Güncelleme Tarihi:
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum, NTV’de yayınlanan Seçime Doğru programında soruları yanıtladı. Kurum, İstanbulluların geçen 5 yılda beklentilerinin karşılanmadığı için yorulduğunu söyledi.
“İSTANBULLULAR KENDİLERİ VE ŞEHİRLERİ İÇİN YATIRIM YAPILMASINI BEKLİYOR”
31 Mart’ta kimsenin kaybetmeyeceğini dile getiren Kurum, “24 gün sonra 16 buçuk milyon İstanbullu hemşehrimiz sandık başına gidecek. Önümüzdeki 5 yıla ilişkin siyasi iradesini yansıtacak. Gittiğimiz her yerde insanımızın coşkusunu görüyoruz. Baktığımız şu süreçte İstanbul yorulmuş, bazı işleri ve beklentileri karşılanamamış. Gittiğimiz her yerde hayallerimizi, projelerimizi anlatıyoruz. İstanbul için ulaşımdan depreme, kentsel dönüşümden yeşil alanlara kadar projelerimizi anlattık. Her yerde üstüne koya koya gidiyoruz. Bugün Silivri’den geldim, insanımızın değişim beklentisini ve her geçen gün yükseldiğini görüyorum.” şeklinde konuştu.
31 Mart’taki yerel seçimlerde İstanbulluların ‘değişim arzusu’ için karar vereceğini söyleyen Murat Kurum, “İstanbul’da yaşamak sorun olmuş. Memurlar endişeli, ev kadınlarının beklentileri var, gençlerin gelecekle ilgili umutları var ve deprem korkusu var. Ulaşımda evine, işine gitmek isteyenler kendileri ve şehirleri için yatırım yapılmasını bekliyor. 5 yıllık süreçte bu sözleri vermiş ama tutmamış bir yönetim var. İstanbulluların da bu çileden bıkmışlığı var. Beklentileri ise, ‘bizim için çalışan, bizi düşünen, ‘Sadece İstanbul’ diyen, geçmişte de bunu yapmış kişileri bekliyorlar. O yüzden değişim arzusu var. Her geçen gün de bu kartopu gibi büyüyor. 31 Mart’ta kimse kaybetmeyecek. Geçmişte yaşadığımız tüm sıkıntılarda milletimizin yanında durmuş birisi olarak, kendimizi anlatmaya çalışıyoruz. Bu da değişimdeki bir argüman. Seçmen de bir seçim yapıyor. Bir tarafta verdiği sözü tutan, diğer tarafta da yapmayan birisi. Seçmen bunun kararını verecek.” dedi.
“55-60 GÜNDÜR POLEMİKLERLE KARŞILAŞIYORUZ, BİZİM YANIMIZDA ÇIRAK BİLE OLAMAZLAR”
Kendisine ‘ithal aday’ denilmesine, 1999 depremi ve 2005’te İstanbul’da yaptığı işleri anlatarak cevap veren Murat Kurum, “Polemiklerle 55-60 gündür karşılaşıyoruz. Ama hiç şununla karşılaşmadım; ‘Murat Kurum 650 bin konut yapacakmış, yapabilir mi? Metro hattını iki katına çıkartacakmış, kadrosu var mı?’ Hiç bunları konuşmuyoruz. Karşıda maalesef, kibri siyasi aklının önüne geçmiş bir adayımız var. Her gün farklı gündem ve polemik peşinde. 5 yıldır da İstanbul dışında her konuyla ilgilenmiş, kendi menfaati adına nerede bir yol görse, o yol kendisi için gelecek yolu olmuş. ‘İthal aday’ neye göre ‘ithal aday’? 1999 depreminde buradaydım, iş yaptım. 2005 yılında TOKİ’de bütün Avrupa yakasındaki tüm şantiyelerden sorumlu Şube Müdürü olarak iş yaptım. Okul, stadyum işleri yaptım. 2009’dan 2018’e kadar Emlak Konut Genel Müdürlüğü yaptım. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığım dönemimde de bir ayağım hep İstanbul’daydı. Bizim işlerimizi koyduğumuzda bizim yanımızda çırak bile olmaz. Ben İstanbul’da kentsel dönüşüm, sosyal konut, Üsküdar’da çocuk köyünü açtım. Millet bahçeleri yapmış biriyim. ‘İstanbulluyum ya da değilim’i anlatmak zorunda değilim. Milletimiz bunu biliyor. 25 yıllık iş hayatımın büyük bir bölümünü İstanbul’da geçirdim.” diye konuştu.
