'Kürt sorunu benim sorunum'

Güncelleme Tarihi:

Kürt sorunu benim sorunum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 12, 2005 00:00

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Diyarbakır'da yaptığı konuşmada, Türkiye'nin geldiği noktadan geri adım atılmayacağını, demokratik sürecin geriye doğru işlemesine izin verilmeyeceğini belirterek, "Kürt sorunu benim sorunumdur. Her sorunun çözümünün adresi biziz" dedi.Başbakan Erdoğan, Diyarbakır'da Toplu Konut Anahtar Teslim töreninde yaptığı konuşmaya, ülkenin dört bir yanında eğitim, sağlık, adalet, güvenlik, ulaşım, toplu konut, tarım, hayvancılık alanında atılan adımlarla birlikte her geçen gün refah seviyesi yükselen bir Türkiye'yi yakalamak üzere olunduğunu bildirerek başladı.    Erdoğan, zaman zaman alkış ve sloganlarla kesilen konuşmasında, göreve geldiklerinde kişi başına milli gelirin 2 bin 72 dolar olduğunu, şu anda 4 bin 500 dolar düzeyine  yaklaşıldığını ifade etti. ”Hafıza-ı beşer nisyan ile maluldür” saptamasını hatırlatan Erdoğan, ”Maalesef zamanla unutuyoruz, neler oluyor, farkında olmuyoruz. Bunu aşabilmek için bunu sizlerle paylaşmak istiyorum. Diyarbakırımız'da sizlerle paylaşmak istiyorum” diye konuştu.    AKP iktidarı'nın, herşeyden önce ayrımcılığı gerek bölgesel  gerek etnik unsur olarak ortadan kaldıran bir iktidar olduğunun altını çizmek istediğini kaydeden Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:    “Bunu Diyarbakır'da bundan önce yaptığımız gerek 3 Kasım seçimlerinde gerek daha sonra açıklamıştım. Şimdi yine vurguluyorum, Türkiye ne kadar Ankara ise İstanbul ise ne kadar Konya, Samsun, Erzurum ise o kadar da Diyarbakır'dır. Bunu böyle biliniz. Bu ülkenin her yerinin kokusu, rengi, sesi, musikisi, farklı bir lezzete sahiptir, bunu böyle bilmenizi istiyorum.    "GEÇMİŞTE YAPILAN HATALARI YOK SAYMAK BÜYÜK DEVLETLERE YAKIŞMAZ" Her ülkede geçmişte hatalar yapılmıştır. Her ülke geçmişinde zor günler yaşamıştır. Türkiye gibi büyük bir devlet ve güçlü ülkede pekçik zorluğun harmanından geçerek bugünlere geldik. O nedenle geçmişte yapılan hataları yok saymak büyük devletlere asla yakışmaz.  Büyük devlet, güçlü millet kendisi ile yüzleşerek, hatalarını ve günahlarını masaya yatırarak geleceğe yürüme güvenine sahip millet ve devlettir. İktidarımız bu bilinçle ülkede hizmete soyunmuştur. Ben milletimin ve devletimin öz güvenine, tarih bilincine ve coğrafya şuuruna inanan bir kadronun Başbakanı olarak huzurunuzdayım.    Şuna inanıyorum geçmişle yüzleşerek geleceğe yürürken geçmişin davaları ile geleceği ipotek altına almamak mümkündür.  "BİRGÜN BU HATALAR DÜZELİR"  Çünkü gelecek aydınlık yarınlarla doludur. Ben bir şiir okudum diye cezaevinde yattığım günlerde milletime şu mesajı göndermiştim, 'Asla ve asla devletime kızgın ve küskün değilim. Bu devlet, bu bayrak, bu vatan hepimizindir' demiştim. 'Bir gün gelir bu hatalar düzelir'...  Evet bu mesajı cezaevinden göndermiştim sizlere. O nedenle bayrağımızın dalgalandığı her yerde herkesin birinci sınıf vatandaş olması, ülkemizde özgürlüklerin tam hakim olması, hukuk devletinin bu coğrafyada misafir değil, mülk sahibi olması ve çocuklarımızın geleceğe umutla bakması benim ve arkadaşlarımın aşkı, sevdası ve rüyasıdır.”     “KÜRT SORUNU BENİM SORUNUMDUR”     Geçmişte siyasi hayatta hataların dönem dönem pekçik toplum  kesimine yapılmış olabileceğini ifade eden Erdoğan, şunları söyledi:    “İlla her soruna bir ad koymak da gerekmez. Çünkü sorunlar hepimizindir. Ama illa 'Ad koyalım' diyorsanız Kürt sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorudur. Benim de sorunumdur. Sorunların parça parça adresi olmaz. Bütün sorunlar Türk olsun, Kürt olsun, Çerkez olsun, Abaza olsun, Laz olsun bütün Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunudur. Çünkü güneş herkesi ısıtır, çünkü yağmur herkes için rahmettir. Çünkü herkes aynı toprağın insanıdır, insanıyız, millet olmak işte budur.     