Kulaklıklara esir olma dönemi bitti

İyi müzik en büyük ihtiyaçlarından. 80’li yıllarda walkmen, 90’larda CD çalar gibi taşınabilir müzik aletleri vardı. 2000’lerin gözdesiyse hemen her ay yeni bir modeliyle tanıştığımız mp3 çalar ya da iPod’lar. Hayatımıza bunlar girdiğinden beri, yüksek bellek kapasiteleri sayesinde müzik arşivimizi yanımızda taşıyabiliyoruz. Ancak kulaklıklar en büyük mahkumiyetimiz... Bu tarz cihazları kullanırken en çok, yalnız olmadığımız zamanlarda zorlanıyoruz. Çevremizdekilere müzik dinletmek istediğimizde eskiden kulaklığın tekini vermek zorunda kalırdık. Artık taşınabilir hoparlörler çıktı ve feraha erdik. Üstelik biz de kulaklık mahkumiyetinden kurtulduk.
Portatif hoparlörlerin bazıları boyutlarıyla işimizi görse de, ses kalitesi doyurucu değil. İyi ses verip yüzümüzü güldüren ürünlerse, çok yer kaplayıp canımızı sıkıyor. Tercihinize göre küçük, büyük, pilli ve elektrikli modelleri seçebildiğiniz taşınabilir hoparlörler, beş yıl öncesine kadar birbirine benzerdi. Teknolojiyle birlikte hacimleri, güçleri, tasarımları ve elbette fiyatları değişti ve gelişti. Bu yüzden artık seçim yapmak da zor. Pahalısından ucuzuna, akıllı telefonlardan iPod gibi aletleri destekleyenine kadar artık çok geniş bir yelpazede ürün var.

ALIRKEN NELERE DİKKAT ETMELİ

- Ürünleri kullanmak kolay, seçmek zor. Hangi seyahatte kullanacağınıza dikkat edin. Örneğin kumsala pahalı ve gelişmiş bir alet götürmek mantıklı değil.
- Sadece pille çalışanları ekonomik olarak büyük külfet yaratır. Ama her ortamda elektrik bulunamayabilir. İkisini de aynı anda desteklemesi çok önemli.
- mp3 çalarınızın 3.5 mm’lik jak girişi varsa ürünün müzik çalara girişine dikkat etmek gerek.
- iPhone ve İPod’ları çalıştırmak için ses çıkışının sağlandığı jak girişli taşınabilir hoparlörler kullanılabilir fakat altı istasyon girişi olanlardan daha yüksek verim alabilirsiniz.
- Ucuz olsun diye müzik zevkinizden olmayın. Müzik çalarınız çok pahalı ve kaliteli olsa da hoparlörünüz kalitesizse ses yüksekliğiyle doğru orantılı çatlama yapar.

Profesyonel gözüyle Aykut Gürel

Ses kadar tasarım da önemli

Birkaç yıl önce yalnızca mp3 çalarlara yönelik üretilen portatif hoparlör sistemleri artık azınlıkta. Kullanıcıların çoğunluğunu iPhone gibi akıllı telefon kullananlar oluşturuyor. Müziğimi taşınabilir hoparlörlerimden dinleyebilmeyi, aynı zamanda telefonum ya da mp3 çalarımı şarj edebilmeyi ve kişisel bilgisayarımdaki müzik arşivimi yönetebilmeyi isterim. Hiç olmadı; USB bağlantısıyla senkron işlemlerimi yapabileyim. Bu sebeplerle bu kategorideki ürün yelpazesi teknolojik gelişimin de etkisiyle hayli geniş.

ŞIK OLANI KULLANMASAM DA ALIRIM

Sony SRS30 - M30’nün ses gücü çok yüksek olmamasına karşın müziğinizi kulaklık kullanmadan dinleyebilmeniz için tasarlanmış son derece portatif bir ürün. Taşınması kolay, tasarımı şık. Hem pil hem de güç adaptörüyle kullanılabiliyor. mp3, mp4, mp5 çalarlar ve akıllı telefonlarla uyumlu. Basit tasarlanmış bu cihazın üzerinde volume kontrolörü de var. Yetmiş lira civarında alabileceğiniz ürünün sonik kalitesinden çok fazla şey beklemeyin. Sizi kulaklıktan kurtarıp ve müziğinizi çevrenizdekilerle paylaşmak dışında bir servisi yok.
Beni en şaşırtan ürün X-Mini II oldu. Test ederken yüzümden gülümseme hiç eksik olmadı. Zaten Red Dot Design ödülünü de kapmış. Tasarımı şahaneyken ses kalitesi de şaşırtacak derecede iyi. Şarj edilebilir pilleri inanılmaz uzun ömürlü. USB portunu kullanarak şarj edebiliyorsunuz. Körüklü enteresan bir tasarımı var, eğer körüğünü kullanırsanız akustik reflex alanınız genişliyor. Birkaç tanesini peş peşe bağlayabiliyorsunuz. Beni en çok etkiliyen özelliği buydu. Fiyatı gayet uygun, 70 lira civarı. Müziğimi başka yerden dinlesem de sırf bu şık oyuncak benim olsun diye alırım.

