ŞİİMDİ yeni bir dönem başlıyordu. Medineliler Peygamber Efendimize büyük saygı gösterdiler ve evlerini hem kendisine hem de Müslümanlara açtılar? Mekke’den çıktıktan sonra Kuba’ya ulaşan Resul-i Ekrem ve Hz. Ebubekir sevinç içinde karşılandı?
Medineliler Kuba Köyü’ne kadar geldiler, sevinç gösterileri yaptılar. Resülümüz burada Amr b. Avf Oğulları’na ait evde 14 gece misafir kaldı?
Tam 14 gün sonra Medine’ye doğru harekete geçtiler. Peygamberimiz devesine bindi Medinelilerle birlikte yola çıktı. Ranuna Vadisine geldiklerinde öğle vakti de gelmişti ve günlerden Cuma’ydı?
ılk Cuma namazı burada kılındı. Peygamberimiz Medinelelere iki hutbe okudu ancak iletiler bütün insanlaraydı:
“Ey insanlar, ölmeden önce Allah’a tevbe ediniz, fırsat elde iken iyi işlere koşunuz. Allah’ı çok anmak, gizli ve açıkça çok sadaka vermek suretiyle O’nunla aranızdaki bağı kuvvetlendiriniz. Böyle yaparsanız, rızıklandırılır, yardım görürsünüz, kaçırdıklarınızı tekrar elde edersiniz. Biliniz ki, Cenab-ı Hakk, içinde bulunduğum yılın bu ayında, bugün şu bulunduğum yerde Cuma namazını kıyamete kadar, üzerinize farz kıldı. Hayatımda veya benden sonra, -adil veya zalim- bir imamı olduğu halde, önemsiz gördüğü veya inkar ettiği için kim bu namazı terkederse, Allah onun iki yakasını bir araya getirmesin ve hiç bir işine hayır vermesin. Biliniz ki, böylesinin, tevbe etmedikçe, ne namazı, ne zekatı, ne haccı, ne orucu, ne de herhangi bir iyiliği Allah katında bir değer taşır. Ancak, kim tevbe ederse Allah tevbesini kabûl eder.
Ey insanlar, kendinize ahiret için azık hazırlayıp önceden gönderin. Hepiniz ölecek ve sürünüzü çobansız bırakacaksınız. Sonra Rabbınız, bizzat: “Sana benim peygamberim gelip
haber vermedi mi? Ben sana mal vermiş, ihsanda bulunmuştum. Sen bunlardan ahiretin için ne gönderdin? diye soracaktır. O kimse sağına, soluna bakacak, hiç bir şey göremeyecek. Sonra önüne bakacak, orada Cehennem’i görecek. Öyleyse yarım hurma ile de olsa, kendini ateşten korumağa gücü yeten, bunu yapsın. Buna gücü yetmeyen, bari güzel sözle kendini kurtarsın. Çünkü bir iyiliğe 10’dan 700 katına kadar sevap verilir. Allah’ın selam ve rahmeti üzerinize olsun.”
Birinci hutbede bunları söylemişti Yüce Peygamber?
O devrin insanları bu tür konuşmalara alışkın değildi. Fakire yardım etmek şöyle dursun, hakir görüyorlardı. Oysa Hz. Muhammed farklı şeyler söylüyordu. Ve insanlar bu sözleri dinledikçe aşka geliyor, bugüne kadar yaptıkları hatalar için tevbe ediyorlardı?
SORU-YANIT
SORU: Peygamberi-mizi diğer peygamberlerden üstün kılan özellikler nelerdir?
YANIT: Hz. Muhammed (sav) son peygamberdir. Sadece insanların değil, cinlerin de peygamberidir ve son dinin peygamberi olduğu için söylediği şeyler kıyamet gününe kadar geçerli olacaktır.
SORU: Ehl-i Beyt kimlerdir?
YANIT: Peygamber Efendimizin aile fertleri ve bunların soyundan gelenlerdir.
SORU: ıslamda ilk şehit kimdir?
YANIT: Savaş meydanında ilk şehit olan Hz. Mihca’dır. Bedir Savaşı’nda şehit olmuştur. Uhud Savaşı’nda da da ilk şehit Abdullah b. Amr’dır.
SORU: ıslamı tebliğ etmek için Peygamber Efendimiz hangi ülkelere elçiler göndermiştir?
YANIT: Habeşistan, Mısır, Doğu Roma ımparatorluğu ve ıran’a elçiler göndermiştir.
SORU: Muhallefe-i Kulub ne demektir?
YANIT: Müslüman olmayıp, ıslam’a ısındırılmak istenen kimselerdir.
VELıLER
Abdullah bin Avn
Abdullah bin Avn, boş ve faydasız şeyler konuşmaz, insanların hayrına olan şeyleri anlatırdı. Bulunduğu yerde kendisinden çok güzel koku yayılırdı. Temiz ve güzel giyinirdi.Belli zamanlarda evine kapanır, sükut ve tefekkürle vakit geçirirdi. ıyi işlerini gizler, belli etmezdi. Ana ve babasına iyiliği çoktu. Onların yediği kaptan hiç
yemek yemezdi. Bu sebeple kendisine sordular: “Ey Allahın sevgili kulu niçin böyle yapıyorsun?” Cevaben buyurdu ki: ”Korkarım, yediğim kaptaki bir lokmada, onların gözü olur da farkına varmadan alıp yiyebilirim.”
BİR AYET
“Ey iman edenler! Hiçbir alışverişin, hiçbir dostluğun ve hiçbir şefaatin olmadığı kıyamet günü gelmeden önce, size rızık olarak verdiklerimizden Allah yolunda harcayın. ınkar edenler ise zalimlerin ta kendileridir.” (Bakara:24)
BİR HADİS
“ınsan ölünce ameli kesilir. Ancak 3 şey hariç: Eseri devam eden sadaka veya faydalanılan ilim yahut ona dua edecek salih, iyi evlat.” (Buhari)
DıNDE DıYALOG
Eğer Allah isteseydi?
İslam, sadece kendi içindeki inanç ve uygulama farklarını değil, kendi dışındaki farklı hakikat iddialarını da fiili bir gerçeklik olarak görüp onlarla bir ortak payda üzerinde buluşma, bilgi ve anlama düzeyinde diyalog kurma iradesini her zaman ortaya koymuştur.
Hepimizin bildiği gibi Kuran, farklılıkların doğallığını kabul eder ve hatta dillerin ve renklerin farklı olmasının Allah’ın varlığının delillerinden olduğunu ifade eder: “O’nun kanıtlarından biri de, gökleri ve yeri yaratması, dillerinizin ve renklerinizin farklı olmasıdır. şüphesiz bunda bilenler için ibretler vardır.”
(Rum 30/22) Ayrıca Kur’an’da :
“Rabbin dileseydi insanları elbette tek bir ümmet yapardı.” (Hûd, 11/118) buyurularak insanların farklılıklarının ilahi hikmetin ve sınavın bir parçası olduğu vurgulanmaktadır. Hucurat suresinin 13. ayeti de bize bu konuda çok önemli bir ölçüt getirmektedir:
“Ey insanlar! şüphesiz sizi bir erkek ile bir dişiden yarattık, tanışasınız diye sizi kavim ve kabilelere ayırdık. Allah katında en değerli olanınız O’na itaatsizlikten en fazla sakınanızdır. Allah her şeyi hakkıyla bilmektedir.” (Hucurat, 49/13). Ayet, farklı yaratılmanın “kimlik edinme ve bu kimlikle tanınma, tanışma” fonksiyon ve hikmetini onaylar.