Küpe takmak Türklüğe aykırıymış

Güncelleme Tarihi:

Küpe takmak Türklüğe aykırıymış
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 05, 2001 00:00


Gülden AYDIN
Haberin Devamı

İstanbul Lisesi'nde bir grup ülkücü genç, okul içinde ve dışında korku salıyor


İstanbul Lisesi'nde küpe takan erkek öğrenciler, ülkücü öğrenciler tarafından tuvaletlerde sıkıştırıldı ve kulaklarındaki küpeler zorla söküldü. Ancak ‘‘küpe davası’’ bununla da kalmadı. Okul çıkışında bıçaklı saldırıya uğrayan İstanbul Lisesi son sınıf öğrencilerinden Mehmet Tevfik Alkan'ın iki başparmağı koptu, baldırından ağır yaralandı. İki aydır tedavi altında, okula gidemiyor. Ülkücü olduğu tespit edilen saldırganların ifadesine başvuruldu. Saldırı olayında, aynı okuldan lise birinci sınıf öğrencisi MHP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Kalkan'ın oğlu Ali Oğuz'un da adı geçiyor.

2 Mart Cuma. Türkiye'nin en başarılı ve üniversiye öğrenci yerleştirmekte her zaman ilk sırada olan İstanbul Lisesi'nin öğrencileri, Kurban Bayramı tatilini başlatan son ders ziliyle dışarı koşuyorlar. Okula birkaç yüz metre uzaklıktaki Baran Büfe'nin önü. Dört kişilik bir grup, esnafın ilgisini çekiyor. O günkü havaya göre oldukça abartılı duran kalın giysileri ve gözlerine kadar indirdikleri bereleri kuşku uyandırıyor. Esnaf, birazdan kuşkulanmakta ne kadar haklı olduğunu anlıyor.

SOKAKTA SALDIRI

İstanbul Lisesi'nden altı kişiyi bekleyen grup, kabanlarının altına sakladıkları satır, bıçak ve döner bıçaklarını çekip saldırıyor. Yaralılardan durumu en ağır olan öğrencilerden Mehmet Tevfik Alkan'ın sağ elinin baş parmağı ucundan, eklem yerinden ve kökünden kesiliyor. Sol elinin baş parmağının ucu kopuyor. Sağ bacağı ve uyluğunun kalçaya yakın tarafından ağır yaralanıyor. Esnaf, Mehmet Tevfik Alkan'ı hemen hastaneye götürüyor. Uzun bir operasyondan sonra sağ elinin baş parmağının kopan parçaları, kolundan alınan damar yardımıyla dikiliyor. Sol baş parmağı ise kopan parçası bulunamadığı için ‘‘tamir ediliyor.’’ Mehmet Tevfik, sağ parmağı hala işlev kazanamadığı ve baldırındaki yara nedeniyle, iki aydır okula gidemiyor. Üniversite sınavında, cevap anahtarını işaretleyebilmek için ise yardım talebinde bulunacak.

Eminönü Emniyet Müdürlüğü Asayiş Bürosu, araya giren uzun bayram tatili biter bitmez, mağdur ve sanıkları çağırıyor. Saldırganlardan ikisinin İstanbul Lisesi öğrencisi olmadığı polisteki ifadelerinde ortaya çıkıyor. Zafer Kuranlı, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi 1. sınıf öğrencisi. Ahmet Savaş ise Açık Öğretim öğrencisi. Zafer Kuranlı'nın Mehmet Tevfik Alkan'ı döner bıçağıyla yaraladığı mağdurlar tarafından teşhis ediliyor ve tutuklanarak Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderiliyor. Mağdurlar, polise bir isim daha veriyorlar. MHP Balıkesir Milletvekili Hüseyin Kalkan'ın oğlu Ali Oğuz (Oğuzhan) Kalkan:‘‘Bu kavgayı Oğuzhan yönlendirdi. Kavgaya o neden oldu.’’ Bu ifadeler üzerine Oğuzhan, o tarihte 18 yaşından küçük olduğu için ‘‘mevcutlu’’ ifade vermek üzere doğrudan savcılığa çağrılıyor. 12 Mart Pazartesi günü mesai bitiminden sonra milletvekili babası ile birlikte İstanbul Adliyesi'ne geliyor. Nöbetçi Savcılık'ta ifade verdikten sonra serbest bırakılıyor.

Bu arada avukatı Atalay Cebesoy'un ‘‘Müvekkilim, Ülkü Ocaklarına kayıtlı olmasa da elbette ülkücü’’ dediği Zafer Kuranlı da 10 günlük tutukluluktan sonra ‘‘tutuksuz yargılanmak üzere’’ cezaevinden çıkarılıyor.