“İSTANBUL’UN SORUNLARINA MÜDAHALE EDİLMELİ, BU KÖPRÜDEN SON ÇIKIŞ”
Murat Kurum, vatandaşın İBB Başkanı’ndan sorunları çözmesini beklediğine dikkat çekti, buna karşın İBB yönetimin gündeminde İstanbul’un bulunmadığını vurguladı. Kurum, şöyle devam etti: “İstanbul’un sorunlarını konuşmayarak hep farklı gündem oluyor ama gündem İstanbul olmuyor. Gündemi perdeleme çalışmaları var her zaman. 5 yıldır yaptıkları da bu. Biz, işimizi ve projelerimizi anlatacağız. Geçmişte yaptıklarımızı anlatacağız. Bir şey söylüyorsanız, geçmişte yaptıklarınızla bunu göstereceksiniz. Kendilerinin heybesinde hiçbir şey yok. 230 kilometre metro sözü verip keşke yüzde 70-80’ini yapsalardı. 115 bin konut sözü verip, 5 bin değil de 100 bin konut yapsalardı. Yeşil alan ile ilgili sözlerini tutsalardı da biz de alkışlasaydık. Siyaset yapacaksak, millete hizmet ve eser üzerinden yapmalıyız. CHP her zaman olduğu gibi farklı polemik peşinde. Biz işimizi yapacağız. Milletimiz bizden polemik beklemiyor, İstanbul’u bekliyor. Evinize, işinize giderken trafik çilesiyle karşıyasınız. İBB Başkanı’ndan da beklenti bunların çözülmesidir. Bu yerel seçim, hizmet odaklı bir seçim. Genel seçimi yaptık. Bir bakıyorsunuz İstanbul dışı gündem. Bir bakıyorsunuz Cumhurbaşkanı Yardımcısı adayı oluyor, bir bakıyorsunuz kendi partisini dizayn ediyor, yol yürüdüğü arkadaşlarını yarı yolda bırakıyor. Ama bugün İstanbul’un sorunları var. Sorunlara müdahale edilmeli, bu köprüden son çıkış.”
“BİZİ ELEŞTİRENLER GAZZE’YE YARDIM TIRLARINDA, TEBRİK EDİYORUM İYİ POZ VERİYOR”
Murat Kurum, İBB’nin eli Gazze’nin üzerinde olacak’ sözlerinin muhalefet tarafından eleştirilmesinin ardından İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun ‘Gazze’ye yardım tırları’ ile poz vermesini değerlendirdi. Gazze’deki zulmün aylardır devam etmesine rağmen İBB’nin yeni yardım yollamasını eleştiren Kurum, “Dün bizi Gazze, Filistin üzerinden eleştiren Belediye Başkanı bugün tır dorsesinin arkasına geçip sevimlilik pozu veriyor. Kendisini tebrik ediyorum, iyi poz vermeyi biliyor. Ucunda iyilik dokunacak her işin yanındayız. Ekrem Bey bizi takip ederse, böyle iyi örnekleri, hizmetleri yapacaktır. Bizim söylemimiz üzerinden Gazze’ye yapılacak yardım bizi sevindirir.” dedi.
