Güncelleme Tarihi:
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, kutlu doğum haftası etkinliklerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yapılan açıklamaya göre Kutlu Doğum Haftasının tarihi ve adı değişecek. Kutlu Doğum Haftası 1994 yılından beri miladi takvime göre kutlanıyordu şimdi ise hicri takvime göre kutlanacak... Peki yeni değişiklikle Kutlu Doğum Haftası ne zaman kutlanacak?
Kutlu Doğum Haftası bu yıl 29 Kasım haftasında kutlanacak. Tarih Mevlid Kandili'ne göre belirlenecek.
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Yeryüzünü teşrifleriyle insanlığın istikbalini aydınlatan, hicretiyle medeniyet kuran Hz. Peygamberin (SAV) doğum günü Mevlid-i Nebi (12 Rebiulevvel), hicretle başlayan medeniyet inşasını daha iyi anlamak adına bir hafta boyunca yurt içinde ve yurt dışında önemli etkinlikler ve özellikle gençlerimize yönelik programlarla ihya edilecektir" dedi.
Bu tarihin de miladi takvime göre sabitlenerek sadece Türkiye 'de, bir kesim tarafından Muhammed peygamberin doğum gününün kutlandığı ve her yıl farklı gündem ile Muhammed peygamberin anlatılmasının amaçlandığı bir etkinlik haftasıdır.
Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri 1989′da başladı ve hicri takvime (Hicret olayı le başlayan ay takvimi) göre, Mevlit Kandili’nin peşi sıra düzenlendi. Ancak 1994 yılından itibaren, diğer dini günlerin aksine miladi takvime göre kutlanmaya başladı. AKP iktidarı ile birlikte devlet kurumlarının yayınlanan genelgeler ile katılımı sağlanarak ülke çapında daha geniş çaplı organizasyonlar düzenlenmeye başlandı. Dünyada İslam Peygamberi Muhammed’in doğumu için bu tarihi kabul eden ve bu şekilde kutlayan Türkiye’den başka bir ülke yoktur.
Kuran'da Kadir Gecesi dışında işaret edilen önemli bir gece bulunmamaktadır. Kadir Gecesi dışında mübarek geceler olarak bilinen kutlamalar, Osmanlı Devleti padişahı II. Selim'in Muhammed peygamberin doğum günü kutlaması için başlattığı Mevlit Kandili örneğinde olduğu gibi Muhammed bin Abdullah'ın ölümünden yıllar sonra ortaya çıkmış ve Osmanlı Devleti padişahları tarafından başlatılan gelenekselleşmiş uygulamalardır.
Bu çerçevede Emeviler ve Abbasiler dönemlerinde de devlet eliyle ilk başta geleneksel bir halde oluşturulan ve daha sonra İslam dini yaşamının bir parçası haline gelen başka uygulamalar olduğu bilinmektedir.