Güncelleme Tarihi:
Türkiye’de hatta Londra’dan Mısır’a kadar tüm şehitliklerde dün gurur ve gözyaşı vardı… Dedeler- babaanneler, anneler-babalar hatta evlatlar ve torunlar şehitlerini ziyaret etti. Ancak İstanbul Edirnekapı Şehitliği’nde hüznün yanı sıra tanımı zor bir duygu vardı. Şehitliğe gelen aileler gözyaşları içinde mektup okuyorlardı… Üzerinde isim ve telefon numarası olan el yazısıyla yazılmış mektupları…
ONLAR DA AĞLADILAR
Kimi satırları tekrar tekrar okudu, kimi yutkunup bir kenara oturdu… Şehitliğe ilk kez gelenler ise şaşkınlık içinde olanları izledi. Onlar da dayanamadı, ağladı…
ERKENDEN ŞEHİTLİĞE GİTTİLER
Mektuplardan birinin üzerindeki numarayı aradık. Halkalı Güneş Ortaokulu Müdür Yardımcısı Engin Kıyılıoğlu çıktı telefona…”Öğrenciler yazdı” dedi… “Öğrenciler, şehitlere duygularını anlattılar… Yazıp, küçük elleri ile hazırladıkları zarflara yerleştirdikleri duygularını sabah erkenden şehitliğe bıraktılar…
"SONRASI DUYGU SELİ"
Ve o tüyleri diken diken eden olayın detayları belirdi. Sosyal Bilgiler öğretmeni Volkan Şimşek, Müdür Hasan Talan ile konuşup harekete geçti. Sonrasını “Duygu seli” diye anlatıyor Engin Kıyılıoğlu ve ekliyor: Öğrenci-öğretmen, veli-hademe seferber olduk ve sabah şehitlikteydik.
"TESLİM EDEMEDİĞİMİZ MEKTUPLAR VAR"
Yaşadıklarından ve yaşattıklarından çok mutlu olduklarını söyleyen Müdür Hasan Talan ise “1 hafta bilemediniz 10 günlük koşuşturmacanın sonunda teşekkür telefonları yağıyor, bu her şeye değer. Elimizde teslim edemediğimiz mektuplar var. Onları da Şehit Aileleri Derneği’ne ulaştıracağız. Bu çocuklar ülkemizin geleceği. Onların bu duygularla yetişmesi Türkiye’ye fayda sağlayacak” diyor.
"HER ŞEY GONCAGÜL SAYESİNDE BAŞLADI"
Sosyal Bilgiler öğretmeni Volkan Şimşek de başka bir sürprizle çıkıyor karşımıza. “Her şey 9 yıl önce Goncagül Karabulut sayesinde başladı” diyor ve şöyle anlatıyor yaşananları:
"MEKTUP YAZARSAK OKUYABİLİRLER Mİ?"
Derste şehitler hakkında konuşuyorduk. Goncagül bir anda ayağa kalktı ve “Mektup yazarsak okuyabilirler mi?" dedi. Duraksadım… “Okuyamasalar bile aileleri okur, mutlu olurlar” dedim. Önce Goncagül sonra arkadaşları daha sonra diğer sınıf ve tüm okul yazmaya başladı. Duygularını yazdılar ve bu mektupları götürüp şehitliğe bıraktık. O günden beri her yıl, şehitliği ziyarete gidiyoruz.
"ESKİ MÜDÜR 'SORUMLULUK ALMAM' DEMİŞTİ"
Evladıma mektup geldi” diyerek yazılanlar saklayanlar hatta çerçeveletenler var. Goncagül şimdi tıp fakültesinde. Hala konuşuyoruz kendisiyle. Ödül aldık, örnek olduk, nice tebrik ve teşekkür geldi. Elbette zorluklar yaşadık. Daha önce çalıştığım bir okulun müdürü bırakın şehitliğe gitmek için servis ayarlamayı, “Çocuklara bir şey olursa sorumluluk almam bile” dedi. Neyse ki Halkalı Güneş Ortaokulu’nda böyle bir problem yaşamadık, tam tersi Müdür Bey tam destek verdi. Yine de beni şaşırtan iki şey var.
"MEB'DEN KİMSE SEN KİMSİN DEMEDİ"
Bunca yıldır Milli Eğitim Müdürlüğü’nden bir kişi de çıkıp bana “Kardeşim sen kimsin, ne düşünür ne yaparsın” demedi. Demeleri için de yapmıyorum ama tuhaf geliyor.
Diğeri ise o mektuplarda yazılanlar. Okulumuzda Türkiye’nin dört bir yanında gelen farklı kültürden çocuklar var. Öyle şeyler yazıyorlar ki… “Acaba ailelerine mi yazdırdılar” diyerek sınıfta yeni bir şeyler yazmalarını istiyorum. Daha güzelini yazıyorlar. Küçücük insanlar büyük duyguları yüreklerinde taşıyorlar…