TEK DEVLET, TEK MİLLET, TEK BAYRAK Bu sebeple 'Kürt sorunu ne olacak?' diyenlere diyorum ki bu ülkenin başbakanı olarak o sorun herkesten önce benim sorunumdur. Bu memleketin başka bir meselesini de bana soracak olsalar onlara da şunu derim, o mesele de herkesten önce benim meselemdir. Biz büyük bir devletiz ve millet olarak bu ülkeyi kuranların bize miras bıraktığı temel prensipler ve cumhuriyet ilkesi, Anayasal düzen dahilinde her sorunu daha çok demokrasi daha çok vatandaşlık hukuku daha çok refahla çözeceğiz, bu anlayışla çözüyoruz ve çözeceğiz de.” "Tek devlet, tek millet, tek bayrak" vurgusu yapan Başbakan Erdoğan, her sorunuun çözümünün adresinin kendileri olduğu vurguladı. "TERÖR ORTAMI OLUŞTURMAYA ÇALIŞNLARA KARŞI TOPYEKUN KARŞIYIZ" Erdoğan, milletin sorunlarını bahane ederek, terör ve şiddet ortamı oluşturmaya çalışanların karşısına da devlet ve millet olarak topyekün sarsılmaz bir iradeyle çıktıklarını vurguladı. Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:    “Devletimize, bayrağımıza ve cumhuriyetimize topyekün sahip çıkıyoruz. Terörün ve şiddetin bu ülkenin en büyük düşmanı olduğunu ve buna asla göz yumulmayacağını bir kere daha söylüyorum. Masum vatandaşlarımızı katleden, kahraman güvenlik güçlerimizi şehit eden, bu milletin geleceğine suikast düzenleyen teröristler, bu ülkenin masum evlatlarını da kendi emellerine alet ediyorlar.    AİLELERE ÇAĞRI  Bu yüzden anneler, babalar sizlere sesleniyorum: Evlatlarınızı bu terör belasından kurtarmak için devletin her türlü yardıma açık olduğunu biliniz. Buradan bir kez daha sesleniyorum; bu ülkede hangi sorun varsa onun çözümü için adres biziz. Sorunların sahibi biziz.     Göreve geldiğimiz günden beri ülkenin itibarı, vatandaşlarımızın ihtiyaç ve talepleri için dinlenmeden, yorulmadan koşuyor ve tüm dünyayı ve Türkiye'yi adım adım geziyoruz. Gittiğimiz her yere, her şehrimize çok özel anlamlarla gidiyoruz, çok özel mesajlar götürüyoruz.  BİRLİK MESAJI  O mesajın özü, birliktir, beraberliktir, kalkınmadır, huzurdur, refahtır. Gittiğimiz her yerde halkımızın büyüme ve kalkınma sevincini yaşıyoruz. Yılların kördüğüm haline getirdiği meseleleri çözüyoruz.     3 yıla yaklaşan iktidarımız döneminde ülkemizin birikmiş sorunlarını çözmek için irademizi açık yüreklilikle ortaya koyduk. Açık söylüyorum, ülkemizi baştan başa mamur hale getirmek, insanımızın yüzünü güldürmek istiyoruz. Bu atmosferi zedeleyen, yaralayan tüm gerekçeleri hep birlikte ortadan kaldırmalıyız ve inanıyorumki kaldıracağız. Allah'ın izniyle bunu birlikte yapacağız.    "TÜRKİYE GELDİĞİ NOKTADAN GERİYE ADIM ATMAYACAK"  Şundan hiç endişeniz olmasın, söyleyecek sözü olan herkesi dinlemeye hazırız, hakkaniyet sahibi herkese kulak vermeye hazırız. Yeter ki gelecek umutlarımıza gölge düşüren şiddeti ve kavgayı bertaraf edelim.”    Başbakan Erdoğan, ülkenin ortak kaderini paylaşan tüm vatandaşların sağduyusuna, aklıselimine inandıklarını ve en zor şartlar altında bile bu güveni yitirmediklerini ifade ederek, ”Türkiye'nin geldiği noktadan geriye adım atılmayacağını, demokrasinin bütün vatandaşlarımız tarafından hissedilerek derinleşeceğini herkesin bilmesi gerekir. Demokratik sürecin geriye doğru işlemesine izin vermeyeceğiz” dedi.    