Kültürü boşver, güneşe bak

Güncelleme Tarihi:

Kültürü boşver, güneşe bak
Oluşturulma Tarihi: Şubat 08, 1998 00:00

Haberin Devamı

Size Almanlar Herr Turizm (Bay turizm) diyorlar. Otel imparatorusunuz. Ülkemizde toplam 10 oteliniz Avrupa'da 8 şirketiniz var. Tüm bunlar sizi tatmin ediyor mu?

- Turizmin çok dışında ve beni çok heyecanlandıran projemi artık hayata geçirmek üzereyim. Otuz iki yıldır Almanya'da yaşıyorum. O günden bu yana gözlemlerimde hiçbir değişiklik olmadı. Almanya'da yaklaşık iki bin tane Türk derneği var. Ama maalesef çay içip, kendi aralarında konuşarak bir soruna çözüm bulamıyorlar. Arzu ettikleri faaliyetleri yapacak finansal imkanları da yok. Dolayısıyla fazla etkin olamıyorlar. Almanya'da biz Türkler'in ihtiyacı olan lobileşme olayı yok. Alman kamuoyunu içine alacak şekilde olan kuruluşların eksikliğini gördüm ve bu yüzden Almanları da bünyesine alan bir Türk lobisi oluşturmaya karar verdim.

Almanlardan oluşan bir Türk lobisi...

- Türkiye'de de yoğun bir kampanya başlatacağız. Ama önemli olan Almanya'da etkin olabilmek. Bugün bu ülkede toplam 2.3 milyon Türk yaşıyor. Ancak haklarını savunamıyorlar. O zaman devreye Almanları sokmamız lazım. Şu anda Alman parlamentosu içinde olan 19 milletvekili vakfımıza girdi. Onları bilgilendirmemiz gerek. Alman somut düşünür. Bilgi ister. Şimdiye kadar bu işi başaramamışız. Bakın Yunanlılara bir olay oluyor, hemen lobi faaliyeti düzenliyorlar. Ben başta Siemens'in, Mercedes'in üst düzey yöneticileri olmak üzere ilişkilerimden yararlanarak Almanya'nın önde gelen işadamlarına vakfı tanıttım. Ünlü bir işadamı üye olduğu vakit diğerleri de vakfa giriyor. Bugün Almanya'nın en önemli gazetelerinden Die Ziet'ın baş yazarı ve yayımcısı Theo Sommer, Hıristiyan Demokrat Parti milletvekili Birgit Schnieber Jastram, Almanya Yahudiler Merkezi Başkanı İgnatz Bubis de vakfımızın üyelerinden. Politikacıların rolü çok önemli. Alman politikacılarını bünyemize almamız şart. Türkiye'de yatırım yapan Alman firmalarıyla da temas halindeyiz. Şu anda üye sayımız 500'ü aşmış bulunuyor. Öyle bir hazırlık içindeyiz ki Türklerle evli olan bütün Almanlara da ulaşacağız.

Türk damat istenmiyor

Neden böyle bir misyon üstlendiniz?

- Almanya'da inanamayacağınız kadar Türk sempatizanı var. Ancak susan bir toplum... Onları mobilize etmek lazım. Bir grup insanın ortaya çıkıp olayı yaratması lazım. Ben Türkiye'de doğdum, kendi toplumumu çok seviyorum. Bu yüzden kendi toplumum için yıllardan beri bir şey yapmak istiyordum. Şartlar müsait oldu iyi bir ekonomik düzeye ulaştım, tanındım. Almanya'da anketlere göre Öger Tours'un tanınmışlık derecesi yüzde 71. Altmış beş milyon insan bizi biliyor. Arzum kendi memleketimi layık olduğu şekilde tanıtabilmek. Çünkü Almanlar'ın bir özelliği var. Onları bilgilendirir, olayları objektif anlatırsanız, size güvenirler. Bugün Türkiye'ye karşı önyargılı olanlar, Türkiye'yi tanımayan insanlar. Alman medyasını, politikasını, işadamlarını, seçkinlerini kazanır ve onları bilgilendirirsek Türkiye'nin olumsuz imajı kesinlikle değişecektir.

Vakıf 2000 neyi amaçlıyor?

- Almanya ve Türkiye arasında oluşan politik gerilimi bu sivil toplum örgütü yok edebilir. İki ülkenin seçkin insanları arasında bir köprü kurmak istiyoruz. Bu vakıf Almanya'da yaşayan Türkler'in sosyal ve yasal eşitliğe kavuşmalarını sağlayacak. Vakfımız parti politikası gütmeyecek, kamu yararına çalışacak. Ancak gerekirse politik etkinliklerde bulunacak. Oluşturacağımız basın merkezi, Alman ve Türk medyasını güncel konularda bilgilendirecek. Böylece internet aracılığıyla karşılıklı iletişim ve bilgi akımı sağlanacak.

Öger Tours ülkemize Almanlar'ı nasıl çekiyor?

