Küçük oyuncu soyguncu kızlar

Güncelleme Tarihi:

Küçük oyuncu soyguncu kızlar
OluÅŸturulma Tarihi: Mart 15, 2003 00:00

Bir hafta içinde iki banka soygunu yaÅŸandı. Ama bu sefer hem soygun yöntemi hem de soyguncular oldukça farklıydı. Soygunlar sıradışıydı, çünkü her iki hırsızlık olayında da ateÅŸli ya da ateÅŸsiz tek bir silah kullanılmadı. Kimseye eller yukarı yapılmadı. Soyguncular da farklıydı, çünkü her iki olayın kahramanları 13-15 yaÅŸlarındaki kız çocuklarıydı. Soygunlardan biri Ãœmraniye'de diÄŸeri Eyüp'te olmuÅŸtu ama her iki olayın mekanı da Ziraat Bankası'ydı. Bu ÅŸubelerin rastgele seçilmediÄŸi sonradan anlaşıldı. Çünkü iki ÅŸubede de güvenlik kamerası yoktu. Soygunlarda toplam 60 milyar çalındı. Bu paranın 32 milyarı polis operasyonları sonrasında banka kasasına geri döndü. Kalan 28 milyar lira ise, soyguncularla birlikte sırra kadem bastı. Bu iki küçük kızın soygunu aslında Ä°stanbul'a hiç de yabancı olmayan kaldırımcı kızlar hikayelerinin en son iki örneÄŸi.Ä°lk olay 18 Åžubat 2003'te Ãœmraniye'de meydana geldi. Kasa görevlisinin yanına gelen 14-15 yaÅŸlarındaki bir kız çocuÄŸu havale kağıdını nasıl dolduracağına iliÅŸkin bir dizi soru sorup gitti. Bunun bir oyalama taktiÄŸi olduÄŸu sonradan anlaşıldı. Çünkü banka görevlisinin yanında bulunan ve içi dövizle dolu olan mini seyyar kasası yok olmuÅŸtu. Kasada 28 milyar lira tutarında döviz bulunuyordu.Polis olay yerine geldiÄŸinde önce banka ÅŸubesinde güvenlik kamerası olup olmadığını sordu. Hayır yoktu. Bazı görevliler eskiden bir kamera olduÄŸunu ama bozulduktan sonra ortadan kalktığını söylediler. Ortada ne bir kanıt ne de doÄŸru dürüst bir eÅŸkal tarifi vardı. Ä°stanbul Emniyet Müdürlüğü AsayiÅŸ Åžubesi arÅŸivinde, banka görevlisinin tarifine uyan bir eÅŸkal bulunamadı. Ä°ÅŸ rastlantıya ve ÅŸansa kalmıştı. Dosya ancak baÅŸka bir suçtan yakalanan kızlar, tarif edilen eÅŸkale uyar ve banka görevlisi teÅŸhis ederse kapanacak.BÄ°R HAFTA SONRA 2. SOYGUNÃœmraniye'deki olaydan tam bir hafta sonra, 25 Åžubat'ta ikinci soygun gerçekleÅŸti. Ziraat Bankası Eyüp Åžubesi'ne ait ATM'de para bitmiÅŸti. Görevliler para kasasını doldurup ATM'nin önüne geldiklerinde 14 yaşında bir kız yanlarına sokuldu; ‘‘Babamın kumbarası doldu onu açtırmak istiyorum.’’ Banka görevlisi, kumbara kime aitse o kiÅŸinin bankaya gelmesi gerektiÄŸini söyledi. Kız itiraz ederek konuÅŸmayı sürdürdü ve bir müddet sonra ikna olmuÅŸ gibi ‘‘peki o zaman ben de babamı çağırırım’’ diyerek oradan uzaklaÅŸtı. Banka görevlisi yere koyduÄŸu ATM kasasını almak istediÄŸinde dehÅŸet içinde kasanın yerinde yeller estiÄŸini gördü. 