Kurbanla ilgili yanlış bilinenler
Güncelleme Tarihi:
A.A
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2006 10:42
Kurbanlık hayvanın hisse sayısının hayvanın büyüklüğüne göre belirlenmesi, hissenin 3,5,7 gibi tek rakamlı olması, kurban yerine sadaka verilmesi gibi inanışların dinde yeri olmadığı bildirildi.
Kayseri Müftüsü Şaban İşlek, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi “Alo Fetva Hattı”nı arayanların ağırlıklı olarak kurbanla ilgili sorular yönelttiklerini söyledi.
Halk arasında kurbanla ilgili bilinen yaygın inanışların bazılarının yanlış olduğunu ifade eden İşlek, şöyle konuştu:
“Fetva hattını günde yüzlerce kişi arıyor. Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle bu sorular, kurban alanında yoğunlaştı. En çok, kurban hisse sayısı konusunda soru yöneltiliyor. Kurbanlık büyükbaş hayvanın büyüklüğüne göre hisse tayin ediliyor. (Bu hayvana en çok 4 hisse girilebilir) deniliyor. Bu düşünce yanlış. Dinen bir büyükbaş hayvana büyüklüğüne bakılmaksızın 7 hisseye kadar girilebilir. Hayvandan elde edilecek et miktarı, hisse sayısında ölçü olmaz. Yeter ki hepsinin niyeti kurban olsun.”
Bazı vatandaşların, hisse sayının 3,5,7 gibi tek rakamlı olması gerektiğine inandıklarını söyleyen İşlek, böyle bir uygulamanın da dinde yeri olmadığını kaydetti.
Kurbanın herhangi bir uzvunun veya derisinin, kesim karşılığında kasaba verilemeyeceğini ifade eden İşlek, “Kurbanın kellesi ve derisi, hayvanı kesen kasaba bedel olarak verilemez. Nasıl ki kurban eti bağışlanıyorsa, diğer uzuvlarının ve derisinin de bağışlanması gerekiyor. Kesim ücreti, kurban sahibi veya sahipleri tarafından nakit olarak ödenmeli” dedi.
Vekalet yoluyla kurban kestirmenin dinen caiz olduğunu belirten İşlek, ”Bazı vatandaşlarımız, kurban kesmek yerine bunun bedelini fakirlere sadaka olarak verme yolunu seçiyor.
Sadaka, yılın herhangi bir zamanında da yapılabilir. Kurban bedeli adı altında yapılan sadakayla kurban kesme yükümlülüğümüzü yerine getirmiş olmayız” diye konuştu.
Dinen, zengin sayılanların kurban kesmekle yükümlü olduklarını anımsatan İşlek, “Hanifi Mezhebi'ne göre 80 gram altını olan veya bu miktarda altın alacak kadar mal varlığı bulunan kadınlar da kocalarından ayrı kurban kesmeliler. Bu konuda, 'geçen yıl eşim için, bu yıl da kendim için kestim' gibi yaygın bir yanlış inanış var. Belirtilen kriterler hasıl olduğunda karı ve koca, 2 hisse kurban kesmeli veya ayrı ayrı müstakil kesmeliler” dedi.
Müftü İşlek, “kurban etinin 3'e ayrılıp, fakirlere ve akrabalara dağıtıldıktan sonra kalanın evde tüketilmesinin faziletli olduğunu” vurgulayarak, kurban kesimi sırasında hayvana eziyet edilmemesini, ortaya çıkacak atıklarla çevrenin kirletilmemesini istedi.
Halk arasında kurbanla ilgili bilinen yaygın inanışların bazılarının yanlış olduğunu ifade eden İşlek, şöyle konuştu:
“Fetva hattını günde yüzlerce kişi arıyor. Yaklaşan Kurban Bayramı nedeniyle bu sorular, kurban alanında yoğunlaştı. En çok, kurban hisse sayısı konusunda soru yöneltiliyor. Kurbanlık büyükbaş hayvanın büyüklüğüne göre hisse tayin ediliyor. (Bu hayvana en çok 4 hisse girilebilir) deniliyor. Bu düşünce yanlış. Dinen bir büyükbaş hayvana büyüklüğüne bakılmaksızın 7 hisseye kadar girilebilir. Hayvandan elde edilecek et miktarı, hisse sayısında ölçü olmaz. Yeter ki hepsinin niyeti kurban olsun.”
Bazı vatandaşların, hisse sayının 3,5,7 gibi tek rakamlı olması gerektiğine inandıklarını söyleyen İşlek, böyle bir uygulamanın da dinde yeri olmadığını kaydetti.
Kurbanın herhangi bir uzvunun veya derisinin, kesim karşılığında kasaba verilemeyeceğini ifade eden İşlek, “Kurbanın kellesi ve derisi, hayvanı kesen kasaba bedel olarak verilemez. Nasıl ki kurban eti bağışlanıyorsa, diğer uzuvlarının ve derisinin de bağışlanması gerekiyor. Kesim ücreti, kurban sahibi veya sahipleri tarafından nakit olarak ödenmeli” dedi.
Vekalet yoluyla kurban kestirmenin dinen caiz olduğunu belirten İşlek, ”Bazı vatandaşlarımız, kurban kesmek yerine bunun bedelini fakirlere sadaka olarak verme yolunu seçiyor.
Sadaka, yılın herhangi bir zamanında da yapılabilir. Kurban bedeli adı altında yapılan sadakayla kurban kesme yükümlülüğümüzü yerine getirmiş olmayız” diye konuştu.
Dinen, zengin sayılanların kurban kesmekle yükümlü olduklarını anımsatan İşlek, “Hanifi Mezhebi'ne göre 80 gram altını olan veya bu miktarda altın alacak kadar mal varlığı bulunan kadınlar da kocalarından ayrı kurban kesmeliler. Bu konuda, 'geçen yıl eşim için, bu yıl da kendim için kestim' gibi yaygın bir yanlış inanış var. Belirtilen kriterler hasıl olduğunda karı ve koca, 2 hisse kurban kesmeli veya ayrı ayrı müstakil kesmeliler” dedi.
Müftü İşlek, “kurban etinin 3'e ayrılıp, fakirlere ve akrabalara dağıtıldıktan sonra kalanın evde tüketilmesinin faziletli olduğunu” vurgulayarak, kurban kesimi sırasında hayvana eziyet edilmemesini, ortaya çıkacak atıklarla çevrenin kirletilmemesini istedi.