Oluşturulma Tarihi: Şubat 25, 2000 00:00
Deniz SİPAHİPİNE Bay Tatil Köyü'nde 23 Şubat Çarşamba günü başlayan, 26 Şubat Cumartesi günü bitecek bir sempozyum yapılıyor.Konu ‘‘Geçmişten Geleceğe Kuşadası'' olarak belirlenmiş.Kuşadası Belediyesi ile Ege Üniversitesi Çevre Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi'nin düzenlediği sempozyumda birçok bilimadamı ve yetkili tebliğ sunuyor.Organizasyonun Onur Kurulu'nda Kültür Bakanı İstemihan Talay, Turizm Bakanı Erkan Mumcu, Aydın Valisi Muharrem Göktayoğlu, Kuşadası Belediye Başkanı Fuat Akdoğan, Ege Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Refet Saygılı, Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi İdiman, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cezmi Öncüer de bulunuyor.Toplantının ana temasını 2000'li yıllarda Kuşadası'nın tarihsel potansiyelinin nasıl değerlendirileceği oluşturuyor.Sempozyumda antik dönemden günümüze Kuşadası'nın tarihi, coğrafyası ve kültürü yeniden gözden geçirilirken; kültürel mirasın sağlıklı ve doğru saptanması, bu değerin korunması ve tanıtılması da ele alınıyor.*KUŞADASI'nın Türk turizmindeki yerini herkes kabul ediyor.Doğa güzelliğinin yanında inanç turizmi açısından önemli Meryem Ana'ya yakınlığı, Efes Antik Kentiyle bütünlüğü; Marmaris, Bodrum bağlantıları burayı daha da cazip hale getiriyor.Gelin görün ki; bu şirin tatil yöremiz acımasızca katledildi.Bindiğimiz dalı kestikten sonra böylesine kapsamlı bir toplantı organize ediyoruz.Kuşadası'nın geleceğinin tartışıldığı bu tür organizasyonları destekliyoruz.Ancak...Sempozyumun da en az yirmi yıl geç yapıldığını söylemeden edemiyorum.*HAFTA sonu bir toplantı için Kuşadası'ndaydım.Çocukluğumun ve gençliğimin geçtiği yaz günlerini düşününce içim biraz buruldu.Güzelim Kuşadası, büyükşehirlerden farksız, beton yığını haline gelmiş.Buna izin verenlere isyan ettim.Arabayla önce, Pamucak'tan Kuştur sahil yoluna, çevre yolundan merkeze, limandan Güvercin Ada'ya, Kadınlar Plajı'ndan Davutlar'a kadar uzandım.Yüzlerce site; kimisi bitmiş, kimisi yarım kalmış.Rengarenk, uyumsuz; ilçenin bütün güzelliğini alıp götüren yapılar.Dağın tepesinde, denize araçla en az 10 kilometre uzaklıkta siteler.Ömer Tatil Köyü'nün başladığı, Fantasia ve Onura Oteli'ne kadar olan koyun sırtlarına yapılan uydukentler.Kuşadası'nın bütün kimliğini alıp götüren, İzmir'de bile rastlanmayan 12-15 katlı dikey beton yığınları.Yazlık desen yazlık değil.Kışın da kaç kişi oturur bilemem.*İZMİR Role ve Anıtlar Kurulu Üyesi Fatma Sedes, yeni yapıları ‘‘Hilkat Garibeleri'' ne benzetmiş.Çok haklı...Türkiye'nin en önemli turizm merkezinin kimliğinin, silüetinin, tarihinin yok edilişini seyredenlerin ve buna göz yumanların acaba bugün söyleyebilecekleri birkaç kelimeleri var mı?Kuşadası'nı turistik ilçe olmaktan çıkarıp, kent haline getirenlerin vicdanları sızlamıyor mu ?İşte...Mevcut ‘‘Hilkat Garibeleri''nin görülüp, yenilerine izin verilmemesi en büyük dileğimiz.
button