32 milyar lira uçmuÅŸtu.Olay yerine gelen polis yine sadece belli belirsiz çizilebilen bir eÅŸkal siluetiyle kalakaldı. Çünkü ne hikmetse bu ÅŸubede de güvenlik kamerası yoktu. Polis süratle çevre araÅŸtırmasına geçip kızların beyaz bir Åžahin'le olay yerinden uzaklaÅŸtığını belirledi. Ama kimse aracın plakasını hatırlamıyordu. Eldeki tek ipucu olan beyaz Åžahin'den yola çıkan polis, arÅŸiv kayıtlarını inceledi. Listede görünen ‘‘zanlı beyaz Åžahin’’ sayısı dörttü ve polis bu araçların sahiplerinin bulunduÄŸu dört noktaya birden operasyon düzenledi. Bu noktaladan biri de Hacıhüsrev Mahallesi'ydi. Tekin Ç. adındaki ÅŸoför bulundu ve hemen suçunu itiraf etti ve kızların adreslerini verdi. Küçük kızların evlerinde yapılan aramada bankadan çaldıkları 32 milyar lira ele geçirildi. Bütün bunlar bilgisayar marifetiyle yapıldığı için tüm operasyon yedi-sekiz saat içinde olup bitti.OYUNCU SOYGUNCULARYakalanan Mihriban T. 15, Yaprak K. ise henüz 14 yaşındaydı. Sorgu sırasında herÅŸeyi açık seçik anlattılar. Kızlar soygundan günler önce banka ÅŸubesinde titiz bir araÅŸtırma yapmış ve güvenlik kamerasının olmadığını, çevredeki çıkış noktalarını belirlemiÅŸlerdi. O günkü mizansende kullandıkları kumbarayı da baÅŸka bir Ziraat Bankası ÅŸubesinden almışlardı. Lojistik desteÄŸi saÄŸlayan Mihriban T.'nin annesi ise ÅŸoför Tekin Ç. ile günlüğü 60 milyondan anlaÅŸma yapmıştı. Artık, dekor, kostüm ve replikler tamamlanmış iÅŸ sadece oyunu sahnelemeye kalmıştı. Bundan sonraki geliÅŸmeleri siz de biliyorsunuz.Çocukların sahne performansları oldukça yüksekti, çünkü benzer oyunları defalarca sergilemiÅŸlerdi. 15 yaşındaki Mihriban T.'nin poliste 42 dosyası var. Dosyalardaki iÅŸlediÄŸi suçlar hanesinde kaldırımcılık, yankesicilik maddeleri ağırlıkta. Mihriban T., bundan iki yıl kadar önce Hava Kuvvetleri eski Komutanı Ä°lhan Kılıç'ın kızı Ebru Kılıç Çerezci'nin kaldırımcılık yoluyla çantasını çalmıştı. Dedeman Oteli'nde meydana gelen olaydan kısa bir süre sonra Mihriban T. yakalanıp adalete teslim edilmiÅŸti. Ama adalet yaşı küçük olduÄŸu için onu tekrar sokaklara salmıştı.Mihriban ve Yaprak, 8 AÄŸustos 2001'de bir sünnet düğününe davetliymiÅŸ gibi girip, Ebru Tütüncü'ye ait içinde iki milyar lira ve takılar olan çantayı çalmışlardı. Polis, videoya çekilen düğün törenini görüntülerden yararlanarak Hacıhüsrev'deki evlerinde ikisini de yakaladı. O sırada Mihriban 13, Yaprak ise 12 yaşındaydı. Yaprak 12 yaşındaydı ama adı 28 farklı olaya karışmıştı. Kısa bir süre sonra ikisi de yeniden sokaklardaydı.ANNELERÄ°N YAPTIÄžIBu çocukların ne Hacıhüsrev'den baÅŸka gidecek bir yerleri, ne de ailelerinden baÅŸka sığınacak yakınları var. Hırsızlık masası dedektifleri çocukların aileleri üzerine yaptıkları bir araÅŸtırmada