Güncelleme Tarihi:
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın, doğal, kültürel ve tarihi değerleri ortaya çıkarmak, gelecek nesillere aktarmak ve Türk kültürünü dünyaya tanıtmak hedefiyle hayata geçirdiği Kültür Portalı, web sayfası üzerinden ülkede özel günlerde yapılan yedi geleneksel yemeği derledi. Özel günlerin özel yiyeceklerle kutlandığı vurgulanan sitede, “Bayramlar, düğünler hep en özel, en sevilen, en kıymetli yiyeceklerin paylaşıldığı günlerdir. İnsan hayatında doğumdan ölüme uzanan geçiş dönemlerinde hep belirli semboller taşıyan yiyecekler yenir” tanımlaması yapıldı.
AŞURE
-BOLLUK VE BEREKETİ TEMSİL EDER: Aşure geleneksel olarak Muharrem ayının 10. gününde yapılan bir nevi tatlı aştır. Bolluk ve bereketi temsil eder. Bol miktarlarda yapılıp komşular, arkadaşlar ve akrabalarla paylaşılır; evden eve gönderilir. Aşurenin temel malzemesi buğdaydır. İçine konulan malzemelerin miktarı farklı inanışlara göre yedi, 12 veya 41 türlü olabilir. Üzeri kuşüzümü, fıstık, ceviz ve nar taneleri ile süslenir. Aşure içine konan malzemelerin çeşitliliği ile Hz. Nuh’un efsanesiyle ilişkilendirilmiş, bu yüzden yabancı kaynaklarda hep Nuh’un tatlısı olarak anılmıştır. Aşure geleneği bugün bütün canlılığıyla halen sürdürülen bir gelenektir.
SARAY LOKMASI
-CENAZEDEN SONRA DAĞITILIR: Ölünün ardından cenazeden hemen sonra ya da üçüncü, yedinci, kırkıncı günlerde lokma döktürerek dağıtma geleneği vardır. Lokma ayrıca hayır olarak da dağıtılır; bazen cuma namazından sonra bir dileği gerçekleşen hayır sahibi lokma veya yöresine göre benzeri bir kızarmış yiyecek dağıttırır. Ayrıca bayram arifelerinde, üç ayların başında, kandil günlerinde veya hayır için de lokma dağıtılır.
EV BAKLAVASI
-BAYRAM GELENEĞİ: Baklava, Orta Asya Türk mutfak geleneğini temsil eden yufka açma tekniği ve bu yufkalardan kat kat arasına harçlar konarak yapılan tatlı-tuzlu hamur işleri ile ortaçağ Arap ve İran mutfak kültüründe yer alan şerbetli tatlı geleneğinin birleşmesiyle ortaya çıkmıştır. Bayramlarda, özellikle de Ramazan Bayramı’nda baklava yapmak, köylerden kentlere yaygın bir gelenektir. Ev baklavalarında geleneksel olarak ceviz ve fındık tercih edilirken, çarşı baklavalarında antepfıstığı öncelik kazanmıştır.
GÜLLABİYE HELVASI
-ÖLÜM VE DOĞUM RİTÜELİ: Helva, Türk mutfak kültürünün geleneksel tatlı çeşitlerinden bir tanesi olmanın ötesinde, ölüm ve doğum ritüelleriyle birlikte anılan simgesel anlamlarla yüklü bir yiyecektir. Selçuklular döneminden itibaren, Türk mutfak kültüründe bilinen ve yapılan önemli bir tatlıdır. Arapça tatlı anlamına gelen ‘hulv’ kelimesinden Türkçeye geçmiştir. Osmanlı mutfağında farklı isimlerle anılan helva, tatlı çeşitlerinin hazırlandığı helvahane ocağında yapılırdı.
PERDE PİLAVI
-DÜĞÜNLERDE YAPILIR: Nar gibi kızaran perde pilavının hamuru yeni geline kestirilir. Burada pek çok mesaj verilir. Hamur evin koruyucu zırhıdır. Pirinç bolluk, bereket ve zenginliği temsil eder. Kullanılan keklik, horoz veya tavuk genelde damadı, bademler erkek çocukları, dolmalık fıstık kız çocukları, dolmalık üzüm tatlılık, mutluluk ve sıhhati simgeler. Baharatlar, tatlısıyla acısıyla hayatın tadı tuzudur.
KEŞKEK
-KUTLAMA YEMEĞİ: Düğünler ve her türlü kutlamada, yağmur duasından asker göndermeye kadar pek çok toplu ortamın yemeği keşkektir. Buğday ve etin birlikte hemhal olana kadar pişmesiyle yapılır. Buğdayın dövülmesinden ayıklanmasına, tokmakla vurularak pişirilmesine kadar her aşamasında toplu bir emeğin ürünüdür. Keşkekte kullanılan et bölgesine göre değişir. UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültür Mirası Listesi’ne alınmıştır.
GÜLLAÇ
-RAMAZANIN VAZGEÇİLMEZİ: Ramazan ile güllaç özdeşleşmiştir. İncecik güllaç yufkaları sac tavalar üstünde nişastalı hamurla yapılır. Güllaç yaprakları gül suyu ile tatlandırılmış süt ile yumuşatılarak kat kat tepsilere yayılır, aralarına ceviz veya badem döşenir. Sütlü tatlılar içinde en zarif ve son derece hafif lezzetlerden biridir.