Kutlu Doğum Haftası

ETKİNLİKTEN FOTOĞRAFLAR..

Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ve Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, Trabzon Zorlu Grand Otel'de yapılan Kutlu Doğum Haftası açılış programına katıldı. Otelin toplantı salonu tamamen doldu. Ülke ve dünya olarak barış içinde bir arada yaşamaya büyük ihtiyaç olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, “Barış, sevgi ve huzur içinde bir arada yaşamaya ihtiyacımız var.

Peygamberimizin sünneti baştan sona sevgiyi ve hoşgörüyü işliyor. Bizim medeniyetimiz hoşgörü medeniyetidir” dedi. Prof.Dr. Bardakoğlu, “Diyanet İşleri olarak demokrasi ve laikliği önemsiyor ve bir arada yaşamanın önemli bir ayağı olarak görüyoruz” diye konuştu. Bakan Özak ve Trabzon Valisi Nuri Okutan da İslam dininin hoşgörü dini olduğunu vurguladı.�

Trabzon'daki 5 yıldızlı Zorlu Grand Otel'de düzenlenen Kutlu Doğum Haftası açılış törenine, Devlet Bakanı Sait Yazıcıoğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Diyanet İşleri Başkanı Prof.Dr. Ali Bardakoğlu, Trabzon Valisi Nuri Okutan, Trabzon Belediye Başkanı CHP'li Volkan Canalioğlu, AKP Trabzon milletvekilleri Cevdet Erdöl ve Mustafa Cumur, Cumhuriyet Başsavcısı Rıza Can, Adalet Komisyonu Başkanı Dursun Kaya Güleç, Emniyet Müdürü Feridun Boz, çeşitli akademisyenler ve vatandaşlar katıldı. Yaklaşık bin kişinin hazır bulunduğu toplantıda, saygı duruşunda bulundu, İstiklal Marşı ve Kuran-ı Kerim okunmasının ardından açılış konuşmasını Trabzon Müftüsü Ahmet Bulut yaptı. Müftü Bulut, “Günümüz insanının en büyük problemi sevgisizliktir. Bugün sosyal hayattaki çalkantıların sebebi gönül çoraklığıdır” dedi. Trabzon Valisi Nuri Okutan ise İslam dininin hoşgörü dini olduğunu vurguladı.

‘DEMOKRASİ VE LAİKLİĞİ ÖNEMSİYORUZ’

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, Kutlu Doğum Haftası programını Trabzon'dan başlatmaktan dolayı memnun olduklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

“Küçük bahanelerle insan kalbi kırmayı en büyük günahlardan biri olarak görmeye başlarız umarım. Bu hafta Peygamber Efendimiz’i sevme ve anlama haftasıdır. Bu sayede kendimizi tanıyoruz. Zaten kendini tanımayan Rabbini tanıyamaz, sıradan bir yaşam sürer gider. Peygamberimiz bize nihai varlığımızı hatırlatıyor. Her insan kutsaldır, saygıdeğerdir. Bunun için dinimizin özünde insan sevgisi vardır. Kendiniz için istediğinizi yanı başınızdaki kardeşiniz için de istemediğiniz sürece olgun bir mümin olamazsınız.”

SEVGİ VE HOŞGÖRÜ

Prof. Dr. Bardakoğlu, ülke ve dünya olarak barış içinde bir arada yaşamaya büyük ihtiyaç olduğunu da vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Sadece ne pahasına olursa olsun bir arada yaşamak değil, barış, sevgi ve huzur içinde bir arada yaşamaya ihtiyacımız var. Peygamberimizin sünneti baştan sona sevgiyi ve hoşgörüyü işliyor. Bizim medeniyetimiz hoşgörü medeniyetidir. Tarihte sahip olduğumuz hoşgörünün en açık belgesi Trabzon’dur, Mardin, Kayseri, Hatay ve İstanbul’dur. Farklı din ve inanç mensupları hep barış ve karşılıklı sevgi, saygı içinde yaşamıştır. Kimse kimsenin inancını, dindarlığını ölçmemiş yargılamamış, herkes iyinin ve güzelin örneği olmaya çalışmıştır. Bu yüzden bizim Anadolu medeniyeti adeta sevgi ve hoşgörü medeniyeti olmuştur. Elbette bugün ülkemizde barış içinde yaşamamızın bir diğer ayağı da demokrasi ve laikliktir. Biz Diyanet İşleri Başkanlığı olarak hem demokrasi hem de laikliği önemsiyoruz ve bir arada yaşamanın önemli bir ayağı olarak görüyoruz.”

