Güncelleme Tarihi:
Çünkü ayağının tozuyla Meclise gelmiş olan milletvekilleri yeniden bir seçim faaliyetinin içine girmeyi göze alamazlar” şeklinde değerlendirdi.
Kutan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısı ile Saadet Partisi’nin seçim beyannamesini açıkladı. Basın toplantısında gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını da yanıtlayan Kutan, Anayasa Mahkemesi’nin kararını, “yeni Meclis oluştuktan sonra aşağı yukarı 10-15 gün içinde cumhurbaşkanlığı seçimi çalışmaları başlayacak ve bu yeni Meclis, 11. Cumhurbaşkanını seçecek. ‘367 şartı varken acaba Cumhurbaşkanı seçilebilir mi’ diye düşünülebilir. Ama bizim kanaatimiz, Cumhurbaşkanı seçilir. Çünkü seçilmediği takdirde Meclis yenilenecek, yeniden seçime gitme mecburiyeti var. Bu itibarla ayağının tozuyla Meclis’e gelmiş olan milletvekilleri yeniden bir seçim faaliyetinin içine girmeyi göze alamazlar. Dolayısıyla ne yapıp edecekler, Cumhurbaşkanını seçecekler” şeklinde değerlendirdi.
Kutan, yapılacak referandumda ise büyük ihtimalle Cumhurbaşkanını halkın seçmesine onay verileceğini söyledi.
PETKİM DEĞERİNİN ALTINDA SATILDI
Kutan bir gazetecinin sorusu üzerine PETKİM ihalesini de değerlendirdi. AKP’yi özelleştirme konusunda büyük yanlışlar yapmakla suçlayan Kutan, PETKİM ihalesi konusunda “Bu satış yapıldı. İlk ortaya çıkan mesele nedir? Önce bunun ortakları kim? Rus ortakları var, bir Amerikan şirketinin bir yan kuruluşu var, en önemli ortaklarından bir tanesi Musevi, öbürü de Ermeni olarak belirtiliyor" diye konuştu.
PETKİM'in tesislerinin liman imkanları da bulunduğunu, İzmir'deki tesisin bir barajı olduğunu hatırlatan Kutan, sadece barajın ve elektrik santralinin değerinin 1 milyar dolar olduğunun söylendiğini kaydetti. PETKİM’in değerinin altında satıldığına dikkat çeken Kutan, 3 milyar dolara satılması gerektiğini söyledi. Kutan, PETKİM ihalesinin yargı tarafından engellenmesi dileğinde bulundu.
KARİKATÜRLÜ SEÇİM BEYANNAMESİ
Saadet Partisi seçim beyannamesinde ise diğer partilerden farklı bir yöntem uyguladı ve hem vaatlerini hem de AKP’ye yönelik suçlamalarını karikatürlerle destekledi.
Beyannamede Necmettin Erbakan’ın başbakanlığı döneminde yapılanlar savunulurken, AKP hükümetinin dört buçuk yıllık icraatları da eleştirildi. AKP’nin gerek ekonomi gerek dış politika gerekse eğitim alanındaki uygulamalarına sert eleştirilerin yöneltildiği beyannamede “Allah vermesin 22 Temmuz’da tekrar AKP bir çoğunluk kazanacak olursa, bu takdirde Hizbullah ile çatışılacak, İsrail’e buyur gel, Lübnan’a gir denilecek" denildi.
AKP döneminde ekonomik yıkımın IMF eliyle gerçekleştirildiği savunulan beyannamede, aralarında ilköğretimin kesintili hale getirilmesi de bulunan vaatler şöyle sıralandı:
“-Erbakan hükümeti zamanında başladıklarımızı bıraktığımız yerden alıp devam edeceğiz.
-Ekonomik kalkınma, herkese refah, milli, güçlü, süratli yaygın kalkınma, dengesizliklerin giderilmesi sağlanacak.
-Ekonominin yönetimi IMF’den alınacak, milli iradeye devredilecek.
-Milli Görüş Ekonomik Düzeni kurulacak, gelirler rantiyeye değil halka verilecek.
-İşsizlik sigortasında biriken 24 milyar YTL mertebesindeki kaynak, işgücünün gelişmesi ve istihdamın artması için kullanılacaktır.
-Tarım, sanayi ve hizmet sektörünün, Motorin (Mazot), Doğalgaz, Elektrik, Gübre ve benzeri, temel girdilerinden vergi kaldırılarak maliyetler düşürülecek, rekabet kabiliyeti geliştirilecektir.
-Kur’an Kurslarına devamı engelleyen 12 yaş ve 15 yaş sınırı kaldırılacaktır.
-Meslek Liselerine üniversite girişinde yapılan haksızlık kaldırılacaktır. Her lise mezunu dilediği branşta yüksek tahsil yapma imkânına kavuşacaktır.
-İlkögretim 5+3 olmak üzere kesintili hale getirilecektir.
-YÖK kaldırılacaktır."