Güncelleme Tarihi:
Kurtulmuş, partisinin İstanbul İl Başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, çok üzüntülü bir süreç yaşandığını belirterek, bu süreçten dünyadaki tüm zulümlerin sona erdiği bir döneme girilmesi temennisinde bulundu.
İskenderun'da da dün akşam bir saldırı olduğuna işaret eden Kurtulmuş, “Türk ordusunun Doğu Akdeniz'deki en önemli üslerinden biri olan İskenderun Deniz Kuvvetleri Komutanlığına karanlık bir saldırı yapılmasından birkaç dakika sonra, İsrail'in 'Mavi Marmara' başta olmak üzere Gazze'ye giden konvoyu taciz etmeye başlaması inşallah sadece sıradan bir tesadüftür. Öyle olmasını dileriz” diye konuştu.
Yardım gemilerine saldırının tahminlerin ötesinde olduğunu ifade eden Kurtulmuş, bu saldırının Ortadoğu tarihinde yeni bir sayfanın da başlangıcı olacağını, çünkü yaşananların vicdan sahibi kimse tarafından hukuki bulunamayacağını söyledi.
Kurtulmuş, bu olay nedeniyle Türkiye'de yaşayan azınlıklara yönelik bir tavırda bulunulmaması gerektiğini de vurgulayarak, “Evet, bu günler tansiyonun yüksek olduğu günlerdir. Benim bütün Türkiye'den, milletimizden beklediğim, bu ülkede bizim azınlıklarımız olarak yaşayan Yahudi vatandaşlarımıza karşı en ufak bir kötü muamelenin, suiistimalin, en ufak bir şekilde tacizin ya da onlara zarar verecek bir meselenin ortaya çıkmamasıdır. Bizim tarihimiz, şu anda bu topraklarda yaşayan Yahudi vatandaşlarımızın koruyucu şemsiyesidir” dedi.
İsrail'in yaptıklarının, “nemrutların, firavunların tavırlarına rahmet okutacak boyutta” olduğunu ifade eden Kurtulmuş, şöyle devam etti:
“Eğer bugün, 'nasılsa gücümüz var, her şeyi yaparız' diyorlarsa dönsünler Hitler'i okusunlar. Hitler'in o kadar büyük gücü bile hak ile yeksan olmuştur. Firavunların gücü bile hak ile yeksan olmuştur. Bunları biz söylemiyoruz, tarih söylüyor. Dünyanın dört bir tarafına koskoca holokost müzeleri yapanlar onları niye yaptıklarını hatırlasınlar. Kendilerine karşı işlenen insanlık suçunu hatırlasınlar. Unutmasınlar ki, o gemileri batırsalar da o gemiler tarihe ve insanlığa karşı işlenmiş holokost müzeleri olarak kalacaktır.”
Kurtulmuş, Türk hükümetinin Gazze'ye yardım gemilerinde bulunanların akıbeti konusunda son derece aktif çalışması gerektiğini, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir meşru devletin göstermeyeceği bir orantısız güç kullanımının ortaya çıktığını, ancak dünyanın buna sessiz kaldığını söyledi.
Numan Kurtulmuş, “Dikkat edilirse İsrail ordusu sadece Türk gemilerine saldırıda bulunmuş, bu gemilere çıkmıştır. Bu doğrudan doğruya artık Türkiye'ye yapılmış açık bir saldırıdır. Bunu nasıl yorumlar, nasıl konuşur olursak olalım sonuç değişmeyecektir. İsrail doğrudan doğruya Türkiye'yi hedef almıştır” dedi.
Bu konuda uluslararası kamuoyunun derhal toplanması, buna da Türkiye'nin öncülük etmesi gerektiğini ifade eden Kurtulmuş, ayrıca Türkiye'nin İsrail'deki büyükelçisini derhal geri çekmesi, İsrail Büyükelçisi'nin de “persona non grata” ilan edilerek ülkesine gönderilmesi gerektiğini belirtti.
İsrail'in yaşanan insanlık suçunun delillerini karartmaması için geminin güvenli bir üçüncü ülkeye çekilmesi ve BM temsilcilerinin gemide incelemede bulunması gerektiğini de dile getiren Kurtulmuş, “Mesele gerçekten askeri boyuta taşınmıştır. İnsanların katledildiği bu katliam öyle görünüyor ki, Doğu Akdeniz'de suların bir müddet daha ısınmasına neden olacaktır. Bu çerçevede Türkiye'nin de askeri koruma tedbirlerini en ileri derecede alması, Genelkurmay Başkanlığımızın, hükümetin ve devletin bütün kurum ve kuruluşlarının en üst düzeyde duyarlılıkla ve alarm durumunda konuya müdahale etmelerini, konuya hassas bir şekilde yaklaşmalarını tavsiye ediyoruz” diye konuştu.
Kurtulmuş, saldırıyı protesto için İstanbul'da büyük bir miting organize edeceklerini de sözlerine ekledi.
İHH YÖNETİM KURULU ÜYESİ BAŞAR
Toplantıya katılan İHH Yönetim Kurulu Üyesi Veysel Başar da yardım götüren gemilerde savunma amaçlı herhangi bir silah dahi bulunmadığını, gemilere Gazze limanının 79 mil açığında uluslararası sularda müdahale edildiğini söyledi.
Başar, bir basın mensubunun, “İsrail'in günlerce önceden konvoya müdahale edilebileceğini belirtmesine rağmen gemilerin dönmemesinin tedbirsizlik olup olmadığını” sorması üzerine de şöyle konuştu:
“Yaptığımız işin İsrail açısından ne anlama geldiğini tahmin ediyoruz ama bu uyarıyı kendi kamuoyularını tatmin etmek için bir mesaj olarak düşünüyorduk. Böyle bir caniliğin vuku bulacağını tahmin edemiyorduk.”
Başar, ölü ve yaralı sayısına ilişkin bilgi olup olmadığına yönelik soruyu da gemilerle bağlantının halen kurulamadığını, bu nedenle kesin sayılara ulaşamadıklarını belirterek, “Kamuoyuna birtakım yanlış bilgiler yansıyor. Şu an söyleyebileceğimiz, bunların tümü şüpheli bilgilerdir” diyerek yanıtladı.