Arzu Çakır Morin / Paris
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2011 00:00
PKK’nın Suriye versiyonu DBP’nin başının sürgünden dönmesine izin verdi. 6 yeni Kürt okulu açtırdı.Kürt bayrağı çektirdiği bu yeni okullarda Kürt milli marşı okutturuyor, Kürtçe eğitim yaptırıyor. Suriye Kürt Konseyi’ni kurarak, düşmesi halinde Kürdistan özerk bölgesini hazır hale getirmeyi amaçlıyor.
FRANSA’nın etkili gazetesi Le Figaro, Suriye hükümetinin, ülkedeki Kürtleri, Türkiye’ye tehdit unsuru oluşturması için desteklemeye başladığını öne sürdü. Gazetenin muhabiri Pierre Prier imzasını taşıyan
haber-analizde, Esad’ın 1 milyon 900 bin Kürt kökenlinin yaşadığı kuzey bölgesine uyguladığı baskının, diğer bölgelerle kıyaslanamayacak kadar ağır olduğunun bütün gözlemciler tarafından tespit edildiği vurgulandı. Bu baskının Ortadoğu’nun hassas dengeleri üzerine oynanan ‘incelikli bir siyasi planın parçası’ olduğunu vurgulayan gazete, “PKK’nın Suriye versiyonu” olarak sunduğu Demokratik Birlik Partisi (DBP) Lideri Muhammed Salih Müslim’in sürgünden geri gelmesine izin verilmesinin de Türkiye’ye yönelik ‘açık mesaj’ olduğunun altını çiziyor.
Erdoğan’a cezaymışEsad’ın DBP’ye destek vermesini “bölgenin tamamını tehdit etmek üzere çakılmış bir kibrit” olarak yorumlayan gazete, haberinde, “Esad, Suriye’deki baskılara sert bir dille karşı çıkan Erdoğan’ı açıkça cezalandırmak istiyor. Türk ordusu da tepki olarak, 1998’de olduğu gibi Suriye topraklarına operasyon düzenledi. Şam rejimi, 7 Ekim’de yeni Kürt oluşumunun şefi Meşal Temmo’yu öldürdü. Mesaj yine açık: ‘İyi Kürt, rejimin desteklediği DBP mensubu Kürt’tür’. Salih Müslim’in sürgünden gelir gelmez rejim tarafından kurulan Demokratik Değişim Komite Koordinasyonu’na önce üye, ardından da hızla başkan yardımcısı olması tesadüf değildir. DBP, İstanbul’da kurulan ve PKK’nın karizmatik lideri Öcalan’ın ezeli düşmanı olan Suriye Ulusal Konseyi’nin arkasında Müslüman Kardeşler ve PKK’yı terörist örgüt ilan eden Batılı devletler olduğunu düşünüyor. Bu nedenle de bu yapılanmadan uzak duruyor” denildi.
Kürtlere kriz fırsatıLe Figaro, Suriye analizinde, aslında DBP’nin Suriye rejiminden de nefret ettiğini; ancak şimdilik, “Suriye’deki Kürt bölgelerinin tümünü kapsayan bir Kürt özerk bölgesi kurmayı hedefleyen planını uygulayabilmek için krizi fırsat olarak gördüğünün” altını çiziyor. Suriye’de Kürtlere tanınan yeni haklara ilişkin olarak da şu bilgilere yer veriliyor: “Suriye’nin kuzeyinde 2011 eğitim yılında altı yeni Kürt okulu açıldı. Bu okullarda dil Kürtçe, gönderde Kürt bayrağı çekili ve Kürt milli marşı okunuyor. Ama bundan da önemlisi, DBP bölgede yurttaş komiteleri oluşturarak yerel
seçimler yapıyor. Ayrıca Suriye Kürt Konseyi’ni kurarak, Esad rejimi düşerse, Kürdistan özerk bölgesinin rahmini hazır duruma getirmeyi hedefliyor.”
Yeni yangının işaretleriBu durumun, pratikte şiddet yanlısı olan/demokratik olmayan bir partinin baskısı altında olmak istemeyen Türkiye Kürtlerini de memnun etmeyeceği analizini yapan gazete, haberini, “Bölgede bu ayrılık görülmeye başlandı bile. Yerel direniş komitelerinin yerel seçilmişleri ile DBP Kürtleri arasındaki etnik çatışmalar başladı. Bütün bunlar Suriye’de yeni bir yangının ilk işaretleri mi?” sorusuyla bitiriyor.
Koltuğu bırakacak göz doktoru olacakSURİYE’de Sünni cemaatin lideri olarak kabul edilen Başmüftü Şeyh Ahmet Bedrettin Hasun, Devlet Başkanı Beşar Esad’a sahip çıktı. Ünlü Alman haber dergisi Der Spiegel’e konuşan Şeyh Ahmet Bedrettin, isyanın belli bir aşamadan sonra yerini sükûnete bırakacağını savunarak, “Şundan eminim ki Esad kademe kademe reformları uygulayacak, sonra da bağımsız partilerin katılacağı adil ve özgür seçimlerin yapılmasını sağlayacak. Ardından, barışçıl bir geçişten sonra, şapkasını çıkarmaya razı olabilir” dedi. Esad’ın mesleğinin doktorluk olduğunu anımsatan Başmüftü, “Esad eski mesleğine dönmek istiyor. Bana kaç kez, bir göz muayene kliniği açma hayalini anlattı” dedi.
ABD kanlı eylem yapıyorSURİYELİ yetkililer, ABD’yi ülkedeki “kanlı eylemlere karışmakla” suçlayarak Arap Birliği’nden yardım istedi. Merkezi Kahire’de bulunan Arap Birliği’nden yayımlanan bildiride, Suriye Dışişleri Bakanı Velid Muallim’in örgüte gönderdiği mektupta, “Washington yönetimini kanlı eylemlere karışmakla suçladığı ve örgütten eylemleri kınamasını, buna son vermek için gerekeni yapmasını istediği” belirtildi. Bildiride, ülkeyi krizden çıkarmaya yönelik Arap planını koşulsuz kabul eden Suriye’nin buna paralel olarak örgütten planın uygulanabilmesi için uygun ortamın yaratılmasını talep ettiği kaydedildi.