazıyor: Devletin milyarlar harcayarak yaptığı Tropikal Hastalıklar Hastanesi tek bir pratisyen hekim ve 10 personelle faaliyet(!) gösteriyor. Devlete katkıları sadece milyarlarca lira telefon, elektrik, su, yakıt ve aydan aya maaş masraflarıdır. Aynı binada bulunan Halk Sağlığı laboratuvarında da milyarlar masraf edilerek alınmış aletler çürümekte, personel boş oturmaktadır. Devlet Hastanesi ve Doğumevi'nde acil servislerde torpil sebebiyle pratisyen yığılması olmuş (çünkü döner sermaye katkısı yüzünden, sağlık ocağı doktorlarından iki kat fazla para kazanırlar), bazı ilçelerde doktor kalmamıştır. Sorunların çözüm mercii ise Sağlık Müdürü'dür. O da ne yazık ki, koltuğunu koruma derdine düşmüştür. Her tayin dedikodusunda Ankara'ya gidip işini halletmekte ve eski başarısızlıklarına kaldığı yerden devam etmektedir. Sağlık Bakanlığı uyumasın lütfen.Savaşa tepkilerÖnce kendimize bakalımKENDİ memleketinin dertlerini, kendi insanının açlığını, derdini unutan, kendi yarasını saramayan basiretsiz yöneticilerimiz kalkmış Amerika'nın dertleriyle uğraşıyorlar. Her gün bir işyeri kapanırken, işsizler ordusuna binlerce insan katılırken kalkmışlar Afganistan'a asker yollamaya çalışıyorlar. Peki neyle gönderecekler; ‘‘Emekli maaşlarını bile ödeyemeyebiliriz’’ diyen Bakan'a bunu sormak lazım.Eğer bu liderler cepheye Türk askerini yollarlarsa şaşırmam. Çünkü Sayın Ecevit ve Bahçeli evlat acısı nedir hiç tatmamışlardır. Sayın Yılmaz'ın çocukları Amerika'da... Sayın Çiller'in oğlunun nasıl askerlik yaptığı herkesçe bilinmekte. Bu liderler sultasıyla ve onların saz ekipleriyle (sanatçılarım lütfen alınmasın), yandaşlarıyla hiçbir yere varılmaz. Bunu biz cahil vatandaşlar fark ettik ama ne siyasilerimiz, ne muhalefet ne de hükümet göremedi.At gözlüklerini çıkarsınlar; bu millete dünya nimetlerinden faydalanma fırsatını tattırsınlar.Nefel IŞIKTAŞMehmetçik satılık değildirTERÖR nereden gelirse gelsin karşısındayım. ABD ve yandaşı ülkeler dünya jandarmalığına soyundular ama bunun maliyeti de var. Maliyet derken kaybedilecek askerden, candan söz ediyorum. John'lar, Michael'ler ölmesin diye, 'haydi Aslan Mehmetçik' deyip gaz verip Türk çocuğunu savaştırmak isteyenlere alet olmayalım. Dolarlar gelecek diye gençlerimizin canını satmayalım. Hükümeti, Cumhurbaşkanı ve askeri yetkilileri uyarıyorum. Mehmetçiğin canı satılık değildir.Y. Bülent OĞUZ / KADIKÖY Pakistan’ı çok kırmışızARAŞTIRMACI Ercan Çitlioğlu, 'Haber Türk' Televizyonu'ndaki konuşmasında ilginç değerlendirmeler yaptı. Pakistan Devlet Başkanı Müşerref, Ecevit'in mesajını götüren Devlet Bakanı Şükrü Sina Gürel'e, tam bir hafta sonra randevu vermiş ve 15 dakika görüşmüş. Türkiye'nin Pakistan Büyükelçisi ile görüşmüyormuş... Nedeni de, geçen yıl Hindistan'a resmi ziyarette bulunan Ecevit'in dönüşte Pakistan'a da uğramamasıymış. Clinton bile Hindistan gezisinden sonra Ravalpindi'ye uğrayarak gönül almış. Çünkü iki ülkenin arası yıllardır açık, dengeyi korumak gerek. İşte bizim dış politikamızda geldiğimiz nokta... Kıbrıs meselesinde BM'de bizi tek destekleyen ülkenin Pakistan olduğunu düşündükçe kahroldum.Emin GÜLER-ANKARAMESAJ BAZI camilerde aşırı şekilde yüksek sesle ezan okunması zaman zaman okurlarımızın şikayetlerine yolaçıyor. Bu konudaki bir şikayet geçen hafta Maltepe Camisi için yapılmış, okurumuz, ‘‘Ben de namaz kılıyorum bu kadarı da olmaz’’ demişti. Maltepe Kaymakamı, şikayet üzerine imamı uyarmış, sorun çözülmüş. Okurumuz, anlayış gösteren imama da teşekkür ediyor. Bu kez bir başka şikayet Beyoğlu'ndan E. Kırmanlı'dan; ‘‘Gelin de Beyoğlu Ağa Camisi'nden yükselen ezan seseni bir duyun Maltepe Camisi'nden bile yüksektir. Beyoğlu Müftülüğü'ne sayısız müracat ettik, nafile!. Şimdi umut kaymakamlıkta’’ diyor.FINDIKLI'daki SSK İstanbul Şubesi'nde 2001 yılı başında yükleme yapılması dolayısıyla bilgisayarlar çalışmadığı için aylık sigorta bildirgesi tahakkuku için binlerce mükellef kapıdan geri döndü ve 2. defa sigorta müdürlüğüne gitmek zorunda kaldı. Bu hafta yine bilgisayarlarda yükleme dolayısıyla yine bildirge almıyorlar; yine vatandaş sıkıntı yaşıyor. Acaba böyle bir durumun mükelleflere duyurulması o kadar zor mu? A.ER-İSTANBUL
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!