Kürtaj Yasası çıkartacağız

Güncelleme Tarihi:

Kürtaj Yasası çıkartacağız
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 30, 2012 00:31

Başbakan Tayyip Erdoğan, “Bakanıma söyledim. Kürtajla ilgili yasayı hazırlıyoruz ve bu yasayı çıkartacağız. Bunun bizim değerlerimizde bir yeri var. Buna müsaade edilmez” dedi. Kurtköy’de yapımı tamamlanan Özel Emsey Hastanesi’nin açılışını yapan Erdoğan kürtaj ve sezaryen konusunda şunları söyledi:

Haberin Devamı

Bilimsel konuşuyoruz

Benden çok Sağlık Bakanımın, doktorlarınızın bahsetmesi lazım. Çünkü karşı çıkanların neden karşı çıktığını doktor arkadaşlarımın da çok iyi bilmesi lazım. İki konu var. Zaten bakanıma söyledim. Kürtajla ilgili yasayı hazırlıyoruz ve bu yasayı çıkartacağız. Şimdi bazıları çıkıyor, ‘Kürtaj yaptırmak bir haktır’ diyor. Kadın diyor, ‘İsterse kürtajı yaptırır. O onun kendi hakkıdır. Siz onun vücudunda müdahalede bulunamazsınız.’ İntihar edene de müsaade et. Niye köprüden atlayana müdahale ediyorsun, atlasın aşağı. Böyle saçmalık olur mu? Burada iki cefa var. Bir ana karnındaki ceninin öldürülmesi olayı var. İki kendine zarar var. Biz bunları konuşurken bilimsel konuşuyoruz. Ve ana karnındaki ceninin öldürülmesi ile doğumdan sonra öldürülmüş insanın arasında hiçbir fark yok.

Haberin Devamı

Bu bir cinayettir

Ve bu konuda ben hanım kardeşlerimizin çok hassas olmasını, başbakanları olarak kendilerinden rica ediyorum. Bu bir cinayettir. Yine aynı şeyi söylüyorum. ABD’de de kürtaja karşı korkunç mücadele var. Yasalar var. Batı’nın birçok toplumunda aynı şekilde çıkarılmış yasalar var. Biz de bunu çalışıyoruz. Bunun bizim değerlerimizde bir yeri var. Buna müsaade edilmez. Ha, Allah göstermesin bir ölüm tehdidi gibi şeyler ayrı konular.

Sezaryende para var

Aynı şeyi sezaryen için söylüyorum. İnşallah Emsey Hastanesi sezaryenle doğumda öne çıkan hastanelerden olmaz. Çünkü son dönemlerde ne yazık ki özel hastaneler sezaryende doğumda maşallah bayağı ileri gittiler. Yüzde 60-70 Yüzde 90 olan var, niye? Sezaryenle doğumdan iyi para kazanılıyor. Ve bunu hangi anda yapıyor. Artık doğumun en kritik anında. Ya şöyle ya böyle orada kadıncağız ne yapsın. Yanındaki ailesi ne yapsın. Teslim oluyor. Ve ben buna da karşıyım.

İstisnalar ayrı olay

Bakın istisnaları konuşmuyorum. İstisnalar ayrı olay. Ama bu olsun yüzde 5-10 ama bu özel hastanelerde yüzde 90, ortalamada Türkiye’de yüzde 50 olursa bu konuda düşünmemiz lazım. Ve sezaryen olayı aynı zamanda bu milletin nüfusunu dengeleme, engelleme operasyonundan başka bir şey değildir. Niye? 2 çocuktan fazla olmasın. Sezaryenle olursa 2’den fazla olmaz. Bazı terbiyeden muaf tipler “Başbakan bu işlerle iyi uğraşıyor” diyor. Bu ülkede her meselenin sorumlusuyum ben. Başbakan olarak. Hepsi ile ilgilenirim.  

Haberin Devamı

4 haftadan sonra cinayet

/images/100/0x0/55ea114cf018fbb8f8694867

KÜRTAJ, AK Parti’nin önceki günkü MKYK’sında da tartışıldı. MKYK üyeleri, Erdoğan’a tam kadro destek verirken, sadece Ayşe Böhürler kullanılan üsluba itirazda bulundu. Böhürler, “Ben de muhafazakâr bir insan olarak kürtaja karşıyım. Ancak keşke bu konu bu şekilde ifade edilmemiş olsaydı” dedi. 10 haftaya kadar kürtajı yasal kabul eden mevcut düzenlemeyi eleştirerek, “4 haftadan itibaren anne karnındaki cenin insan hüviyetini kazanıyor, bu andan itibaren yapılacak her kürtaj cinayettir” diyen MKYK üyeleri, yeni yasal düzenleme yapılmasını istediler.  Sağlık Bakanı Akdağ da dün Meclis’te şunları söyledi: “Bir rapor hazırlıyoruz, Bakanlar Kurulu’na götüreceğiz. Sezaryen de, kürtaj da tıbbi gereklilik olmadıkça asla başvurulmaması gereken bir yöntem. Ortada bir canlıdan bahsediyoruz.  ‘Kadının hakkıdır’ diyerek tartışmaya girmek çok yanlış. Tabii ki tıbbi gereklilikleri dışında tutuyoruz. Down sendromlu olsa da o bebek sonuçta bir canlıdır. Sezaryen nasıl bir iş? Kadının karnını yarıyor, rahmini kesiyor, bebeği çıkarıyorsunuz, sonra tekrar dikiyorsunuz. Normal doğum yapabilecek kadına bunu yapmak zulüm değil midir?” - Turan YILMAZ - Bülent SARIOĞLU

