Atatürk Konferans Salonu'nda düzenlenen törende konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe, Bakan Günay'ın 2007'den bu yana Anadolu topraklarında var olan her eseri insanlığın ortak malı olarak gördüğünü ve korunması için çalıştığını söyledi.
Yurt dışına kaçırılan eserlerin Bakan Günay'ın çabasıyla Türkiye'ye kazandırıldığını belirten Prof. Dr. Kurtcephe, bu sayede yitirilen her şeyin ait olduğu topraklara kavuşacağına dair umutlarının arttığını söyledi.
Demre ve Patara'da Akdeniz Üniversitesi tarafından yapılan kazılara Bakan Günay'ın destek verdiğini ifade eden Kurtcephe, fahri doktora unvanının Akdeniz Üniversitesi Sanat Tarihi ve Arkeoloji bölüm başkanlarının önerisiyle senato tarafından oy birliğiyle alındığını kaydetti.
Daha sonra, Bakan Günay'a fahri doktora unvanı verilmesiyle ilgili senato kararı okundu.
Kararın okunmasının ardından, Kurtcephe, Bakan Günay'a, Türkiye'nin kültürel varlıklarının araştırılması, gün ışığına çıkarılması, korunması ve dünyaya tanıtılmasının yanı sıra üniversitelerin kültürel araştırmalarına verdiği destekten dolayı fahri doktora beratını vererek biniş giydirdi.
Törende konuşan Bakan Günay, kişisel yaşamı için çok önemli bir gün olduğunu söyledi.
Bu ay Mustafa Kemal Üniversitesi ve Pamukkale Üniversitesinden onursal bilim doktoru unvanı aldığını belirten Günay, özel ilgi duyduğu arkeoloji alınında bu unvanı almanın ayrıca önemli olduğunu kaydetti.
Rektör Kurtcephe'yi mahcubiyetle dinlediğini ifade eden Bakan Günay, “İnsanın yüzüne karşı iyi şeyler söylenmesine toplumumuz pek alışık değildir. Özellikle siyaset adamları eleştiriyle yüz yüze kalırız. Hem sevindim hem mahcubiyet hissettim” dedi.
Yaptıkları ne varsa millet sayesinde, onların verdiği destekle gerçekleştirdiklerini kaydeden Günay, yaptıklarının devletin verdiği imkanları doğru kullanmak olduğunu söyledi.
Turizme ayrılan payda rekor
Bakan Günay, 20. yüzyılın talihsiz bir yüzyıl olduğunu, savaşlarla başlayıp savaşla bittiğini, temel argümanlarının savaş ve silah olduğunu kaydetti.
Günay, 21. yüzyılın barış yüzyılı olmasını diledi.
Dünyadaki acıların, eşitsizliklerin sona ereceği, üretimin tüm dünyaya adaletle yayılacağı, kitlesel açlığın, felaketlerin, çevre sorunlarının olmayacağı bir yüzyıl dileğinde bulunan Günay, “20. yüzyılın argümanları savaş ve silahsa 21. yüzyılın temel kurucu unsurları turizm ve kültürdür diye düşünüyorum” dedi.
Turizmde kaynakları yerinde kullandıkları için başarılı olduklarını belirten Günay, şöyle konuştu:
“80'li yılların başından itibaren bir devlet politikası olarak turizm yapageliyoruz. 1 milyon 300 bin rakamlarından başladık, 300 milyon dolar gelir hesaplarından başladık, 2003'te 13 milyona gelmiştik, 10 milyar dolar civarında gelir geliyordu. Bu yıl kasım ayı rakamları itibarıyla Türkiye ilk defa tarihinde gelen ziyaretçi sayısında 30 milyon rakamını geçti. Yüzde 17 geçen yıla göre gelir artışımız var. 23-25 milyar dolar aralığında bir yerde olacağız.”
Akdeniz'in deniz kıyısı bereketine arkeoloji, mimari özelliklerini katıp kültürü öne çıkarmaya çalıştıklarını belirten Bakan Günay, Türkiye'nin kültürel açıdan zenginliğine işaret etti.
“Gelecekte Likya sahillerinde hayatımı tamamlamak en büyük hayallerimden birisidir” diyen Günay, bu toprakların zenginliğini “çocukları gibi koruduğunu” söyledi.
