Turan KOYUNCU/SİİRT, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 23, 2010 16:36
SİİRT'in Kurtalan İlçesi Belediye Başkanı BDP'li Necat Yılmaz, ilçedeki çöp konteynerlerine Kürtçe, ‘Kurtalan Belediyesi' yazılmasına ilişkin Sulh Ceza Mahkemesi'nin verdiği toplatma kararını eleştirdi.
Başkan Yılmaz, “Devletin resmi kanalı TRT Şeş'te 24 saat Kürtçe yayın yapılıyor. Karayolları köy isimlerini Kürtçe yazıyor, onlar hakkında neden dava açılmıyor?” dedi.
Kurtalan ilçe merkezindeki çöp konteynerleri üzerine belediye tarafından ‘Kurtalan Belediyesi' anlamına gelen Kürtçe ‘Şaredariya Misrice’ yazıldı. Kurtalan Cumhuriyet Savcılığı'nın soruşturma başlatması üzerine Sulh Ceza Mahkemesi konteynerleri toplatma kararı aldı. BDP’li Kurtalan Belediye Başkanı Necat Yılmaz, savcılıktan dün çağırıldığını ve ifadesine başvurduğunu belirtti. Yılmaz, şöyle dedi:
“Beş yıl önce çoğu işaretlerin Kürtçe olduğunu, çöp konteynerlerinin Kürtçe yazıldığını, hatta Karayollar'ının köy isimlerini bile Kürtçe yazdığını, ‘TRT Şeş'in, 24 saat Kürtçe yayın yaptığını savcıya anlattım. Neden onlar hakkında dava açılmıyor? Madem bu kadar bağımlısınız, bu kadar devleti seviyorsunuz, ya da Kürtçe seviyorsunuz. Herkese o zaman eşit muamele yapın. Eşit muameleden yanayız.”
Genel olarak aldıkları karar gereği savcılıkta Kürtçe ifade vermek istediğini ancak savcılığın bunu kabul etmediğini anlatan Yılmaz, “Bizim ana dilimiz Kürtçe'dir. Genel başkanımız da zaten açıklamıştı, bundan sonra mahkemelerde ‘Kürtçe konuşmak istiyorum' dedim. O da ‘Kürtçe ifadenizi almıyoruz' diyerek kendine göre bir karar verdi. Zaten daha evvel hakim ve savcı kararını vermişti. Toplatma kararı hakimden çıkmış ama hala toplamadılar. Bugün itiraz ettim, itirazımızın sonucunu beklemek zorundayız” dedi.
Bölge belediye başkanlarının bundan sonra Kürtçe olarak siyaset yapacağını anlatan Başkan Yılmaz, şöyle dedi:
“Bu bölgede siyaset yapıyoruz. Coğrafyamızda yaşayan kadınlar, analar, bacılar ve yaşlılar yani yüzde 60'ı Türkçe bilmiyor. Kürtçe konuşmalarımdan dolayı şu ana kadar hakkımda 29 dava açıldı. Kürt olarak doğdum, ana dilim Kürtçe'dir. Ana dilimiz üzerinde sansür var, onun kaldırılmasını istiyoruz. 40 milyon Kürt’ün dili üzerindeki yasak var, bu Türkiye Cumhuriyeti devletinin bir ayıbıdır. Bu yasaktan vazgeçmelerini talep ediyoruz. Umarım bu barış süreci içerisinde bu yasaktan vazgeçilir.”