Haberin Devamı

TTB: 10 hafta makul süre

TÜRK Tabipleri Birliği (TTB) Başkanı Eriş Bilaloğlu: “Bu noktaya hazmederek gelinmiştir. 10 haftalık süre çok makûldür. Kadını bir birey olarak görüyorsak, hamile kaldığında, eşiyle birlikte o çocuğun yaşamından yana bir irade kullanmaları arzu edilir. Bu hekimin de hamile kalan kadına kuvvetle telkin etmesi gereken bir sorumluluktur. Ancak kadın bebeğin alınması talebinde bulunuyorsa hekim zamanı da gözeterek bebeği alır. Bu etik açıdan da uygundur. Bunu kadının kendi bedenine ilişkin bir karar olarak da değerlendirmek lazım.
Keyfi yapılmamalı
Bu hassas konuyu, toplumun tartışması gerekir. Hangi makam olursa olsun keyfi değişiklik yapmamalı. Şu anki yasa, Türkiye’nin temel ihtiyaçlarına da uygundur. Kürtajın arttığı söylemlerinin doğruluğunun değerlendirilebilmesi için öncelikle artışa bakılmalı. Belki de nüfus arttığından kürtaj artmış gibi görünüyordur. Kürtaj, aile planlaması yöntemi görülmemeli. Doğum kontrol yöntemlerine herkesin ücretsiz yararlanmasını sağlayacak yöntemler geliştirilmeli.” - Meltem ÖZGENÇ / ANKARA

Haberin Devamı

AB’de iki ülkede yasak

AVRUPA Birliği ülkeleri içinde kürtajın yasaklandığı iki ülke bulunuyor. İrlanda ve Malta dışındaki ülkelerin tamamında kürtaj serbest. İrlanda’da da ‘Annenin ölüm riski’ olması ya da ‘intihar riski’ olması halinde bu yasağa uyulmuyor. Malta’da ise kürtaj yasağı ‘katı’ bir şekilde uygulanıyor.
AB ülkelerindeki bazı uygulamalar şöyle:
- Avusturya: 12 haftaya kadar kürtaj serbest. Çocuğun ya da annenin doğum sonrası fiziki olarak sorun yaşayacak olmaları halinde otomatik olarak kürtaj uygulanıyor. Viyana ya da büyük şehirlerin dışında kürtaj yapılmıyor ve faturası oldukça kabarık.
- Belçika: 12 haftaya kadar serbest. Annenin ‘bunalımda’ olduğunu söylemesi yeterli. İki hekimin onayı gerekiyor.
Bulgaristan: 12 ile 20 hafta arasındaki gebeliklerde kürtaj serbest. 20 hafta sonrasında ‘ölüm veya sakatlanma riski’ aranıyor.
- Çek Cumhuriyeti: 12 haftaya kadar uygulanabiliyor. Hamileliğe son verilmesi için hastane raporu gerekiyor. 26 haftaya kadar da ölüm riski varsa kürtaj yapılıyor.
- Danimarka: 12 haftaya kadar serbest. Dört kişilik bir heyet raporu gerekiyor.
- Baltık Ülkeleri: 12 haftaya kadar serbest. 22 haftaya kadar sağlık sorunu olması halinde, yada annenin 45 yaş ya da daha fazla, ya da 16 yaşından küçük ise izin veriliyor.
- Fransa: 12 haftaya kadar serbest. Annenin ‘bunalımda’ olduğunu söylemesi yeterli.
- Almanya: 12 haftaya kadar serbest. Kürtajdan 3 gün önce hamile kadının hekim tavsiyesini alması gerekiyor.
- Yunanistan: 12 haftaya kadar berbest. Tecavüz ya da ensest ilişkiler halinde 19 haftaya kadar, gebelik riskliyse 24 haftaya kadar izin veriliyor.
- İtalya: 12 haftaya kadar serbest. Kürtaj öncesi hamile kişiye 1 hafta kadar ‘düşünme süresi’ veriliyor.
- Hollanda: 13 haftaya kadar berbest. Kürtaj öncesi 5 gün kadar muayene ve düşünme süresi bırakılıyor.
- Portekiz: 16 haftaya kadar serbest. Eğer hamilelik riskli ise 12 haftada kürtaj yapılıyor.
- İspanya: 22 haftaya kadar kürtaj yapılabiliyor. Eğer sağlık sorunu yaşanıyorsa, 12 haftada gerçekleşiyor.
- İngiltere: 24 haftaya kadar kürtaj serbest. Sağlık, ekonomik ya da sosyal gerekçeler yeterli. - Zeynel LÜLE

