Kralların oyunu Hint kökenli

Güncelleme Tarihi:

Kralların oyunu Hint kökenli
OluÅŸturulma Tarihi: AÄŸustos 09, 2002 00:00

Satranç oyununun kökeni bulundu: Satranç, Ä°.S. 450 yıllarında Hindistan’da geliÅŸmiÅŸ. Bir Alman kültür tarihi araÅŸtırmacısı, satrancın Çin veya Ä°ran oyunu deÄŸil, aslında Hindistan’da geliÅŸtirilmiÅŸ bir savaÅŸ stratejileri ve taktik geliÅŸtirme yöntemi olduÄŸunu ortaya çıkardı.Zaman 6.yy’ın ortaları. Kuzey Hindistan’ın Kanauj kentinden yola çıkan kervan Pers hükümdarına sunulacak hediyeleri taşıyordu. Hintlilerin 1000 deve ve 90 filin sırtına yükledikleri altın, misk, tütsü, ipek ve Hint kılıçları arasında, çok deÄŸerli bir armaÄŸanı da götürüyordu: 16’sı zümrüt, 16’sı yakuttan yontulmuÅŸ 32 oyun taşı ve Hintlilerin 64 kareli geleneksel oyun tahtası ‘astapada’dan oluÅŸan satranç takımıydı bu. Pers ÅŸairi Firdevsi, kuzey Hindistan’dan Pers kenti Ktesiphon’a yollanan söz konusu kervanı Åžehnameye aktarmış ve böylece tarihte ilk kez bir satranç oyununun bir ülkeden diÄŸerine götürüldüğünü belgeleyen kiÅŸi olmuÅŸtu. Oyun deÄŸilBu deÄŸerli oyun, Pers hükümdarlarının zekalarını ve bilgeliklerini ölçmek için gönderilmiÅŸti. Bu diplomatik yolculuk ÅŸimdi yıllardan beri satranç oyununun kökeni üzerindeki tartışmaya son verecek bilimsel bir dayanak haline geldi. Münihli kültür tarihçisi Renate Syed: ’Satrancın sanıldığı gibi Çin veya Ä°ran’da deÄŸil, Hindistan’da keÅŸfedildiÄŸinden eminim’ diyor. Ona göre satranç eski oyunlardan deÄŸil, savaÅŸ taktiklerinden geliÅŸmiÅŸti. Sanskritçe ismi ‘caturanga’ da buradan geliyordu zaten. Yani satranç aslında oyun deÄŸil savaÅŸ stratejileri ve taktik geliÅŸtirme yöntemiydi. Hindistan’da ilk olarak Ä°.S.630 yılında Kanauj kentindeki geliÅŸmeleri anlatan Åžehname’de ele alınan satrançtan, Kamasutra gibi Ä°.S.450 yılına ait kapsamlı kaynaklarda henüz söz edilmemekte. Syed, satrancın 450 yıllarında Kanauj kenti civarında keÅŸfedilmiÅŸ olduÄŸunu ve o tarihlerde kendilerine benzeyen toplulukları arayanlar tarafından geliÅŸtirildiÄŸini tahmin ediyor. Bölgedeki hükümdarlar kendi aralarında ‘toplumsal önemi çok büