Güncelleme Tarihi:
27 Haziran 1941 Varşova doğumlu olan Kieslowski, inşaat mühendisi bir babanın ve memur bir annenin dünyaya getirdikleri iki çocuktan ilkidir. Babasının tüberküloza yakalanmasından dolayı birçok şehri dolaşmak zorunda kalmış ve çocukluk yıllarını İkinci Dünya Savaşı nedeniyle de Polonya’nın çeşitli kırsal bölgelerinde geçirmiştir. Yönetmen babası gibi kendisinin de vereme yakalanma riski olduğu için, çocukluk dönemini yaşıtları gibi koşup-oynayarak değil, genellikle balkonda veya verandada bir battaniyenin altında temiz havayı soluyarak kitaplarla geçirmiştir.
Erken başlayan okuma serüveninin başkahramanları özellikle varoluşçu yazarlardan Dostoyevski ve Camus’dür.
Kieslowski, derinlik kaynağı olarak tanımladığı çocukluk yıllarına dair bahsettiği anılarında, bu okuma serüveninin yanında rüyalarının da kendisine sınırsız bir hayal gücü kazandırmış olduğunu söyler. Bu nedenle sinemasında rüyalara ve gizemli mistik hislere yer verdiğinden bahseder. Kieslowski, lise dönemine geldiğinde Varşova’daki Tiyatro Teknisyenleri Lisesi’nde eğitimine devam eder. Kieslowski’nin kırsaldan merkeze, Varşova’ya taşınan hayatı daha da zorlaşır. Genç Kieslowski çok
zor bir süreç içerisinde lise eğitimini filmlerde ve farklı işlerde çalışıp, ailesine destek olarak tamamlar. Tiyatroya aşık olarak mezun olduğu bu okuldan sonra tiyatro yönetmeni olmak ister. Ve “ neden sinema okulunda film yönetmenliği okuyup, sonra tiyatro yönetmeni olmayayım ?” sorusunu kendisine sorarak, yalnız Polonya’nın değil, dünyanın da sayılı sinema okullarından biri olan Lodz Sinema Okuluna girmeyi kafaya koyar. Gerçekten sıkı bir eğitimin verildiği ve bu eğitime de kabul edilmenin bir hayli zor olduğu Lodz okuluna üçüncü başvurusunda kabul edilir.
Ancak aradan geçen süre zarfında çeşitli işlerde çalışmış ve tiyatro yönetmeni olma isteği bu süreç içerisinde tamamen sönmüştür. Bu esnada yönetmen, savaş sonrası keyfi yoğun baskılamalarının yaşandığı ordu ortamından, giymeyi hiç
istemediği askeri üniformadan kendisine konulan “çifte şizofreni” tanısı kurtulur ve Lodz şehrine yerleşir. Burada kitap okuma portföyünü genişletme ve daha önce izlemediği birçok filmi izleme olanağını yakalar. Lodz’ta geçen süreyi çok verimli ve üretken bir şekilde değerlendiren Kieslowski, her yıl bir ya da iki kısa film çekebilmeyi başarır.
KRZYSZTOF KİEŚLOWSKİ FİLMLERİ
En bilinen filmleri Üç Renk üçlemesi (1993–1994), Dekalog (1989) serisi ve Véronique’in İkili Yaşamı (1991) adlı filmidir. Kieślowski kariyeri boyunca Cannes Film Festivali Jüri Ödülü (1988), FIPRESCI Ödülü (1988, 1991) ve Ekümenik Jüri Ödülü (1991); Venedik Film Festivali FIPRESCI Ödülü (1989), Altın Aslan (1993) ve OCIC Ödülü (1993) ve Berlin Uluslararası Film Festivali Gümüş Ayı (1994) dahil olmak üzere sayısız ödül aldı ve 1995 yılında En İyi Yönetmen ve En İyi Yazma dallarında Akademi Ödülü adayı oldu.
KRZYSZTOF KİEŚLOWSKİ BELGESELLERİ