Kurum, insani yardım meselesini siyaset malzemesi haline getiren İBB Başkanı’na yönelik eleştirilerini, şöyle sürdürdü: “İstanbul baktığınızda dünyanın başkenti olarak tabir edilir. Bu sadece jeopolitik olarak değil; bir duruş, bir bakıştır. İnsani olarak, vicdani olarak bakamız gerekir. Aynısı Ukrayna için de geçerli. Orada çocuklar ölüyor. Ukrayna’da bir soykırım varsa eğer, Gazze’de de var. Bizi biz yapan değerleri unutamayız. Her zaman mazluma el uzatan bir toplum olduk. Myanmar’a, Afganistan’a, Filistin’e her zaman destek olan bir toplumuz. İBB, bizim söylemimiz üzerine bir tır gönderiyorsa, bir çadır kuruyorsa, bir okul yapıyorsa bundan daha büyük güzellik olur mu? Bunu siyasi malzeme yapmak yanlıştır. Biz söyledikten sonra tır üzerinden poz vermek yanlıştır. Bizim oradaki çocuklarımız için yardım etme duruşu yanlış olamaz. Ben bunu söyledim ama siyasi polemik üretmeye başladı. Daha sonra diğer taraftan tır üzerinde poz verdiler. Madem bizim söylemimiz yanlışsa, nasıl bir anlayış bu? Gazze’deki çocuklar sevinecek. Çünkü onları düşünen birileri var. Onları düşünen bir belediye başkanı İstanbul’da, nasıl deprem bölgesine yardıma koşuyorsa Bosna’ya da koşacak. Bizim buralardan gelen birçok vatandaşımız var. İBB’nin aylardır Gazze’de devam eden zulüm boyunca yardım yaptığını gördünüz mü? 5 yıllık süreçte, sadece Gazze değil Ukrayna da, Afganistan da Pakistan da var. Ne olur hep birlikte bir tır göndersek, yemeklerini kıyafetlerini göndersek. Şimdiye kadar neden yapmadılar, ellerinden tutan mı var? İzmir’de deprem oldu, ‘biz bedava konutlar yapacağız’ dedi. Yapın elinizden tutan mı var? İstanbul’un da devasa bütçesi var. Gidin yapın deprem bölgesine, neden yapmadınız. Her ile gidip 50’şer konut yapsalardı, alkışlardık. Siz yaparsanız kötü. Onlar yapmak için ortaya bir irade koymayacaklar, siz yapacağınızı söylediğinizde eleştiri konusu olacak. Ben bunu kabul etmiyorum.” şeklinde konuştu.
“TELAŞLANDILAR, HEM ÖZGÜR ÖZEL HEM DE EKREM BEY NE YAPACAKLARINI ŞAŞIRDI”
İstanbul’un 39 ilçesini ziyaret ettiğini hatırlatan Murat Kurum, yoğun tempo nedeniyle kimi zaman dil sürçmesi yaşadığını ama bunları düzelttiğini anlattı; muhalefetin bu dil sürçmeleri üzerinden siyaset yapmasına tepki gösterdi. Kurum, “Programlar çok yoğun. Her gün 7-8 program ve herkesi dinlemeye, anlamaya, anlatmaya çalışırken diliniz sürçebiliyor. Bu yaşandığında da fark ettiğimde hemen söylüyorum, ‘bunu kullanırlar’ diyorum. Hem kendisi hem de Eş Genel Başkanı Özgür Özel de gaf yaptı. Hatta gafın üzerine giderek bedelli askerlik yapanların vatan sevgisini sorguladılar. Kendi ağzıyla İSKİ’ye ‘rezalet’ dedi, yine kendisi ev kadınlarına ayrıştırıcı davrandılar. Daha kötüsü bunlara bir açıklama da yapmadılar. Baktığımızda İstanbul’un sorunlarını konuşuyorlar mı? 5 senedir böyle, hep polemik. Bunun nedeni de telaşlanmaları. Hem Özgür Özel hem de Ekrem Bey ne yapacaklarını şaşırdı. ‘Büyük bir coşkuyla zafer kazanırız, burayı basamak olarak kullanırız’ diye düşünüyorlardı. Durumun böyle olmadığını gördüler ve telaşlandılar. Biz insanız, gaf yapabiliriz, ama en azından samimiyiz. Samimi olmak her şeyden daha değerli. Hatadan dönmek de bir erdemdir. Gaf da yapılır, ama düzeltilmeli. Adam yaptı, ama düzeltti der insanlar. Bunları siyasi rant yapmak yakışmaz. Onlar daha büyüklerini yapıyor ama ben kullanmayı tercih etmiyorum. Bunun İstanbul’a bir faydası yok.” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜ ELEBAŞI ‘İTTİFAK DEVAM ETSİN’ DEDİ, ADAY DEĞİŞTİ”
Murat Kurum’a, DEM Parti ve CHP arasındaki işbirliği de soruldu. Kurum, “Başak Demirtaş aday oldu, Kandil’den talimat geldi ve çekildi. Terör örgütü elebaşı ‘ittifak devam etmeli’ dedi, 2 tane aday geldi. İttifak demiyorlar, bunu neden saklıyorsunuz ki? Mertçe çık, söyle. Bir masa kuruyorlar; 6 kişi, 8 kişi. Bunlar artık bizi ilgilendirmiyor, ne yaptıkları da ilgilendirmiyor. 25 yıllık tecrübemizi İstanbul’a aktaracağız. 31 Mart’ta da milletimiz gerçek belediyecilikten yana tavrını koyacaktır. Burada yaşayanlar, sorunlarını dile getirdiklerinde bu işleri yapacak bir iradeyi bekliyor. İdeolojik davranacak da olacaktır. Biz herkesin kararına saygılıyız. Milletimiz 31 Mart’ta şunun kararını verecek; bir tarafta 5 yılda verdiği sözleri tutmayan aday var, diğer tarafta Bakanlık sürecinde verdiği tüm sözleri yerine getiren biri var. Diğer adaylar da projelerini anlatacaktır, milletimiz de kararını verecek. İstanbul için hayırlısı neyse o olsun.” yanıtını verdi.
