Oluşturulma Tarihi: Aralık 19, 2006 00:07
Ahmet Ertegün’ün toprağa verildiği Özbekler Tekkesi, Kurtuluş Savaşı tarihinde de önemli bir rol oynamıştı. Orta Asya’dan İstanbul’a gelen, Nakşibendi tarikatına bağlı seyyah dervişlerin barınağı olarak 1752 yılında tesis edilen tekke, 1844’te Sultan Abdülmecid tarafından bugünkü haliyle yaptırılmıştı.
Kurtuluş Savaşı sırasında tekke şeyhi Atá Efendi, İstanbul’da işgal kuvvetlerine karşı oluşturulan gizli Karakol Cemiyeti’nin üyelerindendi. Karakol Cemiyeti, milli mücadeleye katılacak önemli isimlerin yanı sıra silah ve cephanenin İstanbul’dan Anadolu’ya kaçırılmasını organize ediyor, Anadolu’ya işgal kuvvetleri hakkında istihbarat sağlama faaliyeti yürütüyordu.
ANADOLU’YA İLK DURAK
İşte bu ortamda Özbekler Tekkesi, yaralanan Kuvayı Milliyeciler için bir hastane görevi görmenin yanı sıra, İstanbul’dan Anadolu’ya kaçırılan silah, cephane ile Anadolu’ya geçmek isteyenlerin ilk durağı konumunda olmuştu. Buraya uğradıktan sonra Anadolu’ya geçenler arasında Albay İsmet (İnönü), Adnan ve Halide Edip Adıvar, Ali Fuad Cebesoy’un babası İsmail Fazıl Paşa, Mehmed Akif Ersoy gibi ünlü isimler de bulunuyordu. Gündüzleri insanlara moral veren konuşmalar yaparak yüreklere ’Kurtuluş imanı’ aşılayan, geceleri Anadolu’ya insan ve cephane kaçıran tekke şeyhi Atá Bey, bu faaliyetleri ortaya çıkınca İngilizler tarafından tutuklanmıştı. Atá Efendi, daha sonra Mustafa Kemal’i temsilen Türkistan’a Enver Paşa ile görüşmeye gönderilmişti. Ahmet Ertegün’ün babası Münir Ertegün; hattatlıktan, dokumacılığa kadar pek çok el sanatıyla uğraştığı için ’Hezarfen’ olarak ün yapan şeyh İ. Edhem Efendi’nin torunuydu.