Kurtulmuş: Terörün arkasındaki sebepleri ortadan kaldırana kadar bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız

İşte TBMM Başkanı Kurtulmuş'un açıklamalarından satır başları:

Bu Meclis'in iki özelliği var, biri devlet kurmuş olan Meclis olmasıdır. Aynı zamanda iki sefer gazi olmuş Meclis'tir. Hem Kurtuluş Savaşı'nda hem de 15 Temmuz gecesi milli iradeye sahip çıkan Meclis'tir. Milletin karar merci olan TBMM'de sizlerle olmaktan dolayı teşekkür ediyorum.

10 Ocak İdareciler Günü dolayısıyla idarecilerimizi tebrik ediyorum. Çalışan Gazeteciler Günü dolayısıyla da gazetecilerimizin gününü tebrik ediyorum.

Ne yazık ki dünyadaki güç mücadelelerinin, çatışma ve rekabetin bütün unsurları ile tecelli ettiği bölgede yaşıyoruz. İnsanlık tarihinin en önemli türbülansların yaşandığı dönemdeyiz. Türkiye olarak biz böyle hayati coğrafyada buranın merkezindeyiz. Herhangi bir hadise doğrudan Türkiye'yi etkilemektedir.

"TERÖRÜN ARKASINDAKİ SEBEPLERİ ORTADAN KALDIRANA KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRMEK ZORUNDAYIZ"

Yeni savaş türleri ile karşılaşıldı. Ekonomik savaşlar var. Vekalet savaşları en önemli tahribatını bu bölgede vermektedir. Terör örgütleri vasıtası ile bu geniş coğrafyayı kendilerince dizayn etmeye çalışmaktalar. İnsanlık tarihi boyunca yeni bir durumdur bu. Bu örgütler etnik ve mezhebi özellikleri halklar arasındaki savaşların ve çatışmaların unsuru olarak kullanılıyor. DEAŞ'a bakarsak söylediğimin ne derece hakikat olduğu görülmektedir. Türkiye olarak verdiğimiz mücadeleyi terör örgütlerinden ibaret mücadele olarak göremeyiz. Terörün arkasındaki sebepleri ortadan kaldırana kadar bu mücadeleyi sürdürmek zorundayız. Arkasındakiler ortadan kaldırılmadan bu coğrafya terörden kurtulmayacak.

Türkiye'nin iki ayağının da yere sağlam basmasından başka şansı yoktur. Cumhuriyetimizin ikinci asrına girdiğimiz bölgesel gelişmeleri ve küresel güç denklemleri yeniden etkileyecek ülkelerden biri olacaktır. Halklarımız arasında ayrım gözetmeksizin vatandaşlarımızın tamamına el uzatacak olan sizlersiniz. Bu dönemde tarihi sorumluluğun sahibisiniz. 

"BİZİM İÇİN OSMANLI NEYSE TÜRKİYE CUMHURİYETİ ODUR"

Bizim devlet felsefemiz aynı zamanda bir siyaset felsefesi ve devlet ahlakını barındırır. Bizim için devlet, isminden ibaret araç değildir. Bizim kurduğumuz devletlerin tamamı bir süreklilik içinde bir öncekinin devamı olarak gelmiştir. Bazıları tarihi okurken yanlış okuyor. Türk devletinin tarihi bir bütünlük arz eder. Bizim için Selçuklu neyse Osmanlı odur, Osmanlı neyse Türkiye Cumhuriyeti odur. Biri diğerinin rakibi değildir.

"Devleti yaşat ki insan yaşasın değil, insanı yaşat ki devlet yaşasın... Asıl olan insandır." Ecdadımızın bu tavsiyesi bize onurla taşıyacağımız miras gibidir. Millet adına devleti yöneten buradaki valilerimiz ve yöneticilerimizdir.