Haberin Devamı

‘Mahremiyet hakkı’ diyen ABD’de serbest

1973 yılından önce 30 eyalette yasadışı olan, 20 eyaletin ise özel şartlara gore izin verdiği kürtaj, ABD Federal Yüksek Mahkemesi’nin verdiği “Roe v. Wade” davası kararı ile “kadının özel mahremiyet hakkı” olarak gösterilerek tamamen yasallaştırıldı.
1996’da çıkarılan bir başka yasa ile de kürtaj, ceninin yaşamını anne rahimi dışında sürdürebileceği 24 hafta sonrası dönem için yasaklandı.
Aynı mahkeme, 2003 yılında kürtaja karşı olanların lehine bir karar vererek hamileliğin geç döneminde 24 hafta sonra kürtajı yasaklayan yasanın iptali için yapılan başvuruyu reddetti. Anketlerde, Amerikan halkının yüzde 45’i kadının seçme hakkını savunuyor, bu kürtajın yasal olması demek. % 39’u ise kürtaj karşıtı tutum sergiliyor.
Tartışma sürüyor
Kadının kürtaj hakkını savunanlar, tepkiler nedeniyle kürtaj kelimesi yerine “pro-choice” yani “kadının seçme hakkı” kelimesini kullanıyorlar. Kürtaj karşıtları ise, diğer tarafın “hayat karşıtı” olduğunu da ima ederek kendilerine “pro-life” yani “hayat yanlısı” diyorlar. Plansız başlayan ve mutlu bir aile ortamına ya da en azından sağlıklı bir anne-çocuk bağına ulaşması mümkün görünmeyen hamileliklerin, yasal ve denetimli koşullarda, uzman hekimlerin müdahalesiyle bitirilmesi temel bir hak sayan bu gruba karşı, diğer taraf, bebeklerin doğması gerektiğini, onları da evlat edinecek aileler olduğunu, bu canların katledilmemesi gerektiğini savunuyorlar. - Razi CANİKLİGİL/NEW YORK

Yasaklama, kadın ölümlerini arttırır

CHP Mersin Milletvekili Prof. Dr. Aytuğ Atıcı,
“Gebe kalmak istemeyen bir kadına, birinci basamak sağlık hizmeti sunmak Sağlık Bakanlığı’nın anayasal görevidir. Bir anne kaç tane çocuk istiyorsa o kadar doğurmalıdır. Bunun kararını ancak kendi verebilir. Geçmişte yasaklandığında da hekimlik yapıyordum. Çocuğu düşürmek için kadınların başvurduğu yolları hatırlıyorum. Şiş sokmaktan tutun da her türlü ilaç içmelerine kadar pek çok vakaya şahit oldum. Çocuk ve anne ölümleri çok artacaktır. Başbakan buna engel olursa ölen her kadının vebali, günahı onun üzerinde olacaktır. Bu bir cahilliktir, bilimsel değildir.”  
Çok çirkin
MHP Genel Başkan Yardımcısı Ruhsar Demirel:  “Çok nezaketsiz ve çirkin bir durum.Kadın üzerinden siyaset yapılıyor, bu kötü bir şey.” - Umut ERDEM / ANKARA

Tecavüze uğrayan ne olacak

CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur ise geçen günlerde “Kürtajı yasaklarken tecavüze uğrayıp hamile kalan bir sürü kadını düşünmesi lazım. Ne yapacağız, onları da tecavüzcüleriyle mi evlendireceğiz” açıklamasını yapmıştı.

TCK: Tecavüzde süre 20 hafta

TCK’de kürtaj sürenin düzenlendiği fıkra şöyle:  “Tıbbi zorunluluk bulunmadığı hâlde, rızaya dayalı olsa bile, gebelik süresi on haftadan fazla olan bir kadının çocuğunu düşürten kişi, iki yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Çocuğunun düşürtülmesine rıza gösteren kadın hakkında bir yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.”
Tecavüz sonucu hamile kalınması durumunda ise süre 20 haftaya çıkıyor. 2827 sayılı Nüfus Planlaması Hakkında Kanun’un 6’ncı maddesine göre ise evli kadınların kürtajı ise eş iznine bağlı. Kocanın kürtaja izin vermemiş olması ceza gerektirmezken, bu konu, olası bir boşanma davasında önem kazanıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!