Bakan Günay, “Bakanlığımızın 2000'li yılların başında arkeolojiye ayırdığı kaynak 1 milyon 300 civarındaydı, 2007'de 14 milyon, geçen yıl 30 milyonu aşmıştık. Bu yıl 48 milyon lira ayırıyoruz arkeolojiye. Bu bir rekordur” dedi.
Ailesini andı
Aldığı unvanın kendisi için “unutulmaz” olduğuna işaret eden Bakan Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye'nin kuzey sahillerinde doğdum. Bir ayağım Türkiye'nin kuzeyinde, bir ayağım Türkiye'nin güneyinde. Hayatımın başını Türkiye'nin kuzeyin de tamamladım, sonunu güneyinde Akdeniz sahillerinde imkan bulabilirsem Antalya sahillerinde bir yerde tamamlamak istiyorum. Kendimi bundan sonra Akdeniz Üniversitesinin mensubu hissetmek istiyorum.”
Unvanı kazılarda ve bakanlıkta çalışan tüm arkadaşları adına aldığını ifade eden Günay, Türkiye'nin bilimde, sanatta, kültürde, demokraside bağımsız
bir ülke olarak ilerlemesini sağlayan Mustafa Kemal Atatürk'ü sevgi ve rahmetle andığını söyledi.
Bakan Günay, Türkiye'nin Büyük Önder Atatürk sayesinde öteki milletlerden çok daha farklı, dünyada yarışabilir bir ülke haline geldiğini ifade etti.
Günay, şöyle konuştu:
“Annemi ve babamı rahmetle anıyorum. Onlar hayatımın ne yazık ki sıkıntılı günlerini daha çok gördüler. Hayatımın böyle güzel günlerini, yaptıklarımızın millet tarafından anlaşıldığı, üniversite tarafından alkışlandığı günleri ne yazık ki görmediler. Benim kuşağımdaki insanların çoğunun başına bu geldi. Türkiye geçmişinde çok acı günler yaşadı, 12 Martlar, 12 Eylüller, nice acılar, nice darbeler, haksızlıklar, uğursuzluklar içinden çıkıp geldik. Şükürler olsun ki artık birbirimizin kıymetini bilen bir hale, ortama kavuştuk.”
Bakan Günay, kendisine fahri doktora unvanı verilmesinin sevincini eşi Gülten Günay'la paylaştı.
Törene, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Antalya Valisi Ahmet Altıparmak, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Akaydın da katıldı.
Akdeniz Üniversitesi Antalya Devlet Konservatuvarı öğrencileri, “Çeşitlemeler” isimli bale gösterisi sundu.
Bakan Günay, Rektör Prof. Dr. İsrafil Kurtcephe'ye Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Mehmet Akif Ersoy'un anısına hazırlatılan kitabı hediye etti.
“Yargı fazlaca idarenin işine karışıyor”
Bakan Günay, daha sonra, Rektör Prof. Dr. Kurtcephe'yi makamında ziyaret etti.
Bir gazetecinin, Nevşehir Kültür ve Turizm Müdürü'nün 15 yılda 31 kez görevinden alındığı ve 32 kez göreve döndüğünü belirtmesi üzerine Bakan Günay, şunları söyledi:
“Onlar önemli işler değil, gelen turistlerin hiçbirini il müdürü getirmiyor. Bu başarıların altında turizmci arkadaşlarımız var, onların yaptığı konaklama tesisleri var. Orada daha başarılı elemanlarımız olursa daha yüksek performans sağlarız umudu taşıyorum. Ürgüp'te bir kültür merkezi salonu vardı, tavan akmış, derzi doldurulmamış. Bunu Ankara'dan gidip de bakan görmez, il müdürü görecek ya da kaynak ayırmışım Göreme Milli Parkı için, 3 yıldır para kullanılamamış. Para göndermekten sorumluyum, onu oradaki arkadaşlar kullanacak. Bunların elbette zaman zaman gereklerini yerine getirmeye çalışıyoruz ama yargı da fazlaca idarenin işine karışıyor. O yüzden de arkadaşlar dönüp tekrar yerine geliyor, biz de onlarla çalışıyoruz ama Türkiye turizminin daha başarılı olması için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz yargının verdiği kararlara çok fazla takılmadan.”
Öte yandan, Bakan Ertuğrul Günay'ı, törenin yapıldığı Atatürk Konferans Salonu'nda konuşma yaptığı sırada, Türkiye Gençlik Birliği üyesi bir grup öğrenci slogan atarak protesto etti. Öğrenciler, üniversitenin özel güvenlik görevlilerince uzaklaştırıldı.
"