Kuddusi Okkır davası yine ertelendi
Güncelleme Tarihi:
Hakan KARACA/TEKİRDAĞ, (DHA)
Oluşturulma Tarihi: Kasım 30, 2010 17:35
ERGENEKON soruşturması kapsamında tutuklandıktan sonra sağlık sorunları nedeniyle tahliye edilmesinin ardından tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren Kuddusi Okkır’ı, tutuklu bulunduğu dönemde usulüne uygun muayene etmediği ve muayene sonuçlarını uygun kaydetmediği iddiasıyla, 15 doktor hakkında açılan davanın 6'ıncı duruşması görüldü.
Tekirdağ 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya Kuddisi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır, avukatı Devrim Taş ile katıldı. Sanık doktorlar ise duruşmaya katılmadı. Mahkeme heyeti, Ankara Yüksek Sağlık Şurası'ndan beklenen raporun gelmemesi nedeniyle duruşmayı tarihe erteledi.
Mahkeme çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kuddisi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır şunları söyledi:
“Eşim Tekirdağ’da rahatsızlandıktan sonra, beni 3 hafta görüştürmediler. 3 hafta sonra savcıya ulaşabildim. Eşimi cezaevi koridorlarında şuuru kapalı yer sedyesinde pislik içinde buldum. Benim elimde yoğun bakımda olan bir hastaydı. Ben hakim ve savcılarla sağlık nedeniyle tahliye talep ettim. Bu raporu savcılar kale almadan ‘delilleri karartır’ dediler. Koma halindeki hasta delilleri nasıl karartabilir. Daha sonra yine itiraz etmeme rağmen ‘delileri karartır’ gerekçesiyle tahliyesine izin verilmedi. Kuddisi Okkır hastanede yoğun bakımda olması gerekirken, tekrar cezaevin döndürüldü. Eşimi, F Tipi Cezaevine koma halinde ve şuuru kapalıyken gönderdi. Bu yapılan benim eşime işkencedir. Eşim devletin himayesi altındaydı. Eşimi devlet benden almıştı. Ben eşimi sağlıklı olarak devlete teslim ettim. Hem sağlığını bozdular, hem tedavi ettirmediler, göz göre göre ölümüne göz yumdular. Ölümüne sebep oldular. Bundan sorumlu olan doktorlar görevlerini yapmamışlardır. Görevlerini yaptıklarını söylüyorlar, ancak görevlerini yapmış olsalardı eşim komaya girmeyecekti. Buradaki mahkeme bir an önce sonuçlansın, sorumlular kimse ortaya çıksın. Mahkemeler insanları yıllarca mahkemelerde bekletiyor. Neden hukuk çalışmıyor.”
OLAY NEYDİ?
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde kalan Kuddusi Okkır, 6 Temmuz 2008’de ‘Akciğer kanseri, ‘beyin ve kemik metastası’ tedavisi gördüğü Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır’ın, ‘hastalığının teşhisi konusunda kusurlu oldukları’ iddiasıyla haklarında şikayette bulunduğu Tekirdağ Devlet Hastanesi doktorları Ş.T.A., E.A., İ.H.T., Ö.M.T., O.E., H.U., M.S.T., T.E., A.T., B.U., A.G., H.I., S.A., O.T. ve Tekirdağ Göğüs Hastanesi doktoru M.M. hakkında, ‘Usulüne uygun muayene yapmadığı ve muayene sonuçlarını uygun kaydetmediği’ gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle Tekirdağ 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.
Mahkeme çıkışı gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kuddisi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır şunları söyledi:
“Eşim Tekirdağ’da rahatsızlandıktan sonra, beni 3 hafta görüştürmediler. 3 hafta sonra savcıya ulaşabildim. Eşimi cezaevi koridorlarında şuuru kapalı yer sedyesinde pislik içinde buldum. Benim elimde yoğun bakımda olan bir hastaydı. Ben hakim ve savcılarla sağlık nedeniyle tahliye talep ettim. Bu raporu savcılar kale almadan ‘delilleri karartır’ dediler. Koma halindeki hasta delilleri nasıl karartabilir. Daha sonra yine itiraz etmeme rağmen ‘delileri karartır’ gerekçesiyle tahliyesine izin verilmedi. Kuddisi Okkır hastanede yoğun bakımda olması gerekirken, tekrar cezaevin döndürüldü. Eşimi, F Tipi Cezaevine koma halinde ve şuuru kapalıyken gönderdi. Bu yapılan benim eşime işkencedir. Eşim devletin himayesi altındaydı. Eşimi devlet benden almıştı. Ben eşimi sağlıklı olarak devlete teslim ettim. Hem sağlığını bozdular, hem tedavi ettirmediler, göz göre göre ölümüne göz yumdular. Ölümüne sebep oldular. Bundan sorumlu olan doktorlar görevlerini yapmamışlardır. Görevlerini yaptıklarını söylüyorlar, ancak görevlerini yapmış olsalardı eşim komaya girmeyecekti. Buradaki mahkeme bir an önce sonuçlansın, sorumlular kimse ortaya çıksın. Mahkemeler insanları yıllarca mahkemelerde bekletiyor. Neden hukuk çalışmıyor.”
OLAY NEYDİ?
Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan ve Tekirdağ F Tipi Cezaevi’nde kalan Kuddusi Okkır, 6 Temmuz 2008’de ‘Akciğer kanseri, ‘beyin ve kemik metastası’ tedavisi gördüğü Trakya Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesi Hastanesi’nde yaşamını yitirdi. Tekirdağ Cumhuriyet Başsavcılığı, Kuddusi Okkır’ın eşi Sabriye Okkır’ın, ‘hastalığının teşhisi konusunda kusurlu oldukları’ iddiasıyla haklarında şikayette bulunduğu Tekirdağ Devlet Hastanesi doktorları Ş.T.A., E.A., İ.H.T., Ö.M.T., O.E., H.U., M.S.T., T.E., A.T., B.U., A.G., H.I., S.A., O.T. ve Tekirdağ Göğüs Hastanesi doktoru M.M. hakkında, ‘Usulüne uygun muayene yapmadığı ve muayene sonuçlarını uygun kaydetmediği’ gerekçesiyle 1 yıldan 3 yıla kadar hapis istemiyle Tekirdağ 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açtı.