Güncelleme Tarihi:
KURBAĞALIDERE, 1900’lü yıllarda özellikle Kuşdili Çayırı’yla bir eğlence ve mesire alanıyken zamanla çarpık yapılaşma ve altyapı eksikliği nedeniyle taşkınlar ve kötü kokularla anılmaya başlandı. 1994’ten itibaren bölüm bölüm ıslah çalışmaları yapıldı. En son iki yıl önce Yeni Salı Pazarı’yla denize döküldüğü yere kadar 3000 metrelik kısım için genişletme ve ıslah çalışmaları başlandı. Ancak bu esnada Kurbağalıdere civarındaki bölgelerde pis koku arttı. Kurbağalıdere’nin ne halde olduğun görmek üzere geçen hafta olay mahallinde incelemelerde bulunduk. Kötü koku nedeniyle derenin kenarında uzun süre durmak çok güç.
SU DEĞİL LAĞIM AKIYOR
Kurbağalıdere’den su değil lağım akıyor. Bu, Kurbağalıdere’nin gözle görülen dramı... Bir de Çevre Mühendisleri Odası’nın (ÇMO) ay başında hazırladığı rapordaki bilimsel gerçekler var. Rapora göre derenin denize döküldüğü noktadan ve Moda Sahili’nden alınan örneklerin analiz sonucunda Kurbağalıdere’deki bakteri sayısı en kötü kalitede yüzeysel sular için belirlenen limit değerin 40 katı.
MODA’DA YÜZÜLMEMELİ
Yüzme sularında kabul edilebilir koli basili sayısının 100 ml’de 500’ün altında olduğu, Moda’daysa bu değerin 8200 olduğuna dikkat çeken Tabipler Odası İstanbul Şubesi “Moda yüzmeye kapatılmalı” uyarısında bulunuyor.
7 bin imza toplandı
KURBAĞALIDERE, etrafını da yaşanmaz hale getirmiş. Kadıköy Kent Dayanışması’ndan makine mühendisi Üzeyir Uludağ, “Kentsel dönüşüm sonucu Fikirtepe ve Ataşehir’e 100 bin yeni nüfus gelecek. Bu nüfusun atık sularını atabilecekleri yeni bir yere ihtiyaç vardı. Ancak hızlıca bitirebilmek için projenin altyapı çalışması yapılmadı” diyor. Mahalleli en son İBB’ye 7 bin kişinin imzaladığı bir dilekçe verdi. Ancak sonuç çıkmadı.
Arıtma, otopark oldu
ÇMO, kirliliğin sebebini yanlış proje uygulamalarına bağlıyor: “Ön arıtma tesisleri için ayrılan yer, şu an İSPARK’ın kullanımında. Ulu Cami projesi için görüşülen alan, biyolojik arıtma tesisi olarak ayrılan bir alan. Planlanan bu tesis Kurbağalıdere Islah Projesi ile doğrudan bağlantılı.”