Güncelleme Tarihi:
AKP Balıkesir Milletvekili Op. Dr. Turhan Çömez, Grup toplantısının kapalı bölümünde gündem dışı bir konuşma yaptı. Cumhuriyet tarihinin, en donanımlı, en verimli, en yetenekli, en üretken ve en güçlü gruplarından birine sahip olduklarını belirten Çömez, "Son derece geniş vizyonları ve becerileri olan, arkadaşlarımız var. Ama; bu potansiyeli, bu değeri, verimli kullanıyor muyuz? Bundan sonuç alıyor muyuz? Emin değilim. Açıkçası ben; bu muhteşem ailenin, hak ettiği biçimde, üretim ve katkı sağladığı kanaatini, taşımıyorum" dedi. Bunun en temel nedeninin; de yeterince sağlıklı çalışan bir iletişim ve paylaşım kanalı kurulamamış olmasından kaynaklandığını söyledi.
Turan Çömez, Balıkesir'in Kepsut ilçesindeki hastanenin ek binasında incelemede bulunduğu sırada getirilen göğsünden yaralı genç kızı ameliyat ederek hayata döndürmüştü. |
Seçim bölgesi Sındırgı’nın bir beldesinde yaşanan içme suyu sorununu, belediye başkanı ile birlikte bir bakana aktarmasına karşın, sonuç alamadığını, muhalif bir belediyenin ise o bakanın fabrikasında çalışan müdüre ulaşarak yol sorununu çözdüğünü anlatan Çömez, konuyu aktardığı bir AKP Genel Başkan Yardımcısı’nın da adım atmadığını söyledi. Çömez, "Bu yaklaşım tarzı, bizim ilkelerimizle örtüşüyor mu? Örtüşüyorsa, ben de bölgemin hizmetleri açısından, sayın bakanın fabrika müdürlerinden mi netice almalıyım" diye sordu.
"BİR MİLLETVEKİLİ BAŞKA NE YAPMALI?"
Gemlik Gübre Sanayi A.Ş.’nin özelleştirilmesiyle ilgili olarak sorunlar yaşandığını, Başbakan Erdoğan’a sunduğu rapor hakkında bir yorum alamadığını, genel başkan yardımcısına sunduğu raporun da parti merkezinde kaybolduğunu anlatan Çömez, YDK’nın raporlarına rağmen şirketin yekpare olarak özelleştirildiğini söyledi. Şirket arazisinin serbest bölgeye yakın olması nedeniyle çok değerli olduğunu vurgulayan Çömez, sonuçta burasının kömür işi yapan bir şirkete, üstelik yüzde 20’si peşin gerisi 5 yıl vadeyle 83.1 milyon dolara kaldığını belirtti. "Ben, bu konuda aydınlanmaz, ya da, tatmin olmazsam, başkalarını nasıl ikna edebilirim?" diye sordu.
CİHAN KAMER’İ HATIRLATTI
Fabrika müdürünün ricasıyla yardım yapmam |
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan, Kurumlar Vergisi Kanunu'nda, “cemaatlerin tüzel kişilik sayılmasına” ilişkin herhangi bir değişiklik yapmadıklarını belirtti. Unakıtan, kurumlar vergisi kanun taslağında, “cemaatlerin, vakıf ve iktisadi işletme kurmadan vakıf statüsü kazanmalarına olanak sağlayan düzenlemeye yer verildiği” iddialarıyla ilgili olarak TBMM'de gazetecilere yaptığı açıklamada, Kurumlar Vergisi Kanunu'nun ilk defa 1949 yılında hazırlandığını söyledi. İster vakıf, ister cemaat, ister dernek olsun, iktisadi teşebbüsü olup gelir elde edenlerin, bu gelirlerinin vergiye tabi olduğunu hatırlatan Bakan Unakıtan, “Bizim geri kalan bir şeyle ilgimiz yok. Kimse bir bardak suda fırtına koparmaya kalkmasın. Eskisi neyse kanunda, yenisi de aynı. Hiçbir değişiklik yok. Aynı uygulama devam edecektir” dedi. Maliye Bakanı Unakıtan, “cemaatler kurumsal yapı mı?” sorusuna, ”Bizi ilgilendirmez o... Bizi ilgilendiren ticari kazancı varsa, parayı kazanmışsa, vergiyi alırız arkadaş” yanıtını verdi. Kemal Unakıtan, AK Parti Grubu'nda 2006 yılı bütçesine