YATAK ODASINA YAKIŞIR

PHILIPS DS 1100 iPhone ve iPod cihazları için tasarlanmış bu cihazı da çok beğendiğimi söylemeliyim. Öncelikle tasarımı çok şık. Biraz yatak odası için tasarlanmış gibi dursa da 7/24 kullanımı için de hiçbir engel yok. Ses kalitesi mükemmel. Gece için çok seksi bir ışığı var. Telefonunuzla senkronize olan çok şık bir saati ve şirin alarm zilleri var. X - Mini II gibi bunun da evimde olmasını isterim. Fiyatı 180 lira. Ömrü iki-üç yıllık olsa da JBL’in OnStage IIIP’nin pek çok artısı var. Öncelikle kapladığı alan çok küçük. iPhone ve iPpod istasyonu olarak kullanılabilen bu alet aux girişi sayesinde diğer müzikçalarları da destekliyor. Ses kalitesi çok iyi. 200 lira civarındaki ürünün tek kusuru bas frekanslarının pek doyurucu olmaması.
Müzik ve sesten anlayan herkesin tek tercihi Altec Lansing olmalı. Inmotion modelinin üç farklı modelini dinledim. Hepsinin de ses kalitesi tartışılmaz derecede iyiydi. Özellikle taşınabilir kategorisinin en büyük zaafı olan bas meselesini çözmüşler. Gözünüz kapalı alabilirsiniz. Köklü ve saygın firmanın bu ürün kategorisi de biraz tuzlu, 150-300 lira arasında.
Sonuç şu; portatif hoparlörünüzden ne beklediğinize evden çıkmadan karar verin. Adı üstünde, portatif olsun diyorsanız portatif bir model seçin. Basları biraz duysam fena olmaz, diyorsanız iş biraz portatiflikten çıkacak. Bas frekansların fiziksel yapısı nedeniyle küçük hacimlerden kaliteli bası biraz zor duyarsınız. Hem portatif olsun hem şahane sesi olsun hem de baslar doyursun biraz hikaye. Hem karnım doysun hem pastam dursun olmuyor...

Amatör Gözüyle Doğu Yücel

İkili ilişkinin yanlış seçimleri gibi

Müzik aşkını da her aşk gibi güzel yaşamak gerek. Yoksa pişman olursunuz. Müzik yolculuğundaki yanlış seçimler ikili ilişkilerdeki yanlış kararlara benzer. Ben gayet amatör ve teknik özürlü bir gözle söyleyebilirim ki; dinlediğimiz tesisatın da müzikle yaşadığımız aşkta büyük rolü var. Sesini ve kendisini sevdiğimiz bir teypte dinlediğimiz müzik olduğundan da güzel gelir, tam tersi durumdaysa ne dinlersek dinleyelim bizi sarmalamaz, sihir bir türlü yaşanamaz. Hatırlarım, eskiden kullandığım teybimin A deck’inde (kaset yuvası) pop albümler daha iyi, B deck’indeyse metaller daha iyi çalardı. Bunun sebebi kafa ayarı olsa gerek. Bu noktada amfi kadar sesin çıktığı hoparlörler de çok önemli.