“650 BİN KONUT 5 YIL İÇERİSİNDE HAZIRLADIĞIMIZ PROJE İLE YAPARIZ”
Murat Kurum, yayında, kentsel dönüşüm projesinin detaylarını da paylaştı. ‘5 yılda dönüşümü nasıl yapacaksınız?’ sorusunu, “650 bin konutu dönüştüreceğimizi söylüyoruz. Bütün bilim insanları da İstanbul’da deprem riski olduğunu söylüyor. Maalesef CHP’li İBB Başkanı, ‘bu konutlar yapılmamalı, 650 bin konut dönüştürülmemeli’ diyor. Neden? Çünkü kendisi böyle bir işi yapamayacağını biliyor, geçmişte de yapmamış zaten. İstanbul bir deprem şehriyse, nüfusumuzun yüzde 70’i deprem bölgelerinde yaşıyorsa, deprem olduğunda sizler burada günlerce ‘vatandaşlarımızı canlı çıkartır mıyız?’ın haberini yapıyorsanız, depremi birinci gündeminiz yaparsınız. 1,5 milyon riskli yapı var. 650 bininin acil dönüşmesi gerektiğini bilim insanları söylüyor. Bizim vatandaşımıza bu işi yapıp vermemiz lazım. Ben İzmir’de söylediğim zaman bir gazetecimiz ‘vatandaş ne yapsın‘ dedi. Biz vatandaşımıza böyle bir imkan sunuyoruz, ‘Yarısı Bizden’ kampanyası. ‘Yerinde ve hızlı dönüşüm yapacağız’ dedik, Yüzbinlerce vatandaşımız başvurdu. Burada da bunu yapmalıyız. 5 yılda 650 bin konutu dönüştürmeliyiz. 200-300 bin konutun ‘Yarısı Bizden’ ile 700 bin lirasını biz vereceğiz, 700 bin lirasını uygun şartlarda kredi vereceğiz ve 100 bin lira da taşınma ile kira yardımı vereceğiz. Büyükşehir olarak 300 bin konutu KİPTAŞ üzerinden ‘Yarısı Bizden’ kampanyası ile dönüşüme destek için yapacağız. Her yıl 50-60 bin konutu yapacağız. Bu, ‘Yerinde’ ve ‘Yarısı Bizden’. Kalan 250 bin konut için de planlarımız var. Bunun için de vatandaşımızın önünü açmamız lazım. Vatandaşımız 10 dairesi varsa, kayıplardan dolayı 7 daire yapabiliyor. Bunu önünü açacağız. 100 bin de kiralık konut yapacağız. Yatay mimari esaslı yeşilin içinde 39 ilçemizde yapacağız.” diye cevapladı.
“BEN DEPREM BÖLGESİNE SELFİ ÇEKTİRMEYE GİTMEDİM, İNSANLARIMIZ O KONUTLARDA OTURUYOR”
Vadettiği 650 bin konut için gereken finansmanı, İstanbul’un kaynaklarını İstanbul’a harcayarak bulacağını ifade eden Kurum, “Ben polemik üretemem, laf çeviremem. Ben işimi yaparım. 9 yıl Genel Müdürlük, 5 yıl Bakanlık yaptık. Onlarca afete gittim. Nasıl yapacaksın diyorlar? 3 ayda 180 bin konutu nasıl başlattıysak öyle yapacağız. Şimdi reklam bütçesi, deprem bütçesinin iki katı. Bu irade bile sorgulanmalı. Kendi ikbalin için bu kadar para harcarsan, kaynak bulamazsın. Çünkü sen kaynağı İstanbul’a harcamıyorsun. Biz bunları daha önce yaptık. Elazığ’da, Malatya’da depremler olduğunda hepsini yaptık. 180 bin konutu 3 ayda başlattık. Bitirilip teslim edilenler var. Ben deprem zamanı gittim ve yapacağımı yaptım. Konutlar teslim ediliyor. Biz poz vermeye gitmedik, ‘selfie’ çektirmeye gitmedik. İş yaptık. İnsanımız şimdi orada oturuyor. Kaynağı geçmişte bulduk, burada da buluruz. Bunu yapacak ekibimiz, kadromuz var. İstanbul’un kaynağı her yere yeter, bunun altını çizerek söylüyorum.” diye konuştu.
