Zeynep BİLGEHAN / Fotoğraflar: Emre YUNUSOĞLU
Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2016 21:34
Kumkapı’daki Geri Gönderme Merkezi, geçen ay çıkan yangın ve kaçan onlarca mülteciyle gündeme geldi. Merkezin içi yıllardır kötü koşullarıyla tartışma konusu. Dışındaysa, belge almaya çalışan Suriyeli mülteciler ayrı bir mücadele veriyor. Caddedeki kebapçı kayıt bürosuna dönmüş, basit bir işlem için günlerce bekleyenler var.
Fatih semti, geçen ay filmlerdeki gibi bir olaya sahne oldu.
Kumkapı’daki
Geri Gönderme Merkezi’nde sınırdışı edilmek üzere tutulan 123 göçmen, koğuşlarını ateşe vererek yangın çıkardı. İtfaiye müdahalesi esnasında göçmenler çıkarıldıkları bahçenin metal kapısını aşarak kaçtı. Polis, 37’sini tekrar yakaladı. Bu olay, Kumkapı Geri Gönderme Merkezi’nde yaşanan ilk olay değil. Aralık 2015’te yine bir yangınla gündeme gelmişti. Eski adı ‘Emniyet Yabancılar Şube Misafirhanesi’ olan merkez, Türkiye’nin çeşitli illerindeki 20’ye yakın Geri Gönderme Merkezi’nin en eskilerinden. Amacı; yasadışı göçmenleri veya yasal olarak ülkede kalmaları sorunlu yabancıları sınır dışı edilene kadar tutmak.
MÜRACAAT KEBAPÇIYAGeri Gönderme Merkezi’nin alt katı, ‘İstanbul Valiliği İl Göç İdaresi Müdürlüğü Koordinasyon Bürosu’ tabelası altında, Suriyelilerin geçici koruma kimlik işlemleri için hizmet veriyor. Sınır dışı edilecekler içeride zor koşullarda tutulurken, kalan Suriyeliler binanın dışında başka bir mücadele veriyor. Sabahın çok erken saatlerinden itibaren uzun kuyruklar oluşuyor. Düzenli bir sıra sistemi yok. Bu nedenle cadde üzerindeki kebapçı bir kayıt bürosuna dönüşmüş. Listeyi hazırlayan genç Suriyeli (üstteki fotoğraf), restoranın ortağı. İsmini vermek istemiyor ama Şam’dan geldiğini ve bir yıldır İstanbul’da yaşadığını söylüyor. ‘Gönüllü’ işini şöyle anlatıyor: “Merkezde 8 kişi çalışıyor ve günde en fazla 250 kişiye işlem yapabiliyorlar. İçeride sıra verme sistemi olmadığından büyük kalabalıklar oluşuyor, kavgalar çıkıyordu. Soğuk havalarda gece yarısı gelen kadın ve çocuklara restoranı açıyordum. Sonradan sıra işlerini gönüllü organize etmeye başladım. 24 saat çalıştığım oluyor. Bazen sabah saat 04.30’da gelip isim ve numara alıyorlar. Burada uyuyorlar.”
93'ÜNCÜ SIRADA ÜÇÜNCÜ GÜN
MERKEZİN dışında, uzun sıranın ortasında bekleyenlerle konuşuyoruz (altta). 93. sıradaki Ahmet Hüseyin Halep’ten gelip İstanbul’a yerleşmiş. Şimdi Yalova’ya taşınmak istiyor. İstanbul’dan çıkış iznini alabilmek için üç gündür merkezin önünde bekliyor ve şöyle diyor: “Bir izni alabilmek için işi gücü bırakıp burada günde 6 saat bekliyorum. Yetişemiyorlarsa burada yetkiyi başka yerlere dağıtsınlar. İstanbul’da 1 milyon Suriyeli oturuyorsa hepsi buraya gelecek. Neden daha pratik bir sisteme geçilemiyor?” O esnada sırada bekleyen diğerleri de lafa giriyor: “Bir haftadır her gün geliyorum bir türlü giremiyorum. Bebeğim olacak, kayıt yaptıramıyorum! Hastaneye tedaviye gideceğim, gidemiyorum...”