Kuralsızın ensesi tokatsız kalırsa

Güncelleme Tarihi:

Kuralsızın ensesi tokatsız kalırsa
Oluşturulma Tarihi: Mart 28, 2000 00:00

Durmuş ODABAŞIDÜN, vatandaşın canını yakan hırsızlık olaylarını ‘‘bir tabii afet ya da kaza'' olarak değerlendirme durumunda nasıl bırakıldığını anlatmaya çalışmıştım.ANCAK ben, yakındıkları CMUK uygulamasına rağmen, hırsızlık olaylarına karşı polisin çok şey yapacağına inanıyorum.ŞİMDİNİN İstanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, İzmir'deyken 3-5 kez görüşme fırsatım oldu. Kendisinin unutamadığım söyleri vardı. Diyordu ki, ‘‘Arkadaşlara İzmir'de gasp olayı, şehir içinde ölümlü trafik kazası görmek istemediğimi söyledim. Buna göre tedbirlerini alacaklar...''BU talimat biraz tuhafıma gitmişti...FAİLİ meçhul gasp olayı istememek tamam da, gasp olayı istememek nasıl olur diye bayağı düşünmüş; ‘‘şehirde ölümlü trafik kazası istememe'' konusunda da ‘‘nasıl olur?'' diye bayağı kafa patlatmıştım.SONUÇTA gerçekten İzmir'de gasp olaylarının azalışını, bize yansıyan haberlerden gözledim.SIK sık yapılan trafik kontrolleri sayesinde de gerçekten ‘‘şehir içinde ölümlü trafik kazasının'' azaldığını gözlemledim.SONUNDA da Hasan Özdemir'e hakkını teslim edip ‘‘demek ki, tecrübe ve teşhis koymak bu olsa gerek'' demiştim.ÖYLE ya... Bir orkestra şefinin işaretini, bir orkestra elamanı kadar kim anlayabilir ki...* * *ŞİMDİ bir emniyet müdürü çıkıp;- Ey arkadaşlar... Bu şehirde hırsızlık olayı istemiyorum. - Gasp istemiyorum.- Görev alanımıza giren yollarda park ya da stop ışığı yanmayan, çamurdan görünmeyen araç istemiyorum.- Bir farı gökleri, bir farı yeri aydınlatan araç görmeyeceğim.- Geçtiği yolları çıkardığı egzoz dumanı ile göz gözü görmez hale getiren araç görmek istemiyorum.- Sol şeridi sürekli işgal eden, önündeki aracın sağından geçen, yollarda slalom yapan, hız limitini ikiye katlayan sürücü istemiyorum.- Sarı ışıkta gaza basan, kırmızı ışıkta geçen, yaya geçidi oluşumunu tanımayan sürücü istemiyorum dese...NE kadar mantıklı olur, ne kadar faydası olur bilemiyorum.AMA ‘‘kural manyağı'' bir vatandaş olarak, yukarıdaki eylem ve ihmalin sahibi ‘‘kural sapıkları''ndan da nefret ediyorum.BU eylem ve ihmalin sahibi vatandaşları, tüm kurallara uyan vatandaşların canına kastetmiş birer ‘‘potansiyel canavar'' olarak görüyorum.BANA göre ha birine öldürmek amacıyla tabanca çekmişsin, ha kuralsız sürücü olmuşsun.HİÇ bir farkı yok...AMA birbirinin aynı olan iki suçtan birinin cezası çok ağır, diğerinin yok gibi...YILLARDIR gazetelere haber olarak koyarız. Falan karakol, ‘‘pembe karakol'' oldu. Trafik denetimi yapan polis, sürücülere çiçek, çikolata ikram ediyor. Zanlılara lüks nezarethanede çay-kahve servisi yapılıyor.. bunların hepsi tamam da...ASIL görev pek tamam değil...* * *BİLİYORUZ ki, hangi dalda olursa olsun, polisimizin işi zor, görev koşulları ağır. Hepsi bizim arkadaşımız, yakınımız, akrabamız...YAPACAĞINIZ biraz daha fedakárlıkla; arakadaşınız, kuzeniniz, komşunuz, hemşerinizden oluşan biz sade vatandaşlar evinde, işyerinde biraz daha huzurlu, yollarda biraz daha güvenli olacağız.SİZİN görev aşkınıza, tecrübenize, iyi yetişmiş olduğunuza inanıyoruz.BOSTANLI'da bir gecede 75 aracın lastiğini parçalayan sapığı 24 saat içinde nasıl yakaladınız.İŞTE öyle...SİZE zor görevinizde kolaylıklar diliyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!