Kültürün beÅŸiÄŸi Babil

Güncelleme Tarihi:

Kültürün beşiği Babil
Oluşturulma Tarihi: Kasım 02, 2004 00:00

Bombalı saldırılar yüzünden Irak her gün gündemde. Irak, insanların binlerce yıl önce yerleÅŸik yaÅŸama geçtiÄŸi ve uygarlığın doÄŸduÄŸu bölgelerden biridir.Fırat ve Dicle ırmakları bu bölgenin insanlarına yerleÅŸik yaÅŸam için en uygun koÅŸulları sunmuÅŸtu. Verimli toprakları fark eden insanlar yavaÅŸ yavaÅŸ avcılık ve toplayıcılıktan uzaklaÅŸtılar ve bunun yerine toprağı iÅŸlemeyi ve hayvanları evcilleÅŸtirmeyi öğrendiler. Böylece ilk köyler ve kentler daha sonra da büyük uygarlıklar doÄŸdu. Ä°ÅŸte bunlardan biri de Babil ülkesidir. Babil devleti Ä°.Ö.18yy’da BaÄŸdat’ın 100km kadar güneyindeki Babil kentinden geliÅŸmiÅŸtir. O tarihlerde Babil, mimarlığın, heykeltıraÅŸlığın, matematiÄŸin ve geometrinin doÄŸduÄŸu görkemli bir bilim merkeziydi. Babil, kral Nebukadnezar yönetiminde (Ä°.Ö.605-562) en zengin dönemini yaÅŸadı. Kent dünyanın merkezi ve kültür vahasıydı. Kentte görkemli yollar, surlar ve mavi sırlı tuÄŸladan Ä°ÅŸtar kalesi inÅŸa edildi. Kale kapısı Babil’in en büyük tanrılarını temsil eden aslan, boÄŸa ve ejderhalarla süslendi. Aslan, Babil’in savaÅŸ ve aÅŸk tanrısı Ä°ÅŸtar’ın sembolüydü. Babil’in Asma BahçeleriNebukadnezar’ın karısı Amyitis kralla evlendikten sonra kendi ülkesini ve yemyeÅŸil daÄŸları özlüyordu. Karsını çok seven Nebukadnezar böylece kentte yapay bir tepe üzerinde bir bahçenin inÅŸa edilmesini istedi. Sıcak ve kuru iklimde kralın isteÄŸini yerine getirmek hiç de kolay deÄŸildi ama büyük çabalar sonucunda sulama sistemi bulunan teraslar üzerinde bin bir çeÅŸit bitkilerle birlikte göz kamaÅŸtırıcı bir bahçe çıkmıştı ortaya. Ve hepinizin bildiÄŸi gibi bu bahçe dünyanın yedi harikasından biri olarak kuÅŸaktan kuÅŸaÄŸa ünlenmiÅŸtir. Tevrat ve Ä°ncil’e göre Babil kulesi gökyüzüne ulaÅŸmak için planlandığı için Tanrının hoÅŸuna gitmemiÅŸ ve Babillileri farklı dillerde konuÅŸturmaya baÅŸlamıştı. Öyle ki bu dil karmaÅŸası hiç kimse birbirini anlamayacak kadar devam edince kule inÅŸaatı da durmuÅŸtu. Ä°ncil’deki bu öykünün kaynağı Babil’deki zigurat yapısına uzanır. Tanrı Marduk’un kutsal yapısı 90m yüksekliÄŸindeydi ve o dönemler için gerçekten de çok yüksek sayılırdı. Zigurat yapısının hemen yanında astronomi okuluyla ünlü Esangila tapınağı yer alıyordu. Babilliler, yıldızların, ölümsüzler ülkesi hakkında bilgi verdiklerine inanırlardı. GüneÅŸi, Ay’ı, takımyıldızları ve gezegenleri büyük bir merakla izleyen astronomlar tüm bilgileri kil tabletler üzerine aktarıyorlardı. Hatta, kentte meydana gelen yangınları, hurma, karabiber vb ürünlerin fiyatları da tabletler üzerine yazılıyor ve bu ÅŸekilde gökyüzü ve yeryüzü arasında baÄŸlantı kuruyorlardı. Astronomların arÅŸivleri, yüz yıl önceki bir günün gökyüzü haritasını bile içerecek kadar eksisizdi. Babil takvimindeki tek sorun bir yılın 354 günden ibaret olmasıydı. Demek ki bir Babil yılı 11 gün kısaydı. Bununla birlikte Babillilerin astronomi bilgileri yine de müthiÅŸti. Zamanı 60 birimlik bölümlere ayırıyorlardı. Çok parlak bir yıldızın doÄŸuÅŸu ve gökyüzünde yeniden ortaya çıkışını 12 saat olarak ölçmüşlerdi. Günümüzde de gün ve gecenin toplamı 24 saattir. Ve bir dakika 60 saniye ve bir saat ise 60 dakika sürüyor. Ve birçok takımyıldızı da Babillilerden bu yana varlığını korumuÅŸtur: BoÄŸa, Ä°kizler, Akrep ve Avcı, tanrı Marduk’un ziguratında da bulunuyordu. Perslerin iÅŸgaliyle Babil ülkesi yavaÅŸ yavaÅŸ çökmeye baÅŸladı. Ä°.Ö.331 yılında Babil ülkesine sonunda Büyük Ä°skender sahip çıktı. Ama ne var ki Babil devleti o tarihte o kadar zayıflamıştı ve bir daha eski zenginliÄŸine kavuÅŸamadı. Babil ülkesinden bugün geriye çok az kalıntı kalmıştır. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!