Türkiye'nin İslam dünyası içinde önemli ve özgün bir yere sahip olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bardakoğlu, “Dini bilgi geleneğimiz, köklü dini bilgi kurumlarımız barış içinde yaşamamızın başka bir temel unsurudur” dedi. Prof. Dr. Bardakoğlu, şunları söyledi:

“Dini doğru bildiğimiz sürece emin olun din kavganın değil birleşmenin, buluşmanın, huzurun kaynağı olacaktır. Zaten böyle olduğuna inandığımız içindir ki topluma sunduğumuz dini bilgide ve din hizmetinde hiçbir boşluğun meydana gelmemesini arzu ediyoruz. Bunu sağlamak istiyoruz ki; bıraktığımız boşluklar eksik ve sorunlu bilgiyle dolmasın. Zamanında ve yeterince din hizmeti sunabildiğimiz sürece emin olun ki bilginin etrafında toplaşmamız, bilginin üzerinde barışı ve birlikteliği kurmamız daha kolay olacaktır. Artık dini bilgiyi sadece minberdeki hocadan, kürsüden almanın zamanı geçti. Size birçok yayını sunmayı önemsiyoruz ve hedefliyoruz. Okur yazarlık oranımızın artmasına ihtiyacımız vardır. Komşularımızdan okuma oranı itibarıyla gerideyiz. Bunu artırmalı ve dini özgün kaynaklarından daha iyi öğrenmeliyiz. O zaman İslam dünyası içindeki özgün konumumuzun gereğini daha fazla yerine getirmiş oluruz. Böylece batılı kaynakların İslamfobiasına karşı Müslümanlığı doğru temsil etmiş oluruz. Batı dünyası da hem İslam’ı hem Peygamberimiz’i doğru anlama imkanından yoksun. Biz de bu konuda üzerimize düşen görevi yapmak zorundayız. Başkalarını kınamak yerine kendi ödevimizi iyi yapmak öncelikli işimiz olmalıdır.”

BAKAN ÖZAK: İSLAM EVRENSEL HOŞGÖRÜ DİNİDİR

Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ise “Çok güzel ve kalabalık bir tablo. Dışarıda da kalan arkadaşlarımız var. Bir daha burada yapılırsa spor salonunda yapalım bu toplantıyı. İslam evrensel hoşgörü dinidir. Radikalizm ve terörizmin tehdit olduğu çağımızda İslam bize sunulan panzehirdir” diye konuştu.

BAKAN YAZICIOĞLU: HERKESİN HÜRRİYETİNE SAYGI

Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu da “Tarihimiz ve üzerinde yaşadığımız bu topraklar, farklı din, dil ve ırkların hoşgörü içinde birlikte yaşama tecrübesinin en güzel örneklerini sergilemişlerdir. Trabzon da tarih boyunca bunun eşsiz örneklerini yaşamış müstesna bir yerdir. Bu salonlar kalabalıkları artık kaldırmıyor. Trabzon’un çok daha geniş bir kültür merkezine ihtiyacı var demek ki” dedi. Bakan Yazıcıoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bu topraklar insana sırf insan olduğu için değer verebilme, farklılıkların zenginlik kaynağı olarak görülmesinde, insanlık alemi için çok özel örnekler sergilemiştir. Bu değerler konusunda kendisini sorgulayıcı konumda gören medeniyetlerin kayda değer tecrübe ve uygulamaları yoktur. Bir asır önce batı medeniyetinde farklı dil, din ve ırktan olanların güven içinde bir arada yaşadığından söz edebilme olanağımız yoktur. Ama biz 6 asır önce Yahudi, Türk, Ermenilerin bir arada yaşadığı engin bir tecrübeye sahibiz. Günümüzde insanlığın huzur ve mutluluğunun temel niteliklerinin, siyasi ve ekonomik sebeplerle çiğnendiğini ve bazı bölgelerde barışın yok edildiğini görmekteyiz. Günümüzde zaman zaman ülkemizin değişik yörelerinde ortaya çıkan bir takım olumsuzlukların tahlilini hiçbir komplekse kapılmadan, sağduyulu bir şekilde yapmalıyız. Yaşadığımız sorunların temelince genelde bencillik ve doyumsuzluk yatmaktadır. Bu bakımdan başkalarının hak ve hürriyetlerine saygı göstermeli, bizim gibi düşünmeyenlere da saygı göstermeliyiz. Bu özgüven ve olgunluğa ulaşmak hepimizin ortak hedefi olmalı.”

Bakan Yazıcıoğlu, konuşmasının sonunda, “Sevgili peygamberimize zaman zaman yapılan mesnetsiz saygısızlıkları tekrar kınadığımı ifade etmek istiyorum” dedi.

Konuşmaların ardından, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, salondakilere gül dağıttı. Tören, tasavvuf musikisi ve ilahilerle sona erdi. Toplantıya katılan ve arka bölümlerde harem- selamlık şeklinde oturan kalabalık, otel önünde de uzun süre Bakanların dışarıya çıkmasını bekledi ve ilginç görüntüler oluşturdu.

