Cem EMİR/DİYARBAKIR, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Eylül 19, 2010 20:34
Doğu ve Güneydoğu’daki islami kesimlerin kurduğu 54 dernek ve sendikanın, terör örgütü PKK’nın ‘eylemsizlik’ kararının tartıştığı ‘Kürt Sorunu Çalıştayı’nın sonuç bildirgesi açıklandı.
PKK’nın ateşkes sürecini devam ettirmesi ve uzlaşma yolunun açılması çağrısının yer aldığı bildirgede, “Kemalist resmi ideolojik dayatmaların neticesi olarak bugüne kadar binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan Kürt sorununun kaynağı doğru tespit edilmeli, inkarcı-asimilasyoncu söylem ve politikalarla kapsamlı biçimde yüzleşilmeli ve militarist vesayet reddedilmelidir” denildi.
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde, muhafazakar kesimlerin kurduğu 54 dernek ve sendikanın Diyarbakır’da bugün düzenlediği bir günlük ‘Kürt Sorunu Çalıştayı’ sona erdi. Özgür-Der Diyarbakır Şubesi öncülüğünde gerçekleşen ve PKK’nın 20 Eylül’de sona erecek ‘eylemsizlik’ kararının tartışıldığı çalıştayın sonuç bildirgesi, Miroğlu Otel’de düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Ortak kaleme alınan ve ‘tüm ilgililere çağrımızdır’ başlıklı bildirgeyi Özgür-Der Diyarbakır Şube Başkanı Serdar Bülent Yılmaz okudu.
Kürt sorununun çözümü, ateşkesin sürmesi için tüm tarafların gerekli adımları atması gerektiğini belirten Yılmaz, “Bizler aşağıda isimleri yer alan İslami duyarlılığa sahip kuruluşlar olarak, İslami şahitliğimiz ve sorumluluğumuz gereği yaptığımız çalıştayın sonucunda şu hususları kamuoyuyla paylaşıyoruz. Derin güçlerce tezgahlanan ve on masum vatandaşımızın yaşamını yitirmesine neden olan menfur saldırıyı ve 9 PKK’lının yaşamını yitirmesine yol açan barış sürecini sabote edici, kanlı eylemleri ve bölgedeki imamların katledilmesini kınıyoruz” dedi.
Kürt sorununun çözümü ve ateşkesin sürmesi için atılması gereken adımları sıralayan Yılmaz şöyle dedi:
“Kemalist resmi ideolojik dayatmaların neticesi olarak bugüne kadar binlerce insanın ölümüne ve büyük acıların yaşanmasına yol açan Kürt sorununun kaynağı doğru tespit edilmeli ve inkarcı-asimilasyoncu söylem ve politikalarla kapsamlı biçimde yüzleşilmeli ve militarist vesayet reddedilmelidir. PKK ateşkes sürecini devam ettirmeli ve uzlaşma yolunu açmalıdır. Devlet, sınır ötesi ve sınır içi tüm operasyonları durdurmalıdır. Çeşitli operasyonlarla gözaltına alınan seçilmişler ve Kürt siyasetçileri ilk duruşmada tutuksuz olarak yargılanmak üzere serbest bırakılmalıdır. Toplumsal barışın adımlarından biri olarak siyasi genel affın ilan edilmesine yönelik yasal düzenlemelere süratle başlanmalıdır. PKK sorununun çözümünü kolaylaştırıcı bir adım olarak, BDP üzerindeki vesayetini sona erdirmeli, BDP’nin çözümde sivil inisiyatif almasının önünü açmalıdır. Ayrıca Öcalan’ın cezaevi koşulları taraflarca istismar edilmemelidir. PKK, kendisi dışındaki tüm kesimleri yok sayıcı ve baskı uygulayıcı tutumundan vazgeçmelidir.”