“AFET YÖNETİMİ TEK MERKEZ ÜZERİNDEN YAPILACAK”
İstanbul’u depreme dirençli hale getireceklerini anlatan Murat Kurum, kriz anında arama-kurtarma, tıbbi ve insani yardım faaliyetlerinin koordinasyon içinde yürütülmesine imkan verecek ‘Afet Yönetim Sistemi’ni de anlattı. Kurum, “Çanakkale Yenice merkezli deprem, Balıkesir ve Bursa ile birlikte kısmen İstanbul’da da hissedildi. Vatandaşlarımıza geçmiş olsun diliyorum. Bu depremleri sürekli yaşıyoruz. İrili ufaklı birçok deprem oluyor. Bütünleşik bir afet yönetim planı hazırlayacağız. Tek merkezden afeti yöneteceğimiz yöntemi İstanbul’a getirmek istiyoruz. Deprem toplanma alanlarını, insanlarımızın bunları bileceği, vatandaşlarımızın ihtiyaçlarının karşılanabileceği bir sistem olacak. 6 saat içinde vatandaşlarımıza 2 milyon çadır kuracak lojistik merkezler, arama kurtarma, sağlık hizmetleri dahil bütün hepsini hazırlayacağız.
Helikopter merkezleri de olacak. Öyle yerler var ki vatandaşımıza ulaşamayız. Afet ulaşım yolları açmamız lazım.” dedi.
Kurum, Afet Farkındalık Akademisi projesini, Japonya’dan bir örnek göstererek anlattı. “Japonya’da bir deprem oldu, çocuk annesi söylemeden hemen masa altına girdi. Akademilerde işte bunları öğreteceğimiz çalışmalar olacak.” diyen Kurum, ‘Afetlere Dirençli İstanbul’ vizyonunu kesinlikle hayata geçireceklerini, geçmiş icraatının, bu sözün senedi olduğunu söyledi. Kurum, şöyle konuştu: “Kalıcı çözüm de 650 bin konut dönüşümü ile olacak. Metrobüs yolunu afette acil ulaşım yolu olarak kullanacağız. Sadece arama-kurtarma ekipleri ve ambulanslar kullanacak. Kuzeye bağlayacağımız afet yolları olacak. Vatandaşımıza ulaşabileceğimiz yollar olacak. Hem dönüşüm yapacağız hem vatandaşımızın ihtiyacı olan yeşil alanları, yolları yapacağız. Otopark sorunu var. Yapacağımız alanların altı otopark, üstü toplanma alanı olacak. Afet dışında, vakit geçirilecek bir proje olacak. Mevcutta helikopter pistlerinin çoğu sahil kesiminde. Tsunami ve depremlerde bunlar kullanılamaz. Mümkün olan her yerde helikopter pisti olacak. Normal bir alan olacak; altı otopark, üstü park gibi. Afet anında toplanma alanı, helikopter pisti. Daha önce bunları yaptık biz. Bozkurt’ta Giresun’da seller olduğunda oralara gittim. Antalya’da orman yangınları çıktığında hepsine gittim tek tek yaptık ve teslim ettik. Vatandaşa yakışanı bizim yapmamız gerekiyor. İnsanlar bizden bunu bekliyor. Verilen sözlerin gerçekçi olup olmadığı, kimin söylediğiyle alakalı. Mevcut adayın böyle bir söylemi yok. Çünkü İstanbullular yapmayacağını biliyor. Biz sözümüzü her zaman gerçekleştirdik. Bu özgüvenle söylüyorum. 81 ilde eseri olan biri olarak, verdiği her sözü tutan biri olarak buradayım. Milletimiz biliyor, biz söylüyorsak yaparız.”