MUHALEFETE ELEŞTİRİ: DÜŞÜNCEYE SAYGILARI YOK  Ankara'da Türkiye'nin düşünen, yazan, çizen kesimiyle bir görüşme yaptığını ve bu toplantının büyük bir takdir topladığını ifade eden Erdoğan, sözlerini şöyle konuştu:    “Ama bunu hazmedemeyen siyasetçiler olduğunu da gördük. Çünkü düşünceye saygısı olmayanlar, düşünce hürriyetinden bahsedemezler. Özgürlüklere tahammül edemeyenler özgürlükten bahsedemezler. Din ve vicdan özgürlüğünü hazmedemeyenler, din ve vicdan özgürlüğünden bahsedemezler. İşte bunu hazmedemeyenler zaten adeta güneş karşısındaki kartopu gibi erimeye mahkumdurlar. Biz bunlara aldırmadan yolumuza devam edeceğiz.     ÜÇ KIRMIZI ÇİZGİ  Bu ülkede ayrımcılığı teşvik edenler, ayrımcılıktan yarar umanlar bir gerçeği bilecekler. Biz yola çıkarken 'Bizim 3 kırmızı çizgimiz var' dedik.      MEMLEKET İSTERİM Başbakan Erdoğan, yazar Adalet Ağaoğlu'nun önerisi üzerine, Diyarbakır'daki konuşmasını, Cahit Sıtkı Tarancı'nın "Memleket İsterim" şiiri ile bitirdi. İşte o şiir: Gök mavi, dal yeşil, tarla sarı olsun;Kuşların çiçeklerin diyarı olsun.Memleket isterimNe başta dert, ne gönülde hasret olsun;Kardeş kavgasına bir nihayet olsun.Memleket isterimNe zengin fakir, ne sen ben farkı olsun;Kış günü herkesin evi barkı olsun.Memleket isterimYaşamak, sevmek gibi gönülden olsun;Olursa bir şikayet ölümden olsun.Bir, 'etnik milliyetçilik' dedik. 'Ülkemizde birçok etnik unsur var, bunlar arasında ayrım yapamayız' dedik. Bunların hepsi birer alt kimliktir. Bizi birbirimize bağlayan bir bağ vardır. Bu bağ, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı bağıdır.     İkincisi, 'bölgesel milliyetçilik'tir. Biz, insanlar arasında ayrım yapmamayı medeniyetimizin gereği olarak kabul ediyoruz. Yaratılmışların en şereflisi insana endeksli olarak partimizi kurduk, yola öyle çıktık. 'İnsanı yücelt ki devlet yücelsin' anlayışı ile yolumuza devam ediyoruz.  "AYIRIM YAPMAYIZ" Yunus'un deyişiyle 'Yaradılanı sev yaradandan ötürü' anlayışıyla insanlara bakıyoruz. Batı-doğu kuzey-güney, bunlar arasında ayrım yapamayız. Bugüne kadar yapıldı maalesef, ama şimdi biz, bunu gideriyoruz. Dolayısıyla bizim anlayışımızda, bizim düşüncemizde bölgesel milliyetçiliğe de yer yoktur.        Üçüncüsü, 'dinsel milliyetçiliğe' de yer yok. Hangi din ve mezhepten olursa olsun, biz, hepsine eşit mesafede olan bir anlayışın temsilcileriyiz ve bunu da bu şekilde sürdürmekte kararlıyız.” NOTLAR    Başbakan Erdoğan'ın, TOKİ tarafından yaptırılan bin 600 konutun anahtar teslim törenine gelişine uzun araç konvoyu eşlik etti. Erdoğan'ın yaklaşık 1 saat süren konuşması sık sık “Diyarbakır seninle gurur duyuyor” sloganlarıyla kesildi.     Törene Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül, Devlet Bakanı Nimet Çubukçu, Bayındırlık ve İskan Bakanı Faruk Özak, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, İçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu,  Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, bölge milletvekilleri ve Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir katıldılar.     Törene katılan vatandaşlar sık sık zılgıt çekerken, alandaki ”köylü ağanın kölesi oldu” pankartı da dikkati çekti.     Erdoğan, konuşmasının büyük bölümünü yazılı metinden yaptı.     Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretini çok sayıda yerli ve yabancı basın kuruluşu da izlerken, olağanüstü güvenlik önlemlerinin alındığı görüldü.    Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır gezisini dün Ankara'da “aydınlar heyetiyle” yaptığı görüşmeye katılan bazı gazeteciler de izledi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!