Güncelleme Tarihi:
HATA OLUR UYARISI
McMaster, “Başkan’ın böyle bir niyeti, hazırlığı var. Birkaç gün içinde bu açıklamayı yapacak” dedi. Ankara ilk tepkisini o telefon görüşmesinde verdi. İbrahim Kalın “Büyük hata olur. Sadece İslam dünyasından değil tüm dünyadan tepki gelir, bunu kestirebiliyoruz musunuz” dedi. Ancak McMaster geri adım atmayacaklarını belirterek, barış sürecine katkı sağlayacağını ileri sürdü. Kalın, bunun üzerine nasıl katkı sağlayacağını sordu ve “Bunu barış sürecinin ilk adımı diye planlıyorsanız, barış süreci baştan ölü doğar” uyarısında bulundu.
İİT OLAĞANÜSTÜ TOPLANDI
McMaster-İbrahim Kalın telefon görüşmesinin ardından Ankara harekete geçti. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu konuyla ilgili temaslarda bulundu ve elde edilen bilgiler Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Cumhurbaşkanı, “ABD böyle bir yola girerse tanımayacağımızı açıklayacağız. Hemen İslam İşbirliği Teşkilatı’nı (İİT) olağanüstü toplantıya çağıracağız ve konuyu Birleşmiş Milletler’e taşıyacağız. Hemen görüşmelere başlayalım” talimatı verdi.
PAPA İLE GÖRÜŞME ÖNERİSİ
Sözcü Kalın, bu süreçte Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Papa ile görüşmesini önerdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atina’da Yunanistan Cumhurbaşkanı’nın onuruna verdiği yemekten hemen önce Papa ile telefonla görüşüldü. Erdoğan, karara Türkiye’nin tepkisini iletti, Papa da ABD’nin kararının yanlış olduğunu düşündüklerini belirtti. Erdoğan, bu görüşmede Papa’yı İstanbul’daki İİT toplantısına da davet etti. Papa, “yoğun programı sebebiyle katılamayacağını ancak açıklamaları ile destek vereceğini” söyledi.
PUTİN ERDOĞAN’A NE DEDİ?
Süreç içinde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin bir kez yüz yüze bir kez de telefonda görüştü. Putin, görüşmede İİT’nin olağanüstü toplantısı için “Bu konu çok önemli, normalde büyükelçi gönderiyoruz ama bu kez bakan yardımcısı göndereceğiz” dedi.
ZİRVE GÜNÜ ABD İLE İKİNCİ TEMAS
İstanbul’da İİT olağanüstü toplantısının olduğu gün, Kalın ile McMaster’ın telefon görüşmesi gerçekleşti. Görüşmede McMaster, Kalın’a İİT toplantısının nasıl geçtiğini sordu. Kalın da, “Ne bekliyordunuz, çok güçlü bir karar çıktı, Kudüs herkesi birleştirdi. Herkes aynı masada oturdu, aynı bildiriye imza attı. Kararınızı reddediyoruz, Birleşmiş Milletler (BM) sürecini de başlatacağız” dedi.
BM, ANKARA’DA NASIL İZLENDİ
BM’de oylamanın olacağı gün Ankara’ya Amerikalıların tek tek ülkeleri arayıp, tehdit ettiği haberi geldi. Bunun öncesinde Ankara’nın beklentisi 140 -150 civarında ülkenin tasarıya ‘Evet’ demesiydi. Bu haberden sonra bir düşüş olabileceği değerlendirildi. Oylama günü Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Türkiye’nin BM Büyükelçisi Feridun Sinirlioğlu ile Cumhurbaşkanlığı yetkilileri sürekli telefonla görüşüyordu. Çavuşoğlu ve Sinirlioğlu, “Şu andaki havaya göre üçte iki çoğunluğu alıyoruz” dedi.
ANKARA’DAN 3 AŞAMALI PLAN
Peki bundan sonra ne olacak? Ankara nasıl bir yol izleyecek? Bu konuda da 3 aşamalı plan hazırlandı. İşte Ankara’nın planı:
Filistin devletini tanıyan devletler ile Doğu Kudüs’ü Filistin’in başkenti olarak tanıyan ülkelerin sayısını arttırmak için temaslar yapılacak.
Haremi Şerif’in statüsünün korunmasına yönelik çabalar yoğunlaştırılacak.
Kudüs ve Kudüslülerin ekonomik açıdan güçlenmesi için İslam Kalkınma Fonu başta olmak üzere diğer fonlardan kaynak sağlanacak. Ürdün’le bu konuda yakın çalışılacak.
İSRAİL’LE TEMAS
Yetkililer İsrail ile şu anda temas olmadığını, yakın bir tarihte olmasının da beklenmediğini belirtiyorlar. ABD ile bu konudaki temasların ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ya da Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın seviyesinde yürütülmesi planlanıyor.