ARŞİVİNİZLE VEDALAŞMAYIN

Günümüzde her şey ‘taşınabilir’. Belki, teknoloji çağının tek güzel yanı da bu. Artık tatile çıktığımızda müzik arşivimizle vedalaşmıyoruz. Yüzlerce albümü bir mp3 çalar veya bir flash disc’le yanımızda taşıyabiliyoruz. Lakin bu mini cihazların ses çıkışı yoktur. Notebook’ların da ses çıkışları genelde çok kötüdür. O yüzden tatilde düzgün müzik dinlemeniz için taşınabilir hoparlörlere ihtiyaç var. Bunların teknik özellikleri hakkında bir yere kadar ahkam kesebilirim. Eşyanın duygusuna inanan eski kafalılardanım. ‘Ses topları’ denen top biçiminde hoparlörleri bilgisayarımda denedim. USB ile şarj oluyor, derdi tasası yok. Fakat yine de ben ses kalitesinden ve görüntüsünden memnun kalmadım.
Mp3 çalarlar arasında iPod’u tek geçiyorum. Taşınabilir hoparlör sistemlerinde iPod’u oturtabildiğimiz istasyonlar bence harika bir buluş. Hem hoş görünüyor hem de seste iPod farkını yansıtıyor. Apple’ın kendi sistemleri gibi, Philips Fidelio’nun da aralarında olduğu diğer markalara özgü sistemleri de deneyebilirsiniz. Fidelio modelleri o kadar iyi ki, sabit teybinizle değiştirmek bile aklınızdan geçebilir. Bir diğer favorimse oyun tutkunları için özel tasarlanan, güzel bir taşıma çantası da bulunan Razer’ın Ferox modeli. Küçük olmasına rağmen içinde dijital güçlendiriciler var. Daha ekonomik modellere bakmak gerekirse Minton MSP-1002 çok kullanışlı bir ürün. Bunlar dışında, akıllı telefonlarla kullanılabilen mini hoparlörleri alırken cihazınızla uyumlu olup olmadığına dikkat etmeniz gerekiyor.

SESİN GELDİĞİ YERİ BİLEYİM

5.1 surround ses sistemlerini sadece film ve konser izlerken kullanabilirim. Müzikte sesin tek açıdan gelmesi taraftarıyım. Ses sizi ancak öyle içeriden fetheder. Hangi ses nereden geliyor, gitar solosu sağ arkadan mı sol arkadan mı geldi kafanız karışmamalı. Müziğe bakmak diye bir şey olmasa da, dinlerken de bazen ekolayzır çizgileri ve hoparlörle bakışırız. O yüzden hoş bir şey görmek istersiniz. Gramofon şeklindeki hoparlörlerle, hem doya doya bakışır hem de müziğinizi dinleyebilirsiniz. Bir de taşınabilir hoparlörde güneş enerjisiyle çalışanlar var. Ekosisteme destek vermek ve vicdani muhasebemize bir artı eklemek isteyenler için ideal. Bu cihazlar sadece tatilde değil, gezi, piknik ve misafirliklerde de müzik keyfinizi kulaklıkla kısıtlamak istemiyorsanız imdadınıza yetişiyor. Müzikle ilişkinizin kesilmemesi, yeni çıkmış bir albümü tatil dönüşüne ertelememek, her tarzdan müziğe zaman ayırabilmek için bu cihazlarla ilgilenmek farzdır.

Sony RDP-X50iP
Uyum: iPhone/iPod/iPod Touch
Hoparlör: 2x50 watt
Harici ses kontrol: Var, dokunmatik
Güç: AC adaptörü
Ağırlık: 1.53 kg
Fiyat: 390 lira

X - Mini II
Uyum: MP3-MP4-MP5 çalarlar + iPhone/iPod/iPod Touch + PSP
Hoparlör: Aynı ürün sayısız eklenebiliyor
Harici ses kontrol: Yok
Güç: Piller USB ile şarj oluyor
Ağırlık: 83 gr
Fiyat: 70 lira

Philips Fidelio DS 1100
Uyum: iPhone/iPod/iPod Touch
Hoparlör: 2x50 watt
Harici ses kontrol: Var
Güç: USB
Ağırlık: 1 kg
Fiyat: 140-170 lira

Altec Lansing Inmotion IM500ACE
Uyum: iPhone/iPod/iPod Touch
Hoparlör: 2x12 watt
Harici ses kontrol: Var
Güç: 6 AAA pil / AC adaptörü
Ağırlık: 340 gr
Fiyat: 145-160 lira

Ozaki iUfo
Uyum: Jak girişli cihazlar + iPhone/iPod/iPod Touch
Hoparlör: 4x30 watt
Harici ses kontrol: Uzaktan kumanda
Güç: AAA pil / AC adaptörü
Ağırlık: 340 gr
Fiyat: 150-160 lira

JBL OnStage IIIP
Uyum: 3.5 mm. Jak girişi + iPhone/iPod/iPod Touch
Hoparlör: 2x10 watt
Harici ses kontrol: Var
Güç: 6xAA pil / AC adaptörü
Ağırlık: 500 gr
Fiyat: 190 lira