- Almanlar Türkiye'ye çift bakışla bakıyor. Turizm ülkesi olarak çok seviyor ama kızlarına Türk damat almak istemiyorlar. Veya tatilde Türkiye'yi çok seviyor ama Türk'e evini kiraya vermek istemiyorlar.

Bu durumda Türkiye için nasıl pazarlama tekniği uyguluyorsunuz?

- Almanya'da sırf fiyat kırmak çözüm değil. Sadece fiyat üzerine oynanan oyunda kaybedersiniz. Kaliteye oynamanız gerekiyor. Kaliteli malı piyasaya sürerseniz kazanırsınız. Almanya'da para kazanmak için bir marka yaratmalı, markaya büyük yatırım yapmalısınız. Bizim sadece reklama ayırdığımız bütçe 14 milyon mark. Almanya'nın 27 ayrı radyo istasyonunda hergün reklamımız yapılıyor. Günde 5'er spot.

Doç Mark Şahsiyeti

Nasıl bir reklam ?

- Bir telefon ziliyle başlıyor. Ses‘‘Alo, alo kimse yok mu?’’diye bağırıyor. Cevap:‘‘Kimse yok. Hepsi Öger'le Türkiye'ye uçtu. Öger'le mi uçtu? Niye biz gitmiyoruz?... Spot ‘‘Hadi bizde Öger'le Türkiye'ye gidelim’’ diye devam ediyor. Bir anket sonucuna göre Almanların sadece yüzde dokuzu Türkiye'yi görmüş. Demek ki sekiz milyon Alman Türkiye'ye gitmiş. Bu sekiz milyonun yedi buçuğu Türkiye'nin avukatıdır. Türkiye'nin davasına sahip olurlar. Bizim sorunumuz geri kalan 70 milyonu Türkiye'ye nasıl getireceğiz. Bizim amacımız Türkiye'ye her zaman gelen müdavimleri hedef almak. Onlar da komşularına Türkiye'yi övüyor böylece kulaktan kulağa reklamı yaymış oluyoruz.

Almanların gözünde Türkiye'nin nasıl bir imajı var?

- Türkiye'ye gidenlerin birçoğundan mektup alıyoruz. Binlerce mektup birikti. Çok sevdiklerini, bir daha görmek istediklerini yazıyorlar. Bana kasım ve aralık ayında gelen mektuplardan Türkiye'nin ne olacağını görüyorum. Hiç merak etmeyin, Türkiye'nin geleceği çok parlak...Türkiye'nin sorunu kendini satamaması. Türkiye'de PR yok. Kendini pazarlayamıyor. Herkes soruyor bana, Öger'i nasıl bu noktaya getirdiniz diye.. Öger yüzde 50 gerçek, yüzde 50 pazarlamadır. Ben yüzlerce gece Alman seyahat acentalarıyla konuştum. Onlar yoruldu, ben yorulmadım. Biz kendimizi pazarladık...Ben gölgede saklanırsam güneş beni bulamaz ki!

Türkiye kültür turizmine açılıyor. Sizin de bu tür girişimleriniz var mı?

- Şu anki turizme alternatif aramaya kalkmak lüzumsuz. Almanlar Türkiye'de Selçuklular mı, Grekler mi yaşamış, Romalılar mı yaşamış, bunu önemsemiyor. Onların isteği kendi iklimlerinden çıkıp, güneşi görmek, yanıp gelmek. Kültür turizmi, yayla turizmi bunlar marjinal olaylar. Şu sokaktaki Alman'a Dışişleri Bakanınız kim diye sorsanız bilmez. Almanlar güneş ve deniz istiyor. Kültür değil. 2. Dünya Harbinden sonra o kültürlü Alman milletinin belini kırmış Amerikalılar. Yepyeni bir Alman şahsiyeti çıkmış ortaya. Ben buna Doç Mark şahsiyeti diyorum. Paraya baz olan şahsiyet. Bu toplum diğer toplumları da kişi başına düşen milli gelire göre ölçer.

Çok seyahat ediyorsunuz. Yılda ortalama kaç saat uçuyorsunuz?

- Bir pilotun uçtuğu kadar. Yılda iki yüz saati aşıyor. Uzun mesafeli uçuşlarda uçakta yemek yememeye dikkat ediyorum. Mesela biz sürekli Küba'ya uçuyoruz. Doğu-batı uçarsanız, uçağa sabah binmeniz gerekiyorsa, yolculuk süresince güneş batmak bilmiyor bir türlü. Gece saatiniz ikiyken akşamüstü 18.00-19.00 civarında ülkeye iniyorsunuz. Akşam yemeği yiyip biraz dayanırsanız sorun yok. Jet-lag olmazsınız. Ama eğer uçağa akşam binmişseniz iki saat sonra gün doğar, allak bullak olursunuz. Bu yüzden giderken sabah binip, günü uzatmak, dönüşte akşam binip geceyi uzatmak gerekiyor. Biz de bu durumu gözönüne alarak Küba'ya her zaman sabah seferi düzenliyoruz.

