Güncelleme Tarihi:
ABD hisse senedi piyasaları, 2010'da başta Yunanistan olmak üzere Avrupa'da endişeye neden olan ülke borçları ve Çin'in mali sıkılaştırma önlemlerinin yarattığı olumsuz havayla düşüş geriliyordu.
Artan tedirginlik ülkedeki borsalarda kritik seviyelerin aşağıya doğru kırılmasına neden olurken, bazı analistler fiyatların geldiği seviyenin uzun dönemli yatırım yapmak için fırsat yarattığına işaret ediyor.
CNBC'ye konuyla ilgili değerlendirmede bulunan New York merkezli Global Arena yatırım danışmanlığı şirketinin baş ekonomisti Michael Cohn, piyasalarda yaşanan tedirginliği, "sadece bir miktar paranın masadan alınıp cebe konulması için bahane" olarak tanımladı.
Cohn, piyasada bu şekilde hareketlerin yaşanacağını söylerken, piyasanın panik halinde aşağı geldiğini ve bunun kısa vadeli getiri fırsatı sunabileceğini söyledi. Ancak Cohn, piyasanın hâlâ uzun dönemli satışın ağırlıklı olduğu bir ayı piyasası yaşadığını, bu sona erene kadar dalgalı seyrin görülebileceğini de sözlerine ekledi.
YIL SONUNDA DAHA YÜKSEK OLACAK
Bununla birlikte ABD Merkezli Prestige varlık yönetimi şirketi CEO'su Roy Williams da, piyasada yaşananın bir düzeltme hareketi olduğuna dikkat çekti.
Buna rağmen, yatırımcıların portföylerinde çok büyük riskler taşımaması gerektiğine dikkat çeken Williams, kimsenin elinde geleceği gösteren kristal bir kürenin olmadığını söyledi.
Williams,"Yüzde 10 ile 15 arasında düzeltme yaşayabiliriz, ancak yılsonunda gelen kârlar ve küresel çapta büyüme verileriyle piyasalar şimdikinden daha yüksek seviyede olacak" dedi.
ABD DÜŞÜŞE DİRENECEK
Analistler, küresel piyasalarda yaşanan çalkantılara rağmen ABD piyasalarının buna direneceği görüşünü de savunuyor.
Yine ABD merkezli finansal hizmet danışmanlığı veren Financial Planning Services analisti Larry Rosenthal, ABD'de yaşanan ekonomik gelişmelerin uzun dönemde yükselişlerin yaşanmasına olan inancını artırdığını belirtti.
Rosenthal, "Çok büyük bir resesyondan geçerken şimdi yeni ekonomik büyümenin filizlerini görmeye başlıyoruz" dedi.
Borsalar, küresel çapta Mart ayından beri yükseliş yaşarken, ABD borsaları da benzer hareket göstermişti. Bu tarihten beri Wall Street'te yüzde 60'a yakın yükseliş yaşanmış ve ralli esnasında gelen kötü istihdam, düşük kar rakamları göz ardı edilmişti.
Ancak, Avrupa ve Çin kaynaklı endişeler piyasalarda daha ciddi olarak algılandı ve tepki daha sert oldu.
Avrupa'da Yunanistan ile başlayan ülke borcu krizinin, euro bölgesinin diğer üye ülkelere sıçrayacağı endişesi küresel piyasaların satış tepkisi vermesinde önemli rol oynamıştı.
Aynı şekilde son yaşanan küresel kriz döneminde, yüksek büyümesi ile dünya ekonomisini bir anlamda motoru olan Çin'in mali politikaları da tedirginliği artırdı.
Asya devinin daha da agresif hale getirdiği mali sıkılaştırma önlemlerinin, ülkedeki büyümeyi hızla yavaşlatacağı korkusu yatırımcıları ürküttü.