Güncelleme Tarihi:
Kürtçe sözler, TBMM Zabıt Ceridesi'nin, 30 XI 1336 (30 Kasım 1920) tarihli 106. içtimasında yer alıyor. Tutanaklarda, Kürtçe sözlerin Muş Mebusu Hacı Ahmet Hamdi Bey tarafından söylendiği görülüyor.
Tutanağa göre, Reis'in "Hacı Ahmet efendi buyurun" sözleri üzerine, Hacı Ahmet Hamdi Bey kürsüye geliyor. Bu sırada, "Müzakere kafi" sesleri yükseliyor.
Hamdi Bey "Muhterem arkadaşlar" diyerek konuşmasına başlıyor ve şöyle devam ediyor:
"Efendiler, emin olunuz öyle yerler vardır ki İslam'dan meslek sahibi beş altı insan ancak bulunabilir, mütebakisi hep mileli gayrimüslimedir. (İyi olur, çalışırlar, sadaları) Ne hacet? Dairei intihabiyemden bahsedeyim. Bu dairede elveyn 10-15 kadar Ermeni mevcut bulunuyor. Bunların her biri ayrı ayrı meslek sahibidir. Maamafih Ermeni hükümetiyle akdedilen sulh, mucibince onlardan bir iki yüz kişi buraya gelirlerse, gelecek olanların kaffesi emin olunuz, sanayii müteferria erbabıdır. İslamların en ziyade mütevağğil olduğu meslek ziraattir. Ziraat erbabından çıkacak bir mebusa mukabil, sanayii saire kendilerine mezç ve ilave edildiği takdirde, yine mileli gayrimüslimeden 8 mebus çıkabilmek gibi mehazir vardır. Bununla beraber Kürdistan'a ihalei nazar edilecek olursa görülecek ki ahalinin yüzde sekizi Türkçe tekellüm değil, hatta tefehhüm bile edemez ve yüzde 95 dahi okumak ve yazmaktan bibehredir. Bunlar geldiği vakitte yanlarında birer tercüman mı getirecekler?
Efendiler, hatıra gelmiş iken affınıza mağruren bir meseleyi arzedeceğim: 1327 senesinde Şiran kazasında mal müdürü bulunuyordum. Ora mahkeme azasından Haro ağa namında bir zat vardı. Müstantıklıkla bulunmuş, ayrıca katibi var, bazan katip bir kararnameyi imza için getirdiği zaman..."
Hamdi Bey milletvekillerine, "Efendiler Kürtçe söyleyeceğim" diye sesleniyor, zabıt katiplerini de "Dikkatli yazınız" diye uyarıyor.
Bu sırada, Erzurum Mebusu Salih Efendi, "Türkçe'sini söyle, yazamazlar" diye araya giriyor.
Konuşmasına devam eden Hacı Ahmet Hamdi Bey, "Kararnameyi imzalarken (Babo ne ızha yekem, ne seravi mulazayiha bikem, bekiçe müntefişeki han ) diyor. İşte efendiler, (imzaya) izha, (şerhe) şer, (mülahazaya) mülazayı, (müfettişe) müntefiş diyen bu kabil insanlardan Meclise getirilecek azadan yapılacak halita demirci potası halitasından başka bir şey olamaz. Ben isterim ki halkımızdan getirilecek halita altın olsun" diye konuşuyor.