Güncelleme Tarihi:
Önce Salı günü 700 kişi oldukları söylenen kadınlı erkekli bir grup ‘Burası Amed, canilere geçit yok’, ‘Katiller bulunsun, hesap sorulsun’, ‘M.....’a uzanan eller kırılsın’ diye slogan atarak Dağkapı semtine kadar yürüdü. (HDA, 19 Nisan)
Ardından, bugün, Çarşamba, küçük kızın tedavi gördüğü hastanenin önünde bir araya gelen, 32 kitle örgütünün oluşturduğu Demokrasi Platformu üyeleri basın açıklaması yaptı. Platformun dönem sözcüsü Ali Öncü, olayı ‘Ahlaksızlık’ olarak değerlendirdi, “Kendisine ‘insanım’ diyen herkesi duyarlı olmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Buraya kadar, güzel! Yıllardır ‘Türk toplumu koyun gibidir, tepkisini göstermeyi bilmez’ yahut da ‘Sivil toplum örgütleri nerede?’ diye şikayet etmez miyiz?
(Gerçi, MHP Genel Başkanı’nın dediği gibi, vatandaş Mersin’de, Trabzon’da ‘demokratik tepkisini’ gösterdi, ortalık kan gölüne döndü ama... öğreneceğiz abisi!)
Diyarbakır’da halk ve kitle örgütleri demokratik tepkisini gösterdi, olgunluk içinde...
Deee !..
Yine konuyu sapıttırarak.
Dervişin fikri-zikri meselesi...
Demokrasi Platformu dönem sözcüsü Ali Öncü, 7 yaşındaki M.T.nin hayvan saldırısına uğramasının sebeplerini şöyle izah etmiş (DHA, 20 Nisan) :
- Savaşın olduğu ülkelerde bu tür olayların yaşanır ama barış ve kardeşlik ortamında buna benzer olaylar yaşanmaz! (Tam sözleri bu değil, anlamı böyle. Ali Öncü’ye kalsa ABD’de, Belçika’da, Fransa’da tecavüz ve cinayet işlenmiyor!)
- “Kürt sorunu demokratik olarak çözülseydi, bu tür sorunlardan söz edilmeyecekti. Açlık, sefalet ve ahlaksızlık toplumu tehdit ediyor. Kürt sorunun çözülmemesi toplumsal ahlaksızlığı arttırdı”.
Bölgede devam eden operasyonların durmasını da isteyen Öncü, “Barış ortamı sağlanmadıkça tehditler devam edecektir. Ateş düştüğü yeri yakar. Ama bu ateş diğer yerlere de sıçrar” dedi.
Apo denilen katili serbest bıraksak, PKK’yı muhatap alsak, cinayetlerine sessiz kalsak, dağdaki teröriste af çıkarsak... Diyarbakır’da küçük kızlara ARTIK tecavüz edilmeyecek öyle mi?
Tehdit mi bu?
Siz BU KAFADA devam ettikçe, ne Kürt sorunu çözülür, ne bölgeye barış gelir, ne de Güneydoğu kalkınır!