Güncelleme Tarihi:
Kurtların biyolojisini anlamak için oluşturulan takip projesinin sahibi Kars merkezli Kuzey Doğa Derneği. Derneğin başında bulunan Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu National Geographic tarafından ‘2011 Yılının Yükselen Kâşifi’ seçildi.
Şekercioğlu kurdun ekolojisini anlamanın tek yolunun verici takıp takip etmek olduğuna karar vermeden önce yaptıkları çalışmaları şöyle özetledi: “Kars, Türkiye’nin az araştırılmış, biyoçeşitliliği zengin, önemli bir kuş göç rotasının üzerinde olan bir bölge. Biz de dernek olarak Kars, ığdır, Ardahan ve Ağrı illerinde çalışmalar yapıyoruz. 2006’dan beri Sarıkamış’ta, Allahuekber Dağları Milli Parkı’nda yaşayan yırtıcı memelileri araştırıyoruz. Bir ya da iki sürü halinde gezen yaklaşık bir düzine kurt olduğunu tahmin ediyoruz ama bugüne kadar kimse araştırmadığı için tam sayı bilinmiyor. Biz de işe önce dolaylı yollardan, fotokapanlar kullanarak başladık ancak fotokapanlar bir canlının doğasını tam olarak anlayabilmek için yeterli değil. ”
500 METREDEN VERİ ALINIYOR
Şekercioğlu kurtlara verici takarken de zorlandıklarını anlattı. Çünkü takipleri hiç de kolay olmamış: “Çok çekingen hayvanlar. 2003’ten beri arazi çalışmalarında karşımıza ancak altı-yedi kurt çıktı. Gözlemlemek zor ama yakalamak daha da zor. Yakalarken de ona en ufak bir zarar verirseniz koşma veya av yakalama kabiliyetini kaybeder. Kondisyonunda bir düşme olursa da takip bilimsel açıdan sağlıklı bilgi vermez. Zarar vermeden yakalayıp tekrar doğaya salmak gerekiyor. Bu iş de yılların birikimini gerektiriyor. Türkiye’de bu konuda bir uzman olmadığından daha önce kimse kurt takip etmeyi düşünmemiş.”
Şekercioğlu kurt takibi projesini 2009’da Çevre ve Orman Bakanlığı’na önermiş ve bölgedeki yırtıcı hayvanların ekolojisini verici vererek araştırmak üzerine bir protokol imzalanmış. Ancak kurtları takip için geleneksel uydu vericilerinden farklı bir yol tercih edilmiş: “ABD’de arazide birçok yerde telefon çalışmaz. Türkiye’de cep telefonu şebekesi ABD’den çok daha iyi. Ben de madem böyle bir imkân var, kurtları takip için uydu vericisine mahkûm olmayalım, dedim. Turkcell sponsorluğu üstlendi. Bakanlıktan yeni tip vericiler istedik. Kurtlara takılacak tasmalarda üç farklı sistem var. Bunlardan öncelikli çalışanı içinde bir Turkcell hattı bulunan vericilerin olduğu GPS sistemi. Bu sayede dağ başında yaşayan kurtlar günde dört sefer bulunduğu noktayı GSM şebekesiyle bize mesaj atıyor. Bu muhteşem bir şey! Eğer bu devre dışı kalırsa diğer sistemler takibi garantiliyor. Hayvanın 500 metre yakınına gelip verileri alabiliyoruz.”
KIŞIN AÇ KALIYORLAR
Yaklaşık bir aydır yapılan takip sonucunda Kuzey ve Doğa ismi verilen kurtlar sayesinde ilginç bilgilere ulaştık. Kurtlardan biri 178 km, diğeriyse 164 km yürüdü. Bu, Sarıkamış Milli Parkı’nın tüm alanı kadar bir mesafe. Bu bilgiyle Milli Park’ın ne kadar küçük olduğunu anlıyoruz. Hayvanlar sürekli park sınırlarının dışına çıkıyor, korunmadıkları yerlere gidiyorlar. Ormanlık alanda kurdun doğal besin kaynağı olabilecek karaca, yabandomuzu gibi canlıların sayısı son derece düşük. Hayatlarını devam ettirebilmek için büyük bir mücadele veriyorlar. Normalde yaban hayatı bol yerlerde kurtlar kışın daha şişmandır. Buradaysa yaz sonunda daha kilolular. Yeterince yiyecek olmadığından kışın aç kalıyor ve kilo kaybediyorlar. Yazın tavşan ve koyun gibi ormandaki evcil hayvanlara ulaşabiliyorlar. Buna rağmen şehir merkezlerine hiç yaklaşmıyorlar.
16 DÜZENEKLE İKİ KURT YAKALANDI
Özel vericilerin gelmesi için ekip tam iki yıl bekledi. Uzun uğraşlar ve görüşmeler sonunda CHS Zagreb Üniversitesi’nden Prof. Dr. Josip Kusak’la anlaşıldı. Kurtları, bir zarar vermeden yakalamak için gerekli ekipmanın hazırlanması için de aylarca çalışıldı. Şekercioğlu projenin işleyişini şöyle anlatıyor: “Kurdu yakalamak için kullandığımız düzeneklerin başarı oranı yüzde 1’in altında. Araziye 16 tane kurduk. Ancak üç hafta içinde iki kurt yakalandı. Veterinerler eşliğinde özel uyuşturucu tüfekle uyuttuktan sonra yaklaşık bir buçuk saat içinde kurdun tüm sağlık kontrollerini ve bakımını yaptık; doku ve kan örnekleri aldık. Tasmaları taktık. Kurtlar uyandıktan sonra normal hayatlarına devam etti. Proje, tasmanın pil ömrü kadar yani bir yıl sürecek. Bir yılın sonunda tasma otomatik olarak düşecek”.
Bİ’ŞEY YAPMALI
Alo 174’e çinakop ihbarında bulunun
Fikir Sahibi Damaklar ve Greenpeace önderliğinde yapılan çalışmayla lüfer avlanma boyu 20 santime çıkarıldı. Buna rağmen tezgâhların çinakop dolu olduğunu fark eden çevre gönüllüleri herkesi bu konuda duyarlı olmaya çağırıyor. Tezgâhlarda ve restoranlarda çinakop gördüğünüz zaman Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na bağlı Alo 174’ü arayıp Lüfer Koruma Timi’ne haber vermeniz yeterli. Ayrıca şikâyet talebi oluşturmak için, işletmenin tabelasını ve balıkların fotoğrafını çekip alo174@tarim.gov.tr’ye e-posta da gönderebilirsiniz.
Eğitim okul öncesi başlasın
Çevreyi korumak amaçlı pek çok kuruluş var ve bu kuruluşlar halka yol gösteriyor. Zamanla çevreye verilen önemin daha da artacağını düşünüyorum. Açıkçası ilkokul öncesi başlayan bir bilinç ve öğreti gerekli. Ne kadar çok bilinçli bir toplum yetişir ve gelişirse duyarlılık da o kadar artar. Benim bu konuda en çok dikkat ettiğim; geri kazanım kutuları. Kâğıt, plastik, metal ve cam atıkları ayırıp öyle atıyorum. Böylelikle elimden geldiği kadar çevreyi korumuş oluyorum.