ilginç sonuçlara ulaÅŸmış. Kızların babalarının adı ufak tefek bir iki olay dışında suça çok fazla karışmamış. Bu babaların çoÄŸu gündüz kahvede akÅŸam meyhanede vakit geçiriyor. Evin geçimini çocuklar anneleriyle birlikte ve kaldırımcılık yoluyla temin ediyor. Babalar sadece parayı alıp afiyetle yeme zahmetine katlanıyor.Anneler de tıpkı kızlar gibi tam bir suç makinesi. Mihriban T.'nin annesi Nuray T.'nin 62, Yapral K.'nın annesi Sevilay K.'nın ise tam 59 suç dosyası var. Durum bu olunca çocukların baÅŸka bir seçeneÄŸi yok gibi gözüküyor. Daha kundaktayken, annelerinin kucağında bir minik figüran olarak suç sahnesindeki yerlerini alıyorlar. Anneler, bebekli bir kadın olma konumundan yararlanarak bu dönemde daha randımanlı çalışıyor. Minik kızlar ayaÄŸa kalkıp tay tay yaptıkları günden itibaren iÅŸe koÅŸuluyor. Anneleri girdikleri dükkanlarda mekan sahibini oyalarken onlar ağızlarında emzikleriyle çantaları kaldırıp kapıda bekleyen diÄŸer kadına götürüyorlar. AsayiÅŸ Åžube'de böyle yüzlerce olayın kayıtları mevcut. Bu çocukların çoÄŸu doÄŸduklarından birkaç yıl sonra nüfus kağıdı sahibi oluyor. Çünkü aileleri, çocukların yaÅŸlarının küçük gözükmesinin hukuk karşısında bir avantaj teÅŸkil ettiÄŸinin farkında. Savcılar ve polis ise bu olaylar karşısında çaresiz kalıyor.ÇETE SUÇU SAYILIYORÄ°stanbul AsayiÅŸ Åžube Müdürlüğü bir yıl kadar önce yeni bir uygulama baÅŸlattı. Kaldırımcılık iÅŸinin üç ayaklı olduÄŸunu saptayan polis, anneyi, çocuÄŸu ve ÅŸoförü çete suçuyla hakim karşısına çıkarıyor. Önceleri hakimler bu yönde gelen talepleri kabul etmiyor, sadece çocukları sorumlu tutuyordu. Çocuklar annelerinden alınıp yetiÅŸtirme yurduna gönderiliyordu. Kızlar da, ilk fırsatta gönderildikleri yurttan kaçıp annelerinin yanında kaldıkları yerden staja devam ediyorlardı. Bir asayiÅŸ ÅŸube yetkilisi çok bilinen kısırdöngüyü bıkkınlıkla dillendiriyor: ‘‘Biz yakalıyoruz ama mahkemeden bize nanik yaparak çıkıp gidiyorlar. Birkaç hafta sonra aynı filmi tekrar görüyoruz.’’ Son birkaç aydır savcılar ve hakimler asayiÅŸ ÅŸubenin çete ısrarında haklı olduÄŸunu kabul etmeye baÅŸlamış ve kaldırımcılık yapan yaklaşık 20 aile etkisiz hale getirilmiÅŸ. 25 Åžubat'ta meydana gelen Ziaraat Bankası soygunu sonrasındaki geliÅŸmeler de benzer bir seyir izledi. Mahkeme olayı çete suçları kapsamına aldı. Bu suçtan yargılanmaları mümkün olmayan çocukları yetiÅŸtirme yurduna gönderdi. Olaya karışan ÅŸoförü tutukladı. Halen firarda olan Mihriban T. ve Nuray T.'nin anneleri hakkında da yakalama emri çıkardı. Babalar hakkında ise bir soruÅŸturma açılmadı. Ä°ki anne yakalanabilirse ÅŸoförle birlikte üç kiÅŸilik bir çete davası baÅŸlayacak.