Kuşçubaşı Eşref’i 44 yılda buldular
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 29, 2008 00:00
Trablusgarp, Balkan, Birinci Dünya ve İstiklal Savaşı gazilerinden, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın atası kabul edilen Teşkilat-ı Mahsusa’nın ilk başkanlarından ’Kuşçubaşı Eşref’ olarak bilinen Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın kabri bulundu.
Aydın Türk Ocağı’nın yaptığı çalışma sonucu Kuşadası-Söke yolu Yayla Köy Caferli Granta mezarlığı yakınında bulunan Eşref Sencer Kuşçubaşı’nın mezarı başında toplanan İzmir Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği’nin üyeleri ve Aydın Türk Ocağı üyeleri, saygı duruşunda bulunup dua okudu. Türk Dünyası Kültür ve İnsan Hakları Derneği Başkanı Celal Öçal, "Dün Atatürk ve silah arkadaşları gibi yurdumuza yabancı sokmama, topraklarımızı çiğnetmeme, bayrağımızı indirtmeme, bağımsızlığımızı sürdürme gayret ve çabalarında bulunan Eşref Sencer Kuşçubaşı gibi büyüklerimize karşı kendimizi suçlu hissetmeliyiz. Hiçbir kaynakta onun mezar yeri yazmaz. Vefatından 44 sene sonra kabrinin yerini açıklıyoruz. İngilizler’in casusları Albay Thomas Edward Lawrence’a nasıl sahip çıktıklarını düşündükçe Kuşçubaşı’na yapılan vefasızlık daha acı geliyor. Kuşcubaşı için buraya bayrak dikeceğiz, hizmetlerini tanıtan bir kitabe koyacağız" dedi.
1964’te öldü
1873’de İstanbul’da doğan Kuşçubaşı, Harb Okulu son sınıfında iken Padişah Abdülhamid tarafından, Jön Türklerle ilişkisi gerekçesiyle Hicaz’a sürgüne gönderildi. 1913’te, Süleyman Askeri ile beraber Batı Trakya’da kurulan ilk Türk Cumhuriyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. Süleyman Askeri’nin ölümü sonrası Teşkilat- ı Mahsusa’nın başkanlığına getirildi. Kurtuluş Savaşı’nın bitiminde Çerkez Ethem’e olan yakınlığı nedeniyle 150’likler listesine kondu, yurt dışına çıkarıldı. Aftan sonra Türkiye’ye döndü ve 1964’te vefat etti.
1964’te öldü
1873’de İstanbul’da doğan Kuşçubaşı, Harb Okulu son sınıfında iken Padişah Abdülhamid tarafından, Jön Türklerle ilişkisi gerekçesiyle Hicaz’a sürgüne gönderildi. 1913’te, Süleyman Askeri ile beraber Batı Trakya’da kurulan ilk Türk Cumhuriyeti’nin kurucuları arasında yer aldı. Süleyman Askeri’nin ölümü sonrası Teşkilat- ı Mahsusa’nın başkanlığına getirildi. Kurtuluş Savaşı’nın bitiminde Çerkez Ethem’e olan yakınlığı nedeniyle 150’likler listesine kondu, yurt dışına çıkarıldı. Aftan sonra Türkiye’ye döndü ve 1964’te vefat etti.