Güncelleme Tarihi:
Çin gezisinin son gününde Çin Ticaret Bakanı Bo Şilai ile görüşmesinden önce gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Tüzmen, son dönemde hükümet ve Genelkurmay arasındaki gelişmeleri nasıl değerlendirdiği sorusu üzerine şu karşılığı verdi:
“Devletin bütün organlarıyla bir arada görülmesi herkesin özlediği bir tablo. Türkiye'de herkes istikrar istiyor. Makro ekonomik dengeleri etkiliyor. Türkiye, kendisine güven duyan hem güven duyulan ülke haline geldi. Bunun ardından yatırımlar gelmeye başladı. 5 sene önce vatandaşlarımız yurt dışına gidip çalışıyordu. Artık Türkiye'ye dönüyor, gelip yatırım yapıyorlar. Bunun da şartı devletin vatandaşın karşısında çıkıp bu görüntüyü vermesi. Bu görüntü sözde değil özde olmalıdır. Askeri, Genelkurmay'ı, başbakanı, cumhurbaşkanı, hepsi bir arada olduğu, ahenkli çalışma yaptığı zaman, ticaret erbabı rahatlıyor. Bu rahatlık çok önemli. Herkes bir ‘oh’ çekiyor. Aslında bu özlenen bir görüntü değil, normal karşılanan bir görüntü olmalıdır. Sorumluluk sahibi olan herkesin üzerine düşeni yapacağını görüyorum. Amaç ay- yıldızlı Türk bayrağını en üst seviyeye çekmektir. Herkes gayret ediyor. Türkiye'yi herkes birbirinden daha fazla düşünmeye gayret ediyor. İşin esas sıkıntısı da burada. Herkes Türkiye'yi seviyor arkadaş. Burada senin sevgin daha fazla benim sevgim daha fazla olamaz. O görüntünün her zaman verilmesi lazım. Herkesi rahatlatacak görüntü bu.”
TEK MİLLET, TEK BAYRAK
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, Türkiye'de bölücü terör tehlikesi bulunduğunu, bunun adının artık konulması gerektiğini vurgularken, “Bu ülkenin ekmeğini yiyip suyunu içenler bunun terör örgütü olduğunu kabul etmeli ve lanetlemeli. Yoksa samimiyetsizlik oluyor. Bu samimiyetsizlik vatandaşın gözünden kaçmıyor. İstikrarın devamı için elele birlikte hareket etmeliyiz. Zaten artık herkes aynı şeyleri söylüyor. Bu ülkede tek millet tek bayrak tek vatan var. Bunlar çok önemli değerler. Buna herkes sahip çıkarsa, elbirliğiyle Türkiye’yi dünyanın en üst noktalarına beraberce taşırız” dedi.
“ÇİN'İ İKNA ETTİK”
Türkiye'deki dış ticaret açığının sürdürülemez olduğunu belirten Kürşad Tüzmen, bu kararlılığı Çin'e de anlatmaya çalıştıklarını söyledi. Tüzmen, “Böyle giderse Çin ile olan dış ticaret açığını sürdüremeyeceğimiz konusunda Çin tarafına ikna ettik. Onlar da bize ‘sizden daha fazla mal alacağız’ dediler. Çin Ticaret Bakanı Bo Şilai ekibiyle birlikte bu konuda ciddi bir açılım sağladı. Çin'e ihracatımız hiç 500 milyon doları aşmamıştı. İlk defa bu yıl 1.2 milyar ABD doları olacak. Çin sözünde durdu ve Türkiye’den ithalatını her ay yüzde 50 artırmaya başladı” dedi.
Koruma gözetim önlemleriyle Çin mallarının Türkiye'ye girişine karşı önlemler aldıklarını kaydeden Tüzmen, “Tarım, sanayi, sağlık bakanlıklarının da çok önemli çalışmaları oldu. Çinliler çok büyük fiyat farkıyla pazara giriş imkanı buluyorlar. Bu durumu ancak piyasa denetimi ve gözetimiyle önleyebilirsin” diyerek 2008 sonuna kadar sürecin rahat geçeceğini bunu yetersiz olduğunu belirtti. Devlet Bakanı Tüzmen, Çin-Türkiye arasındaki dış ticaret hacminin daha dengeli bir seviyeye gelip yüksek rakama ulaşacağını, bu hacmin 5 yılda 50 milyar doları bulacağını belirtti. Tüzmen, “Yine ticaretimiz açık verecek ama en azından bu denli yüksek olmayacak. Aslında Türkiye'nin her ülkeyle açığı zaten fazla. Örneğin Rusya ve İran'la da fazla ama oralardan petrol ve doğalgaz alıyoruz” dedi.