Bu saldırı olayından sonra gözler, bir kez daha okulun lise birinci sınıfındaki Ali Oğuz Kalkan'a çevriliyor. Ali Oğuz'un, Çemberlitaş'taki Ülkü Ocakları'na sık sık gittiği, ülkücü arkadaşlarıyla dolaştığı, hatta okul içinde ‘‘Şuurlu Türk Gençliği’’ imzasıyla dağıttığı bildiri nedeniyle, İstanbul Lisesi Disiplin Kurulu kararıyla iki gün okuldan uzaklaştırma cezası aldığı biliniyor.

KÜPE SÖKME ÇETESİ

İstanbul Lisesi'nin ortaokul kısmında okuyan bazı erkek öğrenciler, küpe taktıkları ve kantinde ağabeylerinin yanında ‘‘Türk geleneklerine uymayan, yayvan biçimde oturdukları’’ için tuvaletlerde şiddete maruz kalıyorlar. Küpeli öğrenci, kıstırılıyor ve küpesi kulağı yırtılarak sökülüp alınıyor. Adının açıklanmasını istemeyen okul yöneticilerinden biri, ‘‘Küpe sökmeyi Ali Oğuz Kalkan ve ortaokul ikinci sınıfta okuyan 10-15 kişilik çömezleri yapıyor. Saldırıya uğrayanlar da küpe sökme eylemlerine karşı çıkanlar’’ diyor.

Aynı yönetici, ‘‘Ali Oğuz sinirli ve saldırgan. Babasıyla konuştuk. İkinci bir olay çıkarması halinde, cezasının okuldan atılmak olacağını söyledik. Ali Oğuz ve grubu bugünlerde yeni olaylar çıkarma hazırlığında. Hatta Ali Oğuz makama gelip 'Solcuları kayırıyorsunuz. Sindik sanmayın, daha bir şey yapmadık' dedi’’ diyor. Polisteki ifadelerine karşılık, mağdur olan öğrenciler savcılığa başvurup henüz ifade vermediler. Mağdur aileleri de olayla ilgi bilgi vermekten kaçınıyor.

Kavgaların aranan adamı Bozkurt Reis

Ali Oğuz'un (Oğuzhan) kişiliği ve okuldaki imajını, ‘‘116. Yılda 2000 Mezunları’’ yıllığında bulduk. Geçtiğimiz yıl 8 D sınıfında olan Oğuzhan için arkadaşları şunları yazmış:

Sınıfımızın kurt elemanlarından

Birçok olay yaşadık sınıfımızın yarım dengesiz bozkurduyla. (...) Terör örgütü lideri dostuma hayat boyu mutluluklar.

Alemdeki en güçlü milli duygulara sahip kankamız Balıkesir Reisi Ökkeş'tir. Öküz gibi yapısı ve muhteşem tekniği sayesinde kavgaların aranan adamıdır.

MHP Milletvekili Hüseyin Kalkan

Tek suçu milletvekili oğlu olmak

İki ay önceki olayın haberini neden yazıyorsunuz, anlamıyorum ki. Benim çocuğumun kabahati, MHP milletvekilinin oğlu olması. Şiddet olayıyla çocuğumun alakası yok. Savcılığa intikal etmiş bir hadise neden haber oluyor? Mahkemenin neticesini bekliyorum. Bildiri hadisesinin dışında hiçbir olayla çocuğumun alakası yoktur. Aslında bu bildiri muhtevası bakımından mükafat aldıracak bir bildiri. MHP milletvekiline nasıl çamur atarız diye düşünen birtakım insanların yüzünden oğlum, savcılığa ifade verdi. Benim anladığım ülkücülükte böyle şiddet yok. Benim oğlumun bu olayla alakasının olmadığının ispatı yapıldı.

Oğlumun saldırganlara gösterdiğini söyleyenler hakkında dava açmak için mahkeme sonucunu bekliyorum. Gerekli girişimi yapacağım. Savcılığa gidip ifade vermekten neden çekiniyorlar? Ben çekiniyor muyum? Allah aşkına şu ülkede birbirimizi sevelim. MHP milletvekilinin emekli albay, bilimadamı olduğunu, sevgi ve hoşgörü üzerine dergi çıkardığımı biliyor musunuz? Benim çocuğum da böyle. Kim ne suç işlemişse cezasını çeker. Çocuğum, sinirli ve saldırgan bir yapıda. Çünkü bu iftiralar yüzünden. Yoksa çocuğumun başka sıkıntısı yok. O bayram sonrası iftira attılar, 'olayın içinde var' dediler. İspat edemeyince 'organize etti' dediler. Yazıklar olsun. Öbür dünyada Allah'a, bu dünyada mahkemeye havale edeceğim.

Saldırganları tanımıyorum. Birtakım insanlar ülkücüyüm diye birtakım yanlışları yapmadılar mı? Benim çocuğum da suç işlerse cezasını çeker. Nitekim okul idaresi izinsiz bildiriden ceza verdi. Bunu takdir ediyorum. Çocuğumla günde üç defa konuşuyorum. Oğlumun kimseyle irtibatı yoktur. Babasıyla, ağabeyleriyle vardır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!