Kürek çekerek Yunan adaları turu

Güncelleme Tarihi:

Kürek çekerek Yunan adaları turu
Oluşturulma Tarihi: Eylül 12, 2008 11:11

ATLAS Dergisi muhabiri ve fotoğrafçısı Hüseyin Ürkmez (45) ile Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Gül Seferoğlu (22) kürek çekerek Yunan adalarını dolaşacak.

Haberin Devamı

İkilinin ‘Eros’ adlı 3.80 metre boyunda ve 150 kilo ağırlığındaki sandalla, İzmir Çeşme'dan önceki gün başladıkları tur, 15 gün sonra Rodos Adası'nda sona erecek. Üzerinde motor ve yelken olmadığı için, uluslararası sularda gerekli olan ‘Translook’ belgesini alamayan ikili, Türk ve Yunan makamlarının onayıyla ‘Özel Tekne Belgesi’ ile seyahat edecek. Gezi için sponsor olan Rota Yatçılık'tan sandal, Garmin'den navigasyon cihazı, Çeşme Marina tarafından marina hizmetleri, Panasonic'ten yolculuk sırasında test edilecek bir laptop ve Lavazza'dan da kahve temin edildi. Hüseyinn Ürkmez ve Gül Seferoğlu'nun küreklerine asılacağı ‘Eros’, Sığacık üzerinden Kuşadası, Samos (Sisam Adası), Leros, Kalimnos, Kos (İstanköy) ve Simi üzerinden Rodos'a ulaşacak.

Haberin Devamı

İSTANBUL'DAN İSKENDERUN'A KÜREK ÇEKMİŞ

Gemlik Körfezi'nde 7 yaşında kürek çekmeye başladığını, daha önce kürekle 125 günde İstanbul- İskenderun, 75 günde İstanbul- Atina arasını geçtiğini, Karadeniz, Marmara ve Ege denizinde yüzlerce mil yaptığını anlatan Hüseyin Ürkmez, denizde alternatif bir etkinlik yaratmak istediğini söyledi.

Yolculuk sırasında pilli küçük bir radyo dinleyeceklerini ve günde 12- 13 saat boyunca kürek çekeceklerini kaydeden Ürkmez şunları anlattı:
“Küreğin motora ve yelkene alternatif olduğunu göstermek istiyoruz. Kürekle de dünya kıyı kıyı gezilebilir. 4- 5 ay kürek çekerek Türkiye'den yola çıkıp, Yunanistan, İtalya, Fransa ve İspanya derken Cebelitarık Boğazı'ndan Batı Afrika kıyıları, Ümit Burnu, Doğu Afrika kıyıları, Güney Asya, Doğu Asya, Kuzey Asya kıyılarının ardından Bering Boğazı'ndan Alaska'ya geçerek tüm Amerika kıtasını da kıyı kıyı, etap etap dolaşmak istiyorum. Bizi kürekle okyanus geçenlerle karıştırıyorlar. O başka bir sınıf, bununla aynı değil. Onlar akıntıyla gidiyorlar, hiçbir yer görmüyorlar, adeta su bandında koşuyorlar. Oysa biz güzergahımız üzerindeki köy, kasaba ve şehirlerde konaklıyor, yöre insanıyla kaynaşıyoruz.”

DENİZE AŞİNALIĞIM YOK

Gül Seferoğlu da, çevresindeki insanlardan böyle bir geziye çıkmaması yönünde telkinler aldığını belirterek, “Açık deniz tehlikelidir dediler, yıldırmaya çalıştılar. ’Sen kadınsın dayanamazsın’ uyarısında bulundular. Ama vazgeçmedim. Aslen Karslıyım, denizle bir aşinalığım yok. Öğrenimimin de denizle bir ilgisi yok. Ama ben denize ve mavi yolculuğa aşığım” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!