ÇOCUKLAR FÄ°RARDAYaprak yaşı küçük olduÄŸu için Küçükyalı Çocuk Yuvası'na, Mihriban ise Bahçelievler'deki Atatürk Kız Yurdu’na gönderilmiÅŸti. Zaten çocuklar daha önceden bu yurtlara kayıtlı. Sosyal Hizmetler Ä°l Müdürlüğü, Yaprak'la Mihriban'ın yaklaşık 20 kez yurda geldiklerini ve birkaç gün içinde ortadan kaybolduklarını söyledi. Çünkü burası bir gözlemevi deÄŸil, yetiÅŸtirme yurdu. Yaprak'la Mihriban'ı ziyaret etmek istediÄŸimizi söylediÄŸimizde, yetkililer bunun mümkün olmadığını çünkü kızların 27 Åžubat'ta, yani içinde 32 milyar lira olan bir ATM kutusunu çaldıktan 2 gün sonra, yurttan kaçtıklarını söylediler. Eskiye iliÅŸkin bir de öykü anlattılar; Yaprak bir yıl önce Yakacık'taki Emrullah Turhanlı Çocuk Yuvası'nda kalıyormuÅŸ. Anlatılanlara göre bu yuva daha korunaklı olduÄŸu için kaçma olanağı bulamamış. Ertesi akÅŸam ‘‘yuvada bomba var’’ ihbarı gelince çocuklar bahçeye çıkarılmış. Bomba ihbarı asılsız çıkmış, Yaprak ise çıkan kargaÅŸadan yararlanarak ortadan kaybolmuÅŸ. Yaprak o kargaÅŸa içinde yurt bahçesinden kaçarken diÄŸer çocuklara, ‘‘Bunu bizimkiler tezgahladı’’ demiÅŸ.KAHRAMAN EROÄžLU (Ä°stanbul Sosyal Hizmetler Ä°l Müdürü)Böyle yaÅŸayan 90 aile varÄ°stanbul'da benzer bir yaÅŸam sürdüren 90 aile var. Çözüm bu çocukların ailelerin elinden alınıp özel bir gözlemevinde barındırılması. Bu kızların fiziki yaşı daha yüksek. YetiÅŸtirme yurtlarına yerleÅŸtirildiklerinde diÄŸer çocuklara da bu iÅŸi nasıl yaptıklarını, ne denli çok para kazandıklarını anlatıyorlar. Onlara mesleÄŸin inceliklerini öğretmeye koyuluyorlar. Biz onları normal çocuklar arasında ıslah edelim diye düşünürken bu kızlar diÄŸerlerini asimile etmeye baÅŸlıyor. YetiÅŸtikleri koÅŸullar gereÄŸi daha saldırgan ve ÅŸiddete eÄŸilimliler. DiÄŸer kızlar üzerine baskı uyguluyorlar. Bu yüzden ayrı tutulmaları ve 20 kiÅŸiyi geçmeyen gözlemevlerinde eÄŸitimden ve rehabilitasyondan geçirilmeleri gerekiyor.Bir saniyeye sığıyorÄ°stanbul AsayiÅŸ Åžubesi, kaldırımcılığı şöyle tarif ediyor: ‘‘KiÅŸi veya kiÅŸilerin baÅŸka bir kiÅŸiye ait para veya ziynet eÅŸyasını bulunduÄŸu yerden habersiz olarak almalarıdır. Kuyumcular, döviz büroları ve bankalar da aynı risk altındadır.Kaldırımcılığın iki türü vardır.Açık Kaldırım: Pazardaki seyyar satıcı tezgahından veya piknik yerlerinde eÅŸyaların alınması gibi.Kapalı Kaldırım: MaÄŸazadan, kuyumcudan, otodan eÅŸyaların alınması. Bir hırsızın deÄŸerli eÅŸyalarınızla ortadan kaybolması için sadece bir saniyeye ihtiyacı vardır. Restoranda asılı duran mantonuz, koltuÄŸunuzun yanında duran el çantanız, hatta hesap öderken kasaya koyduÄŸunuz çek defteriniz bile anında yok olabilir.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!