Güncelleme Tarihi:
Burhan CEYHAN/AYDIN, (DHA)- Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinden çıkarak Uşak, Denizli ve Aydın'dan geçip Ege Denizi'ne dökülen 584 kilometre uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri, en kurak dönemlerinden birini yaşıyor. Daha önce taşkınlarla gündeme gelen nehrin kurumaya başlaması, çevrecilerin de gündeminde. Germencik Çevre ve Doğa Derneği'nin (GERÇED) organizasyonunda Uşak, Afyonkarahisar, Denizli ve Aydın'daki çevre derneklerinin desteğiyle 4 ilde 2 ay önce imza kampanyası başlatıldı.
Kampanya devam ederken, GERÇED üyeleri Büyük Menderes Nehri'nin yatağına inip incelemelerde bulundu, kumların üzerinde bağdaş kurup oturdu. Nehir yatağındaki incelemelerin bir rapor haline dönüştürülüp ekim ayı sonunda, 4 ilden toplanan imzalarla Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne sunulacağı ve su yasasının çıkarılmasının talep edileceği belirtildi. Yaklaşık bir saatlik bir incelemenin ardından nehirden ayrılan çevreciler, havzanın eski haline gelmesi için çalışmalarını sürdüreceklerini söyledi.
'TAM ORTASINDAYIZ BİR GRAM SU YOK'
GERÇED Sözcüsü Metin Aydın, "Kirlilikle mücadele ederken, 2021 yılı Mayıs ayına geldiğimizde Büyük Menderes Nehri'nin birden kuruduğunu gördük. Normal koşullarda şu an bulunmuş olduğumuz noktada Koçarlı Köprüsü'nü görmekteyiz. Geçmiş yıllarda buradaki tarlaları tamamen su kaplıyordu. Ova 3-4 ay sular altında kalıyordu. Şu an Büyük Menderes Nehri'nin tam ortasındayız ve bir gram su yok. Toprak ve kumlar ortaya çıkmış. Nehrin ortası boyu yaklaşık 80 santimetreyi bulan otlar yetişmiş. Nehrin içinde tek bir kurbağa, tek bir balık yok. Ne bunların yumurtası ne yavrusu var. Büyük Menderes Nehri ölmüş ve suyun içinde de hiçbir canlı kalmamış. Normalde milyonlarca balık ve canlının olması gerektiği yerde Türkiye'nin ve Ege Bölgesi'nin en büyük nehirlerinden birinin yatağındayız. Biz nasıl canlı bir varlık isek aslında Menderes Nehri de canlı bir varlıktır. Onun da bizim gibi suya ihtiyacı var. Nehrin kuruması, suyunun çok hor kullanılmasından kaynaklı. Menderes Nehri'ni eski günlerindeki gibi çağlaması, derelerin ve çayların nehri beslenmesine bağlıdır. Küresel ısınmadan etkilenen bölgelerin başında Ege Bölgesi ve Büyük Menderes havzası geliyor. Bilim adamlarının öngördüğü bir şekilde çok daha hızlı bir şekilde bu bölge ve havza çölleşiyor. Eğer süreç bu şekilde devam ederse, önümüzdeki ilk 5 yıl içinde Büyük Menderes Nehri havzasında kesinlikle içme suyu bulamayacak noktaya gelinecek. Yer altı ve üstü suları azaldı. Var olanları da kirletiyoruz" dedi.
'ACİLEN SU YASASI ÇIKARILMALI'
TBMM'de acilen su yasasının çıkması gerektiğini söyleyen Aydın, "Artık bir çözüm istiyoruz. Uşak, Afyonkarahisar, Denizli ve Aydın'daki çevre dernekleri 2 önce Büyük Menderes Nehri havzasındaki kuraklığa, çölleşmeye son vermek adına imza kampanyası başlattık. Amacımız; bu 4 ilde 100 bin imza toplamak. Toplanan bu 100 bin imzayı kasım ayında TBMM'ye ulaştıracağız. Ankara'dan buradaki kuraklık görünmüyor olabilir ama lütfen gelin, şu anda Büyük Menderes Nehri'nin tam üzerinde duruyoruz. Çözümün TBMM'de olduğunu biliyoruz. TBMM'de araştırma komisyonu oluşturularak acilen bir yasal düzenleme yapılıp, çözüm üretilmesini istiyorum. Su kaynaklarımızın korunması için su yasası istiyoruz. Büyük Menderes'e sahip çıkalım. Yaşatalım, kurumasını engelleyelim. Temiz akmasından yana fırsat verelim. Çölleşmesin yarın çocuklarımız bu topraklarda yaşama şansı bulsun" diye konuştu.
'İLK KEZ BÖYLE GÖRDÜM İÇİM BURKULDU'
GERÇED Başkanı Halil Çetinkaya ise Büyük Menderes Nehri'nin ilk kez böyle gördüğüne dikkati çekerek şunları söyledi:
"Gerçekten içim burkuldu. Doğma büyüme Aydınlı olarak Büyük Menderes Nehri'nin çok büyük taşkınlar yaptığını ve yaz aylarında bile burada balık tutulduğunu, hayvanların burada boğularak öldüğünü çok iyi biliyorum. Bu nehir, Aydın'ın en verimli topraklarını besliyor. 100 yıllardır bu ovaya bereket yağdırmış olan Büyük Menderes'in kurumuş görüntüsü gerçekten içler acısı bir durum."
'HAVZA ISLAH PLANI'NI YAPILMALI'
Çevreci Avukat İsmail Türkbay da Büyük Menderes Nehri ile ilgili iki kitap yazdığını ifade ederek, "Büyük Menderes, zamanında çok büyük balıkların yaşadığı bir nehir. Boyumu aşan balıkların avlandığını gördüm. Şimdi neredeyse nehrin cenazesini kaldırıyoruz. Gerçekten çok üzgünüm. Büyük Menderes ölmüş. Yazık, bu hale getirenler utansın. Buranın kurtuluşu için Havza Islah Planı'nı yapılması lazım. Su kaynaklarının kamuya devredilmesi lazım. Özelleştirmeden vazgeçilmesi lazım. Barajların özelleştirilmesi bu nehirlerin kurumasının bir nedenidir. Vahşi sulamadan vazgeçilip damlama sulamaya geçilmesi gerekiyor. Ziraat mühendislerine danışılmadan gelişi güzel zirai ilaç ve gübre kullanımının önüne geçilmesi lazım. Geçmiş yıllarda da kuraklıklar oldu ama bu şekilde kuruduğunu görmedim. Kanallardan ve kuyulardan su kullanıldı, tarlalar sulandı ama Büyük Menderes Nehri kurumadı" ifadelerini kullandı.