Güncelleme Tarihi:
Kuşadası’ndaki bombalama olayının failli olarak Elazığ'da yakalanan yasadışı PKK terör örgütü üyesi Mehmet Sıraç Keskin'in, polisteki ifadesinde, eylemi ayrıntılarıyla anlattığı belirtildi. 1996 yılında Türkiye'den Almanya'ya giderek ağabeyinin yanına yerleştiğini ve iltica talebinde bulunduğunu, burada tanıştığı kişiler aracılığıyla örgüte katıldığını söyleyen Mehmet Sıraç Keskin, ifadesinde, Almanya ve Hollanda'da terör örgütüne ait kamplar bulunduğunu, 2000 yılına kadar bu kamplarda eğitim gördüğünü belirtti. 2000 yılında Irak'ın kuzeyindeki örgüt kamplarına gönderilerek, ‘özel kuvvetler’ adı altındaki yapılanmaya katıldığını söyleyen Keskin, burada askeri, siyasi eğitim alarak, bomba yapımı, düzenek hazırlama gibi konularda yetiştirildiğini, çeşitli gençlik faaliyetleri ile ‘küçük yaştaki çocukların, örgütün düşünceleri doğrultusunda eğitilmeleri’ yönündeki çalışmalarda yer aldığını anlattı.
Örgütün görevlendirmesiyle 2005 yılında Türkiye'ye geçiş yaptığını, Zeytinburnu'ndaki bomba hazırlama sırasında meydana gelen patlamada ölen, ‘Çayan’ kod adlı Ziyaettin Yalvaç'la birlikte hareket ettiklerini söyleyen Keskin ifadesinde olayı şöyle anlattı:
“İstanbul'a geldik, Ziyaettin daha sonra Manisa'ya ardından da Kuşadası'na gitti. Kendisiyle internet üzerinden konuşuyorduk. Haziran sonunda haber verdi ve beni Kuşadası’na çağırdı. Önce bir pansiyonda kaldık. Sonra bir otele geçtik, lokantada iş buldum ve 15 gün kadar çalıştım. Ziyaettin ile bombalama konusunu düşündük, önce çalıştığım lokantayı düşündük. Ancak kamera sistemi ve güvenlik nedeniyle riskli bulduk. Minibüse bomba yerleştirme daha risksiz geldi ve buna karar verdik. Ziyaettin bana ‘hedefini kesinleştir, sonra bilgi ver, ona göre malzeme göndereyim’ dedi ve İstanbul'a gitti. Hedefimi kesinleştirdim. Eylemden 3-4 gün önce Ziyaettin'e internet üzerinden haber verdim. Eylemden bir gün önce, ‘Sinan’ kod adlı Erhan Türk bombayı getirdi. Otogarda bombayı teslim aldım. Otelde bombayı hazırladım. Düzenek hazırdı, sadece bir kabloyu taktım. Bu konuda zaten eğitim almıştım. Belirlediğim bir plaka yoktu. Ama Ziyaettin bana, ‘Yukarıdan emir geldi. eylemde en azından birkaç turist ölsün’ dedi. O yüzden, ben de turistlerin bulunduğu minibüsü seçtim. Kadınlar Denizi Plajı’na giden minibüsü bu nedenle seçtim. Adnan Menderes Bulvarı üzerinde minibüse bindim. Kamufle için, bombayı küçük renkli spor bir sırt çantasına koydum. Minibüsün en arkasındaki koltuktan bir öndekine oturdum. 3,5 kg. ağırlığındaki bombayı da koltuğun altına koydum. Daha önceden yaptığım keşif doğrultusunda, telefon kulübelerinin bulunduğu Lozan kavşağında, minibüsten indim. Minibüs 35-40 metre uzaklaştıktan sonra telefon kartını takarak, bana verilen, daha önce hiç kullanılmamış telefon numarasını aradım. Uzaktan kumandalı bomba patladı. Parçaların dağıldığını gördüm. Telefon kartını denize atarak, oradan uzaklaşarak otele gittim. Önce işi başardığım için sevindim, ancak daha sonra korku hissettim. Eylemden hemen sonra Ziyaettin'e bilgi verdim. Yukarıya bilgi veren Ziyaettin'di. Benim düşüncem sivil ölümü olduğu için TAK diye bir isim verilerek eylem üstlenilmiş. Olayın ardından kahvehanede, Ziyaettin'in kendisini tanıştırdığı kişiyle bir araya geldik ve bombalama olayını televizyonlardan seyrettik. Maşallah Togay, bana bunun ne patlaması olduğunu sordu, haberim olmadığını söyledim. Gülümsedi, hissettiğime göre, olayı benim yaptığımı biliyordu. Kahvehaneye bir adam geldi, ‘iş var’ dedi. Maşallah ile bir otele çalışmaya gittik. Ertesi gün de Kuşadası'ndan Denizli'ye, daha sonra Elazığ'a gittim. Elazığ'dan İstanbul'a, ‘Veli Yüzer’ adına düzenlenen sahte pasaportla da Irak'a geçtim. Irak'ta, eylemden dolayı beni tebrik ettiler. Ziyaettin, Kuşadası'nda kendisini Maşallah Togay ile de tanıştırdı. Ziyaettin gitmeden önce bana, ‘biz DEHAP’ın illegal kısmıyız de, Maşallah Togay seni kendisinin yanında çalışan biri olarak tanıtsın, sahip çıksın’ dedi.”
Mehmet Sıraç Keskin'in ifadesinde belirttiği Cengiz Togay, Maşallah Togay, Ali Can Kuzu, Hanefi Yılmaz ve Hüseyin Geçti yapılan operasyonlarla elegeçirildi. Mehmet Sıraç Keskin ve 5 kişi Kuşadası Adleyisi'ne çıkartıldı. Sanıklar adliyeye getirilirken vatandaşlar linç etme girişiminde bulundu. Uzun süren bir sorgulamanın ardından 6 kişi tutuklanıp cezaevine gönderildi. Dosya dava açılmak üzere İzmir 8'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Soruşturmayı tamamlayan savcı 6 sanık hakkında ‘Devletin biriliğini ve ülke bütünlüğün bozmak’ iddiasıyla ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle yargılanmaları için dava açtı. 6 sanık önümüzdeki günlerde hakim önüne çıkacak.