Ayşegül AKYARLI GÜVEN
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2008 00:00
Wall Street Journal gazetesinde yer alan bir analize göre, ABD’de başlayıp dünyaya yayılan krizden "Eski moda ekonomiler krizden, büyümek için borçlanan ekonomilerden daha az etkilendi" dersini çıkarmak gerekiyor. Gazeteye göre, Türkiye yüksek dış borçlar nedeniyle zor dönem geçirecek ülkeler arasında yer alıyor.
DÜNYA 21’inci yüzyılda uluslararası anlamda yaşanan ilk krizle baş etmeye çalışırken, ABD’li yayın organı Wall Street Journal’a göre, ABD’de başlayıp dünyaya yayılan krizden çıkarılacak en büyük ders "Bazı eski moda ekonomiler krizden büyümeyi desteklemek için borçlanan ekonomilerden daha az etkilendi" ana fikriyle ön plana çıkıyor. Gazetenin analizine göre Türkiye’de yüksek dış borçlar nedeniyle zor bir dönem geçirilmesi bekleniyor.
BÜYÜME YAVAŞLIYOR: ABD’de başlayan krizle birlikte dünyada hızı bir düşüş eğilimine giren büyüme ABD Merkez Bankası (FED) Başkanı Ben Bernanke’yi bile pesimist konuşmalar yapmak zorunda bıraktı. Bu krizin sonunda Amerika’da resesyon ihtimali yüksek görülüyor ve önümüzdeki çeyreklerde daha düşük büyüme oranları bekleniyor. Bir yıl önce yüzde 4.7 olan global büyümenin bu yıl yüzde 3.8’e kadar ineceği öngörülüyor.
BU İLK KRİZ DEĞİL: Oysa dünya krizlere hiç de yabancı değil. 1970’lerde meydana gelen petrol krizinden bu yana dünya bir şekilde krizlerle baş etmeye çalışıyor. 1980’lerde ortaya çıkan kredi krizi ve 1990’larda yaşanan AB para krizi, Rusya Krizi ve Asya krizi gibi çok sayıda ekonomik bunalım Meksika’dan Arjantin’e Brezilya’dan Asya’ya ve Rusya’ya kadar birçok ülke ve bölgeyi vurup geçti. Ancak, aynı ülkeler bugün krizden geçmişte olduğu gibi etkilenmiyor. Kriz bu ülkelerden bir kısmının büyümesini bile tetikliyor.
AVANTAJA ÇEVİRDİlER: Rusya, Brezilya ve Asya ülkeleri geçmişte yaşadıkları krizlerin etkisini bu kez yaşamıyor. Artan petrol ve emtia fiyatlarını avantaja çevirebildikleri için kriz büyümelerini bile destekliyor. Ayrıca, Almanya gibi ağır metal üretimine yoğunlaşıp ekonomisini ayrıştırabilen ülkeler de yara almadan krizden kolayca kurtuluyor.
TÜRKİYE TARTIŞMALI: Analistlerin Türkiye konusundaki yorumları ise ikiye ayrılıyor.
Bazıları Wall Street Journal gibi yüksek borçlarından dolayı Türkiye’nin krizden kolay kolay kaçamayacağını savunuyor.
Bazıları ise ABD ve Avrupa’dan kaçan yatırımların gidecek adres aradığını, Türkiye’nin de bunun için en iyi adresler arasında yer aldığını savunuyor.
Türkiye’de bir gün sonra kaçamayacak kalıcı yabancı yatırımların varlığı ise krizin etkisini en fazla azaltan etkenler arasında yer alıyor.
Brezilya’yı şeker ve kahve kurtardı
KAYNAK ve emtia zengini olduğu için refahın giderek arttığı Brezilya, 90’lı yıllarda kaybedenler listesinin en üst sıralarında yer alıyordu. O yıllarda ülkeden çıkan sıcak para ve artan faiz oranları nedeniyle zor günler yaşayan Brezilya şimdi kahve, şeker ve demir cevherine olan talep sayesinde krizin şanslıları arasında öne çıkıyor. Düşen faiz oranları sayesinde Brezilyalılar kredi kullanarak kolayca gayrimenkul, araç ve küçük işletme yatırımı yapabiliyor. Bu da GM gibi ABD’de zorluk çeken dev şirketlerin Brezilya’da 49 bin otomobil satabilmesini sağlıyor. Büyük yatırım bankaları Brezilya’daki büyümesini sürdürüyor. Ülkedeki bu potansiyel de kriz ortamında ABD ve Avrupa’dan kaçan paranın Brezilya’ya akmasını tetikliyor.
