Güncelleme Tarihi:
Yeni elçiliğiniz hayırlı olsun...
- Teşekkürler. Bugüne kadar AB ülkeleri, ABD, Rusya ve Çin gibi büyük ülkelerde büyükelçilikler açmıştık. Küçük bir ülke olduğumuzdan diploması servisimiz de küçük ve her yerde olamıyoruz. Türkiye'ye aslında daha önce gelmek istedik ancak hükümetimiz sonunda gerekli şartların karşılandığına karar verdi ve elçilik açıldı.
Neydi bu ÅŸartlar?
- Türkiye politik ve ekonomik olarak eskisinden çok daha önemli bir ülke. Uzun zamandır çok aktif bir dış politikası var. Arap Baharı boyunca da özel bir pozisyonu oldu. Burada olmayarak çok şey kaçırdığımızı fark ettik. Türkiye'nin Lüksemburg'da uzun süredir elçiliği var ama tüm ülkelerin tasarruf yaptığı bir dönemdeyiz. Küçük bir ülke olarak yeni elçilik açmak bizim için büyük bir karar. Dolayısıyla hükümetin "Fazla masraflı olmayacak; bunu yapmamız gerekiyor" diye karar alması zaman aldı. Türkiye'nin konumundan ve etrafıyla ilişkilerinden faydalanmak, insanlarla neler olup bittiği konusunda burada konuşmak çok önemli.
ARTIK KENDİ İŞİMİZİ KENDİMİZ HALLEDECEĞİZ
Bugüne kadar işleri nasıl yürütüyordunuz?
- Kalıcı olmayan büyükelçilerimiz vardı. Ben de son dört yıldır bunlardan biriydim. Aslen Avusturya Büyükelçisi'ydim ama ikili ilişkilerimizi geliştirmek için arada Türkiye'ye gelip gidiyordum. Bu süreç büyükelçi olarak Türkiye'ye gelmem için beni teşvik etti. Ziyaret edince de insanlarla tanışıyorsunuz ama burada yaşamak çok başkaymış. İnternetle her şeyi yürütebildiğiniz bir çağda büyükelçilerin yapacağı en önemli şey, yerinde bulunup insanların arasına katılmak. Biz yokken politik işlerimizi Hollanda, ticari ve vize işlerimizi Belçika hallediyordu. Bugüne kadar bize yardımcı oldukları için onlara müteşekkiriz! Ama artık kendi işlerimizi kendimiz halledeceğiz!
Ne kadar zamandır buradasınız?
- Keşif için geçen eylülde geldim ama o zaman binamız bomboştu. Tıpkı yeni eve taşınıyor gibi sıfırdan başladık; yeni telefon hatları, internet... Normalde her şeyin hazır olduğu yerlere atanır ve derhal çalışmaya başlarsınız. Buradaysa hepsi aynı anda oldu. Bu arada Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız ziyarete geldi. Henüz elçilik açılmadan çalışmaya başladık!
Dekorasyonu siz mi yaptınız?
- Evet. Sınırlı bir bütçemiz vardı; diğer elçilikler gibi tarihi bir sarayımız yok. Ekibimiz de küçük; altı kişiyiz. Şu an için sadece Ankara'dayız. İstanbul'daki işleri de ben yürütüyorum.
KIŞIN SERTLİĞİ ŞAŞIRTTI
Türk diplomasi ortamının 'yenisi' olarak ilk izlenimleriniz nedir?
- Daha önce gelip gittiğim için biraz avantajım vardı ama burada olmak çok heyecan verici. Tam 'yeni gelen'im! Daha önce burada görev yapmış meslektaşlarım çok hareketli bir yere geleceğim ve asla sıkılmayacağımı söylemişlerdi. Aynen öyleymiş. Aynı anda birçok şeyle uğraşıyorum; politik, ekonomik ve kültürel. Her gün yeni gündem var. Türk insanlarının çok misafirperver olduğunu duymuştum; efsane değil gerçekmiş. Bu arada beklemediğim şeylerle de karşılaştım. Mesela kışın bu kadar sert geçmesine şaşırdım.
Ankara'yı nasıl buldunuz? Viyana'dan sonra sıkılıyor musunuz?
- KeÅŸfedilecek yeni bir ÅŸehir olarak bakıyorum. Ä°stanbul kültürel ve sosyal anlamda Avrupa'ya daha yakın ama çalışmak için de Ankara ideal. Hem yaÅŸaması kolay hem de görüşülecek kiÅŸilerin çoÄŸu burada. Viyana'da opera, müzik ve sergilere meraklıydım. Burada da kendime yeni meraklar arıyorum. Seyahat etmek ve ülkeyi öğrenmek istiyorum. Â
Artık burada olduÄŸunuza göre bundan sonra hangi faaliyetleri yürüteceksiniz?Â
- İlişkileri geliştirmek için çalışacağız. Lüksemburg'dan buraya sık sık ziyaretler yapılıyordu ama artık varlığımızı göstermek için daha aktif çalışacağız. Büyük toplantılar yerine bire bir görüşmeleri tercih edeceğiz. İstanbul ve Ankara'yla beraber Türkiye'nin tümüne ziyaretler yapacağız. Lüksemburg'da Türkiye'ye büyük ilgi var ama burada olmak için çok geç kaldığımızdan özellikle Türk işadamlarıyla ilişkileri mümkün olduğunca artırmak istiyoruz.
AB'DE BÃœYÃœME DEVAM ETMELÄ°
AB'nin merkezinde, AB'ye çok inanan bir ülke olarak AB'nin geleceğine nasıl bakıyorsunuz?
- Lüksemburg 500 bin nüfuslu eski bir ülke. Tarihi boyunca istila edilmesine rağmen ülke olarak hayatta kalmış olmamız büyük bir başarı. Ama şu anda Avrupa'nın merkezindeyiz. Küçük olmamıza rağmen rolümüz büyük. AB entegrasyonu çok önemli. Avrupa projesine inanmaya devam ediyoruz. Türkiye gibi ülkelerin de katılımıyla büyüme devam etmeli.
Türkiye'nin üyeliğine nasıl bakılıyor?
- Olması gerektiği gibi değil ve bununla ilgili bir şeyler yapılması gerekiyor. Süreç çok yavaş ilerliyor ama müzakereleri mutlaka devam ettirmeliyiz. AB'deki kriz de bu yavaşlama sürecine yaramadı. Taraflar sabırlı olmalı.
ÜLKEMİN İLK KADIN BÜYÜKELÇİSİYİM
Kongo'da doğdum. O zamanlar Kongo bir Belçika kolonisiydi ve ailem orada çalışıyordu. Üç buçuk yaşımda Lüksemburg'a taşındık. Cenevre'de uluslararası ilişkiler okudum. Daha sonra Dışişleri'ne katıldım. O zamanlar diplomasi erkekler tarafından yapılan bir işti. Dışişleri'nde de çok az kadın vardı. Büyükelçiliğe kadar yükselen ilk kadın benim. Genelde delegelerdeki tek kadın oluyordum. Tabii özel ilgi görüyordum! Olumlu bir deneyimdi aslında ama kadın olarak en az erkekler kadar iyi olduğumu da göstermem gerekiyordu. Neyse ki şimdi durum değişti.