Tüzmen, Türk sanayicisinin Çin'in yükselişine olumsuz baktıklarını ancak bunun bir fırsat olduğunu belirterek, şunları söyledi:
“İlk başta karşı çıkıyorlardı. Endişeleri vardı. Çin tehdit değil bir fırsattır. Peki nasıl bir fırsattır? Bir; Çin’den alım heyetleri gelecek Türk malı almaları için ikna edilecek. İki; siz Çin pazarına yönelik ürün çeşidinizi geliştireceksiniz, mesela bu sağlanmaya başladı. Çin'e şu an mermer, tekstil ve konfeksiyon satıyoruz. Benimse hesabım şu: Şu anda Çin içinde Türkiye nüfusunun 5 katı olan 350 milyon zengin Çinli var. Hedef bu grup. Biz bu gelir grubuna kaliteli ürün satabiliriz. Dünya markaları burada ve satış yapıyor. Biz neden yapmayalım? Yarın bu ülke çok zenginleşecek. Önümüzdeki dönemde 100 bin turist gelecek. THY tarifeli sefer artırınca ilişkiler daha da artacak. Buraya kültür ve turizm açılımımızı geliştirmemiz lazım. Çin aç bir pazar. 4 milyon turist çeksek bize yeter de artar bile.”
Varyag gemisinin boğazlardan geçişi ile ilgili bugüne kadar birçok sözler verildiğini, Türkiye olarak bu sözlerin takipçisi olmadıklarını belirten Tüzmen, Çin tarafına bunları hatırlattığını kaydederek, “Bu 10 yıllık bir mesele. O dönemki haberler Varyag'ın boğazlara açılmasıyla Çin'den Türkiye'ye turist geleceği şeklindeydi. Bu söz konusunda herkes hemfikir” dedi.
Çin'in dış ticaret açısından dünyanın bir numaralı ülkesi olmaya doğru gittiğini vurgulayan Tüzmen, ülkenin geleceğini düşünen insanlar olarak dev bir ülke ile ortak çalışmaları halinde iki tarafın da kazanacağını anlattı. Bakan Kürşad Tüzmen, “Altyapı projelerinde Çinliler yerlerini alabilir. Kendileri açısından da iyi olur. çok yüksek rezervleri var. Çin'in en yüksek yatırımları ABD'de. Onlar da artı değerlerini dünyada geleceği olan yerlere yatırım yaparak dengelemeye çalışıyor. Dış ticaret fazlalığı da önemli bir sıkıntı. Afrika’daki ihaleler hep Çinliler’de kalıyor. Afrikalılar’a ’bize verin’ diyoruz, bize ’Çinliler daha iyi verdi’ diyorlar. Çin her yerde karşımıza çıkıyor. Asya'da, Afrika'da, Güney Amerika'da her yerde Çin var. Bu nedenle Çinliler'le beraber neler yapacağımızı tartışmalıyız” diye konuştu.
GÜNDEM MADDESİ: BOR
Çin temasları sırasında bor konusunun da gündeme geldiğini kaydeden Tüzmen, Çin'in ileri teknoloji sahasında bor kullanımını artırmaları halinde önemli bir kapı açmış olacaklarını kaydederek, “Nano teknoloji konusunda çalışmalar yapıyorlar ve bunu geliştirmek istiyorlar. Çin özel sektör firmaları da Türkiye'de AR-GE bölümü açmak istiyor. Türkiye'yi Avrupa, Karadeniz, Akdeniz’deki çalışmaları için atlama tahtası olarak görüyorlar. Türkiye'deki enerji yatırımlarında daha fazla Çin sermayesi görebiliriz. Altyapıda da görebiliriz” diyerek bor ve enerji konularında Çin ile somut projelerin gündemde olduğunu belirtti.
ÇİNLİLER BİZE PAZAR OLMAYA BAŞLAYACAK
Bakan Tüzmen, sağlığı tehdit ettiği iddiasıyla bir çok Çin malının piyasalardan toplatılmasıyla ilgili olarak son dönemde AB anlaşmaları kapsamında piyasa gözetim ve denetiminin tüketiciye ait olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:
“Kurşun fazlası oyuncakların piyasadan geri çekilmesi söz konusu. Çin'in güvenilir mal üretmesi gerekir çünkü dünyanın bütün üretimi Çin'de yapılıyor. Piyasa gözetim ve denetimi için vatandaşı daha fazla bilinçlendirmeliyiz. ‘Bu mal piyasaya girmesin’ diyorsun ancak diğer ülkelere nasıl giriyorsa işte Türkiye'ye de o şekilde giriyor.”
Tüzmen söz konusu önlemlerin Türkiye'de de uygulandığını örnekleme metoduyla malları kontrol ettiklerini, Çin'in giderek kalitesini yükseltmeye başladığını anlatırken, “30 sene önce Japon mallarıyla ilgili de aynı şeyler deniyordu ama sonra en kaliteli mal grubuna girdi. Japonlar da taklitle başlamıştı. Çin, 5- 10 sene içinde kaliteyi yükseltecek. Onlar onu yaparken buradaki işçi ücretleri de yükselecek. Bu sefer onlar bize pazar olmaya başlayacak. Bu sörf yapmak gibi bir şey. O dalgayı yakalayıp o dalganın üstünde başka dalgaya geçeceksin. Biz Türkiye olarak nerede kişi başı gelir artarsa oraya gideceğiz. Dünyada yüksek kaliteli ürün satan ülke olarak bilinmek istiyoruz. Kaliteden ödün yok. Burada madencilik ve doğal taş sektörü öncü. Gıda, tüketim malzemeleri var. Ara malı üretimi Çin için önemli. Çin’e şu anda sanayideki ara malı ve ham maddeler Türkiye’den gidiyor. Şanghay ve Pekin’de ticaret ofislerini açacağız. Türk firmaları buradan açılım yapacak” dedi.