Petrol fiyatı krizden sonra 10 kat arttı Rusya kalkındı
1990’larda yaşanan global krizin merkezi olan Rusya’da da ekonomi şimdi güvenli bir liman gibi. Bunda da yükselen petrol ve gaz fiyatları etkili oluyor. Oysa bundan sadece 10 yıl önce Rusya dış ve iç borçlarını ödeyemez hale gelmiş ve bir kriz patlak vermişti. Borsanın ve bankaların çok kısa zaman içinde çökmesiyle Rus ekonomisi birkaç gün içinde derin bir krize girmişti. Kriz kendisini sadece Rusya’da değil, global anlamda da göstermişti. Kriz rublenin devalüasyonu, iç ve dış borçların 3 ay süreyle ertelenmesi, banka ve finans kurumunun batması ve halkın fakirleşmesiyle sonuçlanmıştı. Ancak Rusya’da o yıllarda 10 dolar olan petrol varil fiyatları bugün 104 dolardan işlem görüyor. Bu artış Rusya’ya büyük ölçüde döviz kazandırıyor.
Kriz hangi ülkeyi nasıl etkiledi
AVUSTRALYA: Akıllıca büyümeye devam ediyor. Maden devi Rio Tinto 1.8 milyar dolarlık rafineri yatırımına hazırlanıyor. Onun rakibi BHP Billiton da kısa süre önce ülkede 850 milyon dolarlık doğal gaz projesine giriyor.
BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ-KATAR: Fiyatı hızla artan petrol, demir cevheri ve alüminyum büyümeyi destekliyor. Ancak, Katar’da enflasyon yüzde 14’lere ulaşıyor. Enflasyon yükselişi özellikle maaşı düşük işçilerin alım gücünün sürekli düşmesine neden oluyor.
ALMANYA-JAPONYA: Ağır makine üreticisi bu ülkeler ekonomilerini ayrıştırdığı için ABD’de başlayan kirizden etkilenmiyor. Almanya bu yıl ithalatının yüzde 5 büyümesini bekliyor. TAYLAND-FİLİPİNLER-MALEZYA: Amerika ile tüketim ürünleri konusunda büyük çaplı tacari ilişki içinde olan bu ülkelerin büyümesi yavaşladı.
BALTIK ÜLKELERİ-İRLANDA: Büyümeyi desteklemek için aldıkları yüklü borçlar bu ülkeleri şimdi zor durumda bırakıyor.
RUSYA: Ekonomi şimdi güvenli liman gibi. Yükselen petrol ve gaz fiyatları etkili.
BREZİLYA: Kaynak zengini olduğu için refahın giderek artıyor. Bunda da emtialar etkili oluyor.
ÇİN-HiNDİSTAN: Çin’deki hammadde üreticilerin ABD dışında kaynak bulmasını kolaylaştırıyor.
ORTADOĞU: Ortadoğulu petrol üreticileri artan petrol fiyatlarından doğan zenginliklerini yol havaalanı, yeni doğalgaz üretim tesisleri gibi alanlara yatırıyor.
TÜRKİYE: Doğu ve Orta Avrupa’daki bazı ülkeler gibi global piyasalara olan borçlarından dolayı zor bir dönem geçirebilir. Türkiye bu borçları tüketici ürünleri ve gayrimenkul sektörleri için almıştı.
ROMANYA-BULGARİSTAN
MACARİSTAN: Kredi pazarı kuruyabilir. Bu da 90’lı yıllarda yaşanan krizin bir benzerinin oluşmasına yol açabilir.
İRLANDA: Krizden yara alabilecek ülkeler arasında yer alıyor. Bu da dağınık nüfusundan kaynaklanıyor. Kredi krizi İralnda’daki bankaların dışarıya daha yüksek faizle borçlanmaları anlamına geliyor. Bankaların borçları için kredilerin fiyatı da oldukça yükseldi.
LETONYA: Bütçe açığı milli gelirinin yüzde 23’üne denk. Zor günler bekliyor.