ilişkin eleştiriler olup olmadığına ilişkin soru üzerine, “Türkiye'ye güzel bir bütçe sunduk” dedi. Unakıtan, belediyelere yaptıkları yardımlarda, bölge ve parti farkı gözetmediklerini belirterek, bu yardımların Başbakanın bilgisinde adil ve şeffaf yapıldığını bildirdi. “İhraç malı taşıyan kamyon ve çekicilerin kullandıkları motorinin Özel Tüketim Vergisi'nden (ÖTV) muaf tutulmasını öngören kanun tasarısının neden alt komisyona çekildiğinin” sorulması üzerine de Unakıtan, komisyonun gündeminde olan bir konuda yapılacak değişikliklere ilişkin yorum yapmasının doğru olmayacağını kaydetti. Bakan Unakatın, başka bir soru üzerine, biodizelle ilgili vergi düzenlemesinin yakında yapılacağını sözlerine ekledi. |
"SAHTE ÜRÜNLERDEN KAYIP 4 MİLYAR DOLAR"
Çömez, elektrikteki kayıp-kaçak oranının yüzde 10’a düşmesi durumunda 1 milyar dolar tasarruf edileceğini, bunun için TEDAŞ’ın özelleştirilmesi gerektiğini belirtirken, "Ben şimdi merak ediyorum, Telekom özelleştirmesi için, bu kadar hararetle çalışan Özelleştirme İdaresi Başkanlığı, TEDAŞ için, üç yılda, neden rasyonel bir özelleştirme yapamadı?" dedi. Sahte ürünler nedeniyle devletin yıllık vergi kaybının 4 milyar dolar olduğunu kaydeden Çömez, "Peki ne yaptık bugüne kadar? Sayın Ali Coşkun’un görüşlerini merak ediyorum ve bilmek istiyorum" dedi. Çömez, SSK’lıların serbest eczanelerden aldığı ilaçlar nedeniyle artan maliyetin nereye varacağını da sordu.
CIA UÇAKLARI TARTIŞMASI
CIA uçakları konusuna da değinen Çömez, "Bu konuda, AB parlamentolarında kıyamet kopuyor. Türkiye’den, şu ana kadar iki uçağın geçtiği söylendi. Ama önümüzdeki günlerde, başka seferlerin de olduğu gündeme düşerse, şaşmamak gerek. Bu uçaklar, kaç kez Türkiye üzerinden uçtu? Kimleri sorguladı? Kimleri aldı götürdü? Bunu, hangi hukuka, ya da, hangi kurala göre yaptı? Ben ABD’ye girerken, her tarafımdan fotoğrafımı çekenler, parmak izlerimi alanlar, benim ülkeme, nasıl elini kolunu sallayarak giriyor? Bu tartışmaları illa, Batı basınından mı izlemek zorundayız?" şeklinde konuştu.
"ÖCALAN KONUŞUYOR, BİZ KONUŞAMIYORUZ"
Üretilen politikaları, halka anlatabilmek ve savunabilmek için, kendilerinin de yeterince bilmesi ve değerlendirmesi, hatta mümkünse, katkı sağlaması gerektiğini vurgulayan AKP’li Çömez, "Bölücübaşı, cezaevinden tartışmalara katılıyor, ben katılamıyorum. Olabilir mi böyle bir şey? ’Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığını, anayasal üst kimlik olarak kabul ediyoruz. Alt kültürel kimliklerinin önündeki engellerin kaldırılmasını istiyoruz’ Bu ifadeler; bölücü başına ait, son görüşme tutanaklarından bir alıntı. Türkiye gündemine oturmuş, alt kimlik-üst kimlik tartışmalarını, anayasal vatandaşlık kavramlarını, biz neden bu platformlarda konuşamıyoruz? Bizler, kurşun asker değiliz. El kaldırıp indirme makinesi de, değiliz. Münadi, hiç değiliz" şeklinde konuştu. Önce, kendilerinin ikna olması gerektiğini belirten Çömez konuşmasını şöyle sürdürdü:
PAYLAŞMAZSAK SAĞLIKSIZ MEKANİZMALAR DEVREYE GİRER
"Paylaşmazsak, dertleşmezsek, konuşmazsak, aydınlanmaz ve aydınlatmazsak, siyasal süreçte, sağlıksız mekanizmaların devreye girmesinin, önünü açarız" diyen Çömez, "Söyleme kanallarını açık tutmazsak, söylenme kanalları, devreye girer" dedi.