İTALYAN SANATÇININ ÖLÜMÜNDE TOPLUM GEREKEN CEVABI VERDİ’

Kutlu Doğum Haftası etkinliği için Trabzon'da bulunan Devlet Bakanı Mustafa Sait Yazıcıoğlu, Trabzon Müftülüğü ziyareti sonrasında, gazetecilerin, ‘Pippa Bacca’ olarak tanınan İtalyan sanatçı 33 yaşındaki Giuseppina Pasqualino di Marineo'nun tecavüze uğradıktan sonra öldürülmesiyle ilgili sorularıyla karşılaştı. Bakan Yazıcıoğlu, “Ülkemizin örfünde kültüründe böyle birşey yok. Biz böyle olaylara alışık değiliz. Toplum gereken cevabı verdi. Çok üzgünüz. Toplumumuz da çok üzgün olduğunu tepkileriyle ifade etti” dedi.

Bakan Yazıcıoğlu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak ile Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu, daha sonra Ortahisar Semti'ndeki Kanunu Evi önünde, İl Müftülüğü ve Diayenet Vakfı tarafından düzenlenen kermes ve kitap fuarının açılışını yaptı.

Şanlıurfa'da Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri

Şanlıurfa İl Müftülüğü’nün ‘Kutlu Doğum Haftası’ kutlamaları kapsamında düzenlenen şiir ve hadis yarışmasında dereceye giren 13- 20 yaş arasındaki 3’ü erkek, biri başı açık, 9’u başörtülü Kuran kursu öğrencisi 13 kişiye ödül verildi.

Kutlu Doğum Haftası kutlamaları Şair Nabi Kültür Merkezi’nde başladı. Kutlama törenine törenlerine Vali Yardımcısı Çetin Oktay Kaldırım, İl Müftüsü Ramazan Tahiroğlu, Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Yücetepe, müftülük görevlileri ile yaklaşık 500 kadın katıldı. Salonda koltukların dolması üzerine bazı başörtülü dinleyiciler, töreni merdiven ve yere oturarak takip etti. Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından bir müftülük görevlisi Kuran okundu. İl Müftüsü Ramazan Tahiroğlu’nun, Kutlu Doğum Haftası’nın önemini anlatan konuşmasından sonra, salonda bulunanlara kırmızı gül dağıtıldı.

Törende son olarak Kuran kursu öğrencileri arasında düzenlenen 40 Hadis Okuma ve ilköğretim öğrencileri arasında düzenlenen şiir yarışmasında dereceye girenlere ödülleri verildi. İsimleri anons edilerek Atatürk posteri ve Türk Bayrağı'nın bulunduğu sahneye çağırılan öğrencilerden sadece ilköğretim okulu öğrencisi Selma Yılmaz’ın başının açık olduğu dikkat çekti. Törende, dereceye giren 3’ü erkek 13 yarışmacıya ödülleri olan çeyrek altın ve kitap seti, Vali Yardımcısı Çetin Oktay Kaldırım, Belediye Başkan Yardımcısı Fevzi Yücetepe ve İl Müftüsü Ramazan Tahiroğlu tarafından verildi.

Sivas’ta Kutlu Doğum izdihamı

Sivas’ta İl Müftülüğü tarafından Kutlu Doğum Haftası nedeniyle düzenlenen programda yoğun ilgi nedeniyle salon dolunca, çok sayıda kadın izleyici dışarıda kaldı. Bazı kadınlar da salonda programı yerlere oturarak izledi.

İl Müfütülüğü tarafından Kutlu Doğum Haftası kutlamaları çerçevesinde, kadınlara yönelik ‘Hz. Peygamberi Sevmek’ konulu program düzenlendi. Atatürk Kültür Merkezi’nde düzenlenen programa kadınlar yoğun ilgi gösterince salon tıka basa doldu. Koltuklarda yer kalmadığını gören bazı kadınlar programı yerlere oturarak izledi. Görevliler salonda adım atacak yer kalmayınca, daha sonra gelen kadınları içeriye almadı. Kapıları kilitleyerek gelenlerin içeri girmesini önlemeye çalışan görevliler zor anlar yaşadı. Salonun kapısında izdiham yaşandığını gören İl Müftüsü Mustafa Balık ısrarla içeri girmek isteyen kadınlara, salonda yer kalmadığı için programı dışarıda dinleyebileceklerini söyledi.

Koltukların, koridorların ve merdiven boşluklarının dolduğu programda konuşan İl Müftüsü Mustafa Balık, “O Peygamberlerin sonuncusu ve barış peygamberidir. O peygamber şanına layık bir şekilde, camilerin dışında kadın erkek herkesin iştirakıyla anılıyor. Onun mesajları insanlara ulaştırılıyor” dedi.

Müftü Balık, programa gösterilen ilgiden memnun olduklarını, ancak yoğunluk dolayısıyla izlemeye gelen çok sayıda kadının dışarıda kalmasına üzüldüğünü belirtti. Program Kuran okunması ve kadın vaizlerin vaazlarlıyla sona erdi.