Küçük kalmasın diye Adabank yeniden satışta

Güncelleme Tarihi:

Küçük kalmasın diye Adabank yeniden satışta
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 16, 2008 00:00

Satışı bir kez BDDK’dan geri dönen Adabank için TMSF, yeni takvimini ilan etmeye hazırlanıyor. TMFS Başkanı Ahmet Ertürk, önümüzdeki hafta içinde Adabank’ın satış şartlarını, fiyatı ve takvimi ilan edebileceklerini açıkladı.

TASARRUF Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Ahmet Ertürk, Uzan Grubunun borçları karşılığında TMSF’ye devredilen Adabank’ta satış aşamasının sonuna geldiklerini belirterek, yargı sürecinde dava açanların yürütmeyi durdurma talebinin reddedildiğini, hukuki anlamda önlerinde herhangi bir engel bulunmadığını söyledi.

KPMG Türkiye Finansal Risk Yönetimi Konferansı sırasında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ertürk, Ertürk, "Adabank’ın artık küçük bir banka olarak sistemde yaşamasını istemiyoruz. Mutlaka bir çözüme kavuşturulmasını istiyoruz. Sanıyorum önümüzdeki hafta içinde satışın şartlarını, fiyatını, takvimini ilan edebileceğiz" diye konuştu. Bankanın bugün sahip olduğu şekliyle yaşamasının hem sektör hem de kendileri için çok olumlu bir durum olmadığını belirten Ertük, "O nedenle koşulların da bankaya yatırım için çok kötü olduğunu düşünmüyoruz. Bu ikinci seferde başarılı olacağımıza inanıyoruz" dedi.

Yabancı ilgisi de olur

Daha önce Kuveytli The Internüational Investor’a (TII) satışı Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’ndan (BDDK) dönen Adabank için iyi bir talep beklentisi taşıdığını dile getiren Ertürk, şunları söyledi: "Yabancı yatırımcıların da devreye girebilecek. Buradaki tek dezavantaj, Adabank’ın şube altyapısının olmamasıdır. Lisans ağırlıklı bir varlık yapısına haiz. O nedenle, oraya yatırım yapacak yabancıların da yerlilerin de Adabank’ı sistemde daha büyük bir oyuncu haline getirmek için oraya biraz daha fazla sermaye ile girmeleri, daha büyük bir mali güçle girmeleri gerekiyor. Onun için biz bu defa ön yeterlilik şartları koyacağız. O ön yeterlilik şartları daha çok bu düşünceyle, yani yatırımcılarda Adabank’ın gerektirdiği finansal yapıya sahip olmasını arayacağız."

’Bir şey olmaz’ ilkesi

Konferanstaki konuşmasında ise Türkiye’nin finansal risk yönetimi kavramının asla hayat bulmadığı yılları çok büyük acılarla yaşadığını anlatan Ertürk, "Bizim çok önemli bir finansal risk ilkemiz var; ’bize bir şey olmaz’. Başında bulunduğum kurum için bu kavram çok daha büyük önem taşıyor. Çünkü, finansal risk yönetiminin yeterli olmadığı, bu kavramın gereğince anlaşılıp uygulanmadığı bir ortam bizim açımızdan ölümcül bir ortamdır" dedi.

Sabah-atv ihalesinde kuşlar gibi rahatım

CHP
’nin ATV-Sabah satışıyla ilgili gensoru önergesi verdiğinin hatırlatılması üzerine, gensorunun politik bir denetim mekanizması olduğunu, kendileriyle ilgisinin bulunmadığını ifade eden Ahmet Ertürk, şöyle konuştu: "Tartışıyan tek konu, neden tek alıcıya kaldığı. Oysa 8 yatırımcı şartname aldı. Her birinin mutlaka bir yabancı ortağı vardı. Temmuz-ağustos ayları uluslararası türbülansın şiddetlendiği bir döneme denk geldi. Satışımızın yaklaştığı tarihe doğru yabancı yatırımcılar iştahlarını kaybettiler. Türkiye’deki yerli yatırımcılarda medya sektörüne karşı ilgisizlik ve tedirginlik bulunuyor. Çok sayıda katılımcı olup düşük bir fiyat olmasındansa tek katılımcı ama istediğimiz fiyatı alabildiğimiz bize daha sempatik geliyor. 1 milyar 100 milyon dolar iyi bir fiyattı, beklediğimiz fiyattı. Şu anda rahatım kuşlar gibi."

Global kriz çok öğretici

EN son krizin esas sorumlularından biri olarak derecelendirme kuruluşları görülmekteyse de, merkez bankaları, denetim otoriteleri, mevduat sigortacıları ve hazine yönetimlerinden oluşan finansal güvenlik ağındaki eksiklikleri ve boşlukları da unutmamak gerektiğini ifade eden TLSF Başkanı Ahmet Ertürk, büyük bankaların öncelikle piyasa, kredi ve son olarak da operasyonel risk yönetimi modellerini daha da geliştirmek zorunda olduklarını bu krizin öğrettiğini kaydetti.

Demirel şirketlerini teslim aldı

TMSF ile Şevket Demirel arasında süren yaklaşık 3 yıllık hukuk mücadelesi, tarafların kendi aralarında yaptığı anlaşma ile sona ererken, dün devir teslim de gerçekleşti. 23 Haziran 2005 tarihinde, Egebank’ın borçlarından dolayı el konulan, Göltaş Çimento’nun da aralarında bulunduğu 9 şirket Demirel Grubu’nun yönetiminde faaliyetlerini sürdürecek. Edinilen bilgiye göre, TMSF yönetiminin İstanbul’a taşıdığı şirket merkezine dün Neslihan Demirel ve Nihan Atasagun gelerek, TMSF adına bu şirketleri yöneten Hidayet Nalçacı’dan teslim aldılar. Böylece 9 şirket 35 aydan sonra yeniden Demirel Ailesi’ne dönmüş oldu.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!