Ülkeme döneceğim

Yaşamda hiç pişmanlıklar yaşadığınız oldu mu?

- Pişmanlıklarım olmadı. Ama bir eksiklik duyuyorum. Birincisi doğduğum ülkeyi unutamıyorum ve yaşlılığımda Türkiye'ye dönmek istiyorum. Ama döndüğüm zaman çember sakallıların, sıkma başların hakim olduğu bir Ortadoğu ülkesi görmek istemiyorum. Alıştığım şartları görmek istiyorum. Ülkemi Avrupa'nın bir parçası olarak görmek istiyorum.

Başarınızın sırrı nedir?

- Çalışmak, çalışmak, çalışmak....

Onun dışında?

- Konfiçyus'un bir sözü vardır. ‘‘Güneşin sana ulaşmasını istiyorsan, gölgeden çık.’’Ben hiçbir zaman gölgede kalmadım. Çocukluğumdan beri girişimci bir ruhum vardı. Yaşamda karşıma çıkan şansları da doğru bir şekilde kullandım.

İSTANBUL'DAN HAVANA'YA

Öger Tours şubat ayından itibaren Küba'ya İstanbul'dan sefer başlattı. 2 Şubat'tan itibaren her pazartesi Küba havayollarıyla Lizbon aktarmalı olarak Havana'ya, pazar günleri de Havana'dan İstanbul'a düzenlenen seferlerle Küba'ya yönelik Türk turist kapasitesinin 6 bin civarında olması bekleniyor. İlk seferlerde promosyonlu fiyat uygulayan Öger Tours'la bir haftalık Küba tatili 900-1300 dolar arasında değişecek.

ALMANLAR TÜRKİYE'YE ÇİFT BAKIYOR

Almanlar Türkiye'ye çift bakışla bakıyor. Turizm ülkesi olarak çok seviyor ama kızlarına Türk damat almak istemiyorlar. Veya tatilde Türkiye'yi çok seviyor ama Türk'e evini kiraya vermek istemiyorlar.

ALMANIN BEYNİNE ULAŞ KALBİNİ KAZAN

‘‘Biz Türkler hissi potansiyeli yüksek insanlarız. İnsanlarla dost olmayı, kalbi konuşturmayı severiz. Almanların kalbine ulaşmak için beyinlerinin içinden geçmemiz lazım. Eğer Almanın beynini yakalayabiliyorsanız, o zaman kalbini de yakalamışsınız demektir. Alman Türk dostluğu diye bir şey yok. Toplumlar arasında dostluk olmaz. Churchill ‘‘Toplumlar arasında dostluk değil menfaat birliği olur’’demiş. Hangi Avrupalı Almanı seviyor? Nefret ediyorlar. İngilizler yaka silkiyor. Hangi Hollandalı Almanı seviyor? İspanyollar, mankafa der, İtalyanlar barbar der onlara. Almanlar sevilmiyor ama takdir ediliyor. Çünkü iyi bir sistem kurmuşlar, yürüyor...

İlk yıllarda charter uçak çalıştırdı

1969 yılında Hamburg'ta Yüksek mühendis Vural Öger'in kurduğu ‘‘Öger Seyahat Acentesi’’ilk yıllarda Kuzey Almanya'da yaşayan Türklerin Anavatana uçabilmesini sağlayan bir charter uçak kuruluşu olarak faaliyetine başladı. Yıllar içinde gelişen ve büyüyen kuruluş, Öger Tours Limited Şirketi olarak Almanya'da turizme açıldı. Öger Şirketler Grubu 1997'de yaptığı yıllık ciro 834.30 milyon mark. Avrupa'da Öger şirketler grubuna bağlı çalışan 8 kuruluş, Türkiye'de ise 9 firma bulunuyor. Öger Şirketler Grubu'nun Türkiye dışında dünyanın 21 ülkesine turistik uçak seferleri düzenliyor. Bu ülkelerin arasında Yunanistan, Kuzey Kıbrıs, İspanya-Palma Adası, Arap Emirlikleri, Sri Lanka, Maldiv Adaları, Venezuela ve Küba ön sıralarda yer alıyor.

LOBİNİN ADI VAKIF 2000

‘‘Güneşin sana ulaşmasını istiyorsan, gölgeden çık.’’1997'de cirosu 1 milyar marka yaklaşan Almanya'nın en büyük tur operatörlerinden Öger Tours'un sahibi Vural Öger, Konfiçyus'un bu sözünü örnek aldı. Mühendis olacakken kendini turizmin içinde buldu. Bugün Türkiye'yi tercih eden her üç Alman'dan birini o getiriyor. 55 yaşını doldurduğu şu günlerde, Vural Öger Almanya'da etkin olacak güçlü bir Türk lobisi kurma hazırlıkları içinde. Aralarında Alman parlamenterlerinin, işadamları ve köşe yazarlarının da bulunduğu lobinin adı şimdiden hazır: Vakıf 2000...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!