“İSTANBUL TRAFİĞİNİ BİTİRMEK İÇİN RAYLI SİSTEM VE DENİZ YOLU ULAŞIMI ARTACAK”
Murat Kurum, “Uğraştıran Değil, Ulaştıran İstanbul” vizyonunu da anlattı. Şehir trafiğini rahatlatmak için, raylı sistemlerin toplu ulaşımdaki payını, 2029’a kadar yüzde 26’dan yüzde 37’ye çıkartacaklarını söyledi. “2019 yılında trafik yoğunluğu yüzde 47’ydi. Şu an pik saatlerde yüzde 90’a ulaştı. Her İstanbullu yılda 288 saat trafikte kaybediyor. İnsan ömründen de 3 yıla denk geliyor. İstanbul’da yaşamak bir külfet olmasın istiyoruz.” diyen Kurum, toplu ulaşım çözümlerinin ayrıntılarını şöyle anlattı: “Hedefimiz mevcuttaki yüzde 26 olan raylı sistem payını, 2029’da yaklaşık yüzde 50 artırarak yüzde 37’ye; 2034’te ise yüzde 48’e çıkarmak. Yüzde 72 olan karayolu payını da yüzde 48’e düşüreceğiz. Denizyolunu da 2 katına çıkartacağız. Denizyolu pahalı olabilir, zarar edebilir ama şöyle bir kritik önemi var; afet anında bize çok elzem olan bir ulaşım. Önemli bir lojistik güzergahımız.”
Yeni yol ve tünel projelerini detaylandıran Kurum, “22 kilometre mevcut tünel var. 5 yılda hiç yapılmamış. İlk 5 yılda projelerimizi yapacağız. Kilyos’a kadar uzanan bir tünel projesi yapılacak. Kağıthane-Bayrampaşa arası bağlanacak. Hem Anadolu hem de Avrupa Yakası’nda yeni bir yol oluyor. Beşiktaş’tan Beylikdüzü’ne 23 dakika sürecek. Beşiktaş’tan Küçükçekmece’ye 15 dakika. Üsküdar’dan Kavacık’a 9 dakika. Bu yapacağımız yeni yollar ve tüneller afetlerdeki ulaşım yolları olacak.” dedi.
“AÇILIŞA GİTMEYECEĞİM AMA SANCAKTEPE ŞEHİR HASTANESİ DURAĞINDA BEKLEYECEĞİM”
Programın sonunda, Murat Kurum’a, kampanya döneminin en çok tartışılan iki başlığıyla ilgili sorular yöneltildi. İlki, Çekmeköy-Sancaktepe-Sultanbeyli metrosuyla ilgiliydi. Kurum, “ ‘Yaptık’ dedikleri 10,9 kilometrelik bir hat. ‘Açıyoruz’ dedikleri ise 5,3 kilometre. Benim söylediğim hat 10,9 kilometre. Bu hattın da 2019’dan sonra sadece 3 kilometresini onlar yaptı. Açılış gününü bekleyeceğiz. Sancaktepe Şehir Hastanesi durağında yolcu alımı olacak mı? Madem açtınız; Veysel Karani durağı, Hasanpaşa durağı, Sultaybeyli, Sancaktepe Şehir Hastanesi durağı nerede? Açılışlarına katılmayacağım ama hastane durağında bekleyeceğim.” diye yanıt verdi.
“ACİL GÜNDEMİMİZ ULAŞIM VE KENTSEL DÖNÜŞÜM”
Murat Kurum’a yöneltilen bir diğer soru da Kanal İstanbul’la ilgiliydi. Kurum’a, “İstanbul’un gündeminde olmayan bir konu bizim de gündemimizde olmayacak” sözleri hatırlatıldı, “İstanbul’un böyle bir gündemi var mı” diye soruldu. Kurum, bu soruyu da, “Anketler yaptığımızda da, sahada da, vatandaşımızın gündemindeki en önemli sorunlardan bir tanesi ulaşım; diğeri deprem, deprem dönüşümü, kentsel dönüşüm; konut, kira fiyatları. Efendim hane ekonomisinin yükseltilmesi gibi sosyal yardımlar, gençlerin kütüphane talepleri, yeşil alan talepleri gibi sıralanıyor. Bu acil gündemlerimiz. Bu gündemleri yapmadan biz farklı bir gündem peşinde İstanbul’un kaynaklarını kullanmayacağız, gündemimize almayacağız.” diyerek cevapladı.