Güncelleme Tarihi:
Kurtulmuş, Adana'da düzenlediği basın toplantısında, bazı gazetelerde yer alan fazladan oy basılma iddialarının ne manaya geldiğini araştırdıklarını belirtti.
Kurtulmuş, şöyle konuştu:
“Çok net bir şey söylemek mümkün değil. Seçimlerde mükerrer oya dikkat edilmeli. Seçim güvenliğinin en önemli ayaklarından birisi mükerrer o kullanılmamasıdır. Seçmen sayısından fazla oy kullanılmamasıdır. Buna dikkat edilmeli. Seçimlerde eşitliğin ve güvenliğin temin edilmesi gerekir. Seçim güvenliği sadece emniyet değil, eşitliğin sağlanmasıdır.”
Son günlerde seçim meydanlarında kullanılan siyaset üslubunu da eleştiren Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Türkiye'de halkın sorunlarını çözmek adına hiçbir projeyi tartışmayan, bütün yaptıkları birbirine hakaret ve ötekileştirme olan siyaset tarzının artık geride kalması gerekiyor. 12 Haziran 2011, Türkiye'de eski siyaset defterinin kapandığı, yeni siyaset defterinin açılmaya başlandığı tarih olacaktır. Bu seçimde eski siyaset üslubu bir tarafa bırakılacak ve milletimiz yeni bir yola girecektir. Artık, üslubuyla parçalayan ötekileştiren, hakaret eden, özgüveni eksik, Türkiye'nin sorunlarını konuşmak yerine bir tarafa ayaklarına çelme takarak düşürmek üzere kurgulamış olan eski siyaset bir tarafta kalıyor. Yeni siyaset; derleyen, toplayan bütünleştiren, sorun çözen, uzlaşmacı bir tavırla diğer siyasi partilerle oturup konuşan, çatışmacı değil, müzakereci bir üslup olacak. İşte o parti Halkın Sesi Partisi olacak. “
Türkiye'de adaletsiz kalkınma olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, “ Türkiye gelişiyor, Gayri Safi Milli Hasıla'sı artıyor. Ancak millete yansımıyor. İşte tarım memleketindeyiz, çiftçiye yansımıyor. Türkiye rakamsal olarak büyüyor, ancak bu halkın, milletin cebinde değil. Adaletsiz kalkınmayı adaletli kalkınmaya çevirecek programı Has Parti ortaya koyuyor” dedi.
SEÇİM KONVOYLARINA YAPILAN SALDIRI
Bir gazetecinin seçim konvoylarına yapılan saldırı ve siyasetçilerin açıklamalarına yönelik sorusuna Kurtulmuş, şu yanıtı verdi:
“Siyasi partiler olarak birbirimizin düşmanı değiliz, siyasi rakipleriyiz. Düşmanlık diliyle siyaset yaptığınız zaman orada kullandığınız dil, zehirli dildir. Maalesef bu zehirli dili kullanmayı tercih ediyorlar. Karşı tarafa hakaret etmeyi ve yok saymayı tercih ediyorlar. Bu dil değişmediği sürece Türkiye'nin hiçbir sorunu çözülemeyecektir.”
KENAN EVRENİN İFADEYE ÇAĞRILMASI
Kurtulmuş, Kenan Evren'in ifadeye çağrılmasının hatırlatılması üzerine, şunları kaydetti:
“12 Eylül rejimiyle hesaplaşmak demek Kenan Paşa'yı mahkemeye çıkarmak değil ki. 9 yıldır iktidardasınız hala 12 Eylül anayasası duruyor. 12 Eylül'ün yüzde 10 barajının arkasına sığınıyorsunuz. Siyasi partiler yasası duruyor. Meclis iç tüzüğü ve sendikalar yasası duruyor. Bütün bunlar dururken Kenan Paşa'yı mahkemeye çıkartmakla bunları değiştirecek misiniz? Bunu söylerken de yanlış anlaşılmasın. 12 Eylülcülerden hesap soruluyorsa, 28 Şubatçılardan da hesap sorulmalı. 12 Eylül ile hesaplaşanlar niçin 28 Şubat'ı ağızlarına almıyorlar? 6 Nisan 2011'de yargıyla ilgili konuda Genelkurmayın internet sitesinde yapılan açıklama konusunda ağızlarını açıp bir kelime söylememişlerdir. Demokrasi, kendine demokrat olmak değildir. Bütün kurum ve kurallarıyla Türkiye'de halkı egemen kılacak bir süreci başlatmak demektir. Genelkurmay Başkanlığı, Milli Savunma Bakanlığına bağlanmalı. Türkiye'de asker ve sivil çift başlılığı ortadan kaldırılmalı”