Kürtçe anadilde eğitim de dahil olmak üzere, PKK'nın her alanda serbest sivil toplum örgütleri üzerindeki baskıcı politikasından vazgeçmesi gerektiğini belirten Yılmaz, ilköğretim okullarında her sabah okutulan ‘andımız’ ve liselerde okutulan Milli Güvenlik derslerinin kaldırılarak, eğitim müfredatının resmi ideolojiden arındırılması gerektiğini söyledi. Kürtçe medya ve neşriyatta zorlaştırıcı bürokratik işlemler ile kısıtlayıcı mevzuatların kalıdırılması talebinde bulunan Yılmaz, “Bölgede bir fitne unsuruna dönüşen koruculuk sistemi kaldırılmalı ve ilerde karşılaşılması muhtemel düşmanlıkların oluşmaması için sosyal ve ekonomik rehabilitasyon çalışmaları yapılmalıdır. Bölgede bir çeşit fiili OHAL anlamına gelen askeri yasak bölge uygulaması sonlandırılmalıdır. Bölgede kayıp, fail-i meçhul ve köy yakma dosyalarının üzerinde ciddiyetle durulmalı, sorumlular cezalandırılmalı, devlet mağdurlardan özür dilemelidir. Batı'da meydana gelen linç olayları engellenmeli, suçluları cesaretlendirici politikalardan vazgeçilmelidir. Güvenlik gerekçesiyle orman yakmalarının önüne geçilmelidir. Devlet diline hakim olan ırkçı, dışlayıcı ve inkarcı söylem, başta anayasa olmak üzere tüm mevzuattan, literatürden ve müfredattan çıkarılmalıdır” diye konuştu.
Kürt kimliği dahil tüm fıtri kimlikler ve hakların anayasal güvence altına alınması gerektiğini savunan Yılmaz, etnik vurgulu anayasal vatandaşlık tanımından da vazgeçilmesi gerektiğini söyledi. Yılmaz, “Tanzimatla başlayan merkeziyetçi devlet anlayışının, farklılıkları ve sosyal-kültürel zenginlikleri dışlayan, bürokratik tahakkümü besleyen yapısı tartışmaya açılmalı ve adem-i merkeziyetçi bir yönetim anlayışı geliştirilmelidir. Toplumda bozulmaya yüz tutan ahlaki yapının düzeltilmesi ve kardeşliğin yeniden tesisi için eskiden olduğu gibi başat rol oynayabilecek din eğitiminin önü açılmalıdır. Devlet dinden elini çekmelidir” dedi.
Bildirgede imzası bulunan dernek ve sendikaların isimleri şöyle:
Ab-ı hayat derneği (Elazığ), Akabe-Der (Norşin), Anadolu Gençlik Derneği (Bitlis),
Başak-Der (Erciş), Binyar (Bingöl), Bülbülzade Vakfı (Gaziantep), Diyarbakır İnsani Yardım Derneği, Diyarbakır Düşünce Okulu, Erdem-Der (Van), Eğitim-Bir-Sen Bitlis Şubesi, Eğitim-Bir-Sen Tatvan Temsilciliği, Erdem-Der Malazgirt Şubesi
Gökkuşağı (Van), Gönül Köprüsü Derneği (Diyarbakır), Hak-Der (Karakoçan), Hasköy Derneği (Hasköy / Muş), Hayat-Der (Diyarbakır), Hür Ükademiya Derneği (Bitlis),Islah Hareketi (Diyarbakır), İlim ve İrfan Derneği (Van), İnsan-Der (Van), İnsan-Der (Tatvan)
İnsan ve Erdem Derneği (Diyarbakır), Kalem-Der (Elazığ), Mazlumder Van Şubesi, Özgür-Der Batman şubesi, Özgür-der Diyarbakır şubesi, Özgür-Der Siverek şubesi, Özgür-Der Tatvan şubesi, Özgür Yaşam Derneği (Hakkari), Sek-Der (Diyarbakır), Şafak-Der (Diyarbakır), Şafak-Der (Erciş), Umut Işığı Derneği (Van), Din-Bir-Sen (Diyarbakır), Dicle Fırat Diyalog Grubu (Diyarbakır), Şanlıurfa İnsan-Der, Bilgi ve Hikmet Derneği (Adıyaman), Verenel Derneği(Van), Vimder (Van), Toçbirsen (Van), Bembirsen (Van), Eğitimbirsen (Van), Enerjibirsen (Van), Büromemursen (Van), Diyanetsen (Van), Sağlıksen (Van), Din Görevlileri Derneği (Van), Kardelenler Derneği (Van), Özge-Der (Van), Viyan-Der (Van), Eğitim Birsen (Muş), Özgür Eğitim-Sen (Batman), Bey-Der (Batman).