Kusurlu aileye tazminat yok

Bir şirkette akaryakıt pompa teknikeri olarak çalışan 38 yaşındaki Onur Şen Şit, Kazakistan uyruklu eşi 27 yaşındaki Nadejda Şit'le altı yıl evlendi. Şit çiftinin mutluluğu, beş yıl önce, ikiz bebekleri Gürsel ve Gürkan'ın dünyaya gelmesiyle perçinlendi.

Ancak Konak Doğumevi'nde dünyaya gelen ikizlerden Gürsel, solunum yetmezliği nedeniyle İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Prametüre Servisi'nde kuvöze alınınca ailenin üzüntüsü başladı. Doktorların gözetiminde 57 gün kuvözde tutulan Gürsel bebek, tedavisinin ardından taburcu edilip ailesine teslim edildi.

Bebeklerini alıp evlerine gelen Şit çiftinden anne Nadejda Şit, Gürsel'in gözlerinde beyazlaşmalar olduğunu ve nesneleri seçemediğini farketti. Çare bulmak için önce yine aynı hastaneye, ardından da Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne giden Şit Ailesi, bebeklerini sağlığına kavuşturamayınca İstanbul'a gitti. Gürsel bebeği kontrol eden Retina Özel Göz Kliniği'nde görevli Prof. Dr. Murat Karaçorlu, iddiaya göre geç kalındığını, doğar doğmaz oksijen verilirken sürekli takip edilmesi gerektiğini ve ölçüsüz, denetimsiz oksijen verilmesinden dolayı gözlerin harap edildiğini söyledi. Ertesi gün küçük bebeği ameliyat eden Prof.Dr. Karaçorlu, operasyonun başarısız geçtiği haberini Şit ailesine iletti.

Bir kez daha yıkılan Şit çifti, akrabaları aracılığıyla gittikleri Rusya'daki St. Petersburg Çocuk Hastanesi Göz Mikrocerrahisi Bölümü'nde çare aradı. Ancak hastane yetkilileri, gözlerin kornealarının deforme edildiğini, sol gözün İstanbul'da yapılan ameliyat sırasında tamamen kör olduğunu belirtti.

Bunun üzerine Şit çifti İzmir Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi Prematüre Servisi'nde görevli Doç.Dr. Ceyhun Dizdarer, Dr. Timur Meşe, Dr. Tuğrul Özcan ve Dr. Demet Uzunkaya ile İstanbul Retina Özel Göz Kliniği’nde görevli Prof.Dr. Murat Karaçorlu ve Sağlık Bakanlığı yetkilileri hakkında suç duyusunda bulundu. İl İdare Kurulu’nun, doktorların yargılanmasına gerek olmadığı yolundaki kararı üzerine aile, sorumlu tuttukları doktorlar ve Sağlık Bakanlığı aleyhine İzmir 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde toplam 1 milyon YTL'lik manevi tazminat davası açtı.

Davanın önceki duruşmasında ifade veren Doç.Dr. Ceyhun Dizdarer, “Bebek erken doğum, solunum yetmezliği rahatsızlığıyla üç aylıkken hastaneye getirildi. Zaten doğduğu zaman rahatsızlığından dolayı oksijen verilmiş.

Muayanesinde ağırlığı 1100 gram, boyu 38 santimdi. Bebeğin genel durumu çok kötüydü. Kalp atışları az duyuluyordu. Emme ve arama refleksi yoktu. Sekiz günlük tedavi ardından solunum yetmezliği sonlandırıldı. Tedavisi başarı ile sonuçlandı. Bebek 1649 gram ağırlında ve ağzından beslenecek şekilde taburcu edildi. Anne ve babaya göz hastalıkları polikinilğine başvurmalarını söyledim. Bebeğin tedavisi tam olarak yapıldı. Hayati tehlike arz eden hastalıkları düzeltilip ailesine teslim edildi. Kendileri bebeği 1.5 aylık bir gecikme sonucu hastaneye getirmişler. Benim olayda hiç bir kusurum yoktur” dedi. Suçlanan diğer doktorlar da aynı yönde ifade verdi.

Yapılan son duruşmada hakim Nihat Ayyılmaz, Yüksek Sağlık Şurası'ndan gelen raporu okudu. Raporda, prematüre bebeklerde bu tür durumların olağan olduğu kimsenin doktorların ve Sağlık Bakanlığı'nın bir kusurunun bulunmadığı belirtildi. Görme bozukluğu olan bebeklerini 3 aylık gecikmeyle hastaneye getiren ailenin ise tam kusurlu olduğu vurgulandı. Hakim Nihat Ayyıldız, rapor doğrultusunda karar verip, ailenin tazminat talebini reddetti. Şit çiftinin avukatı Fatih Kutluer, kararı temyiz edeceklerini söyledi.

DAVAYA ŞİİR SUNMUŞLARDI

Avukat Fatih Kutluer, dava açarken dilekçesine, kör olan Gürsel bebeğin durumu anlatan anne Nadejda Şit'in yazdığı şiiri de eklemişti. Acılı annenin şiiri şöyle:
Gürsel bebek, hayata kör olarak başladı...
Konuşmaya başlarken kör...
Emeklemeye başlarken kör...
Bulutları, gökkuşağını tanıyacakken kör...
Okula başlarken kör...
Severken kör...
Sevişirken kör...
Sofrada kör, tuvalette kör, içinde ‘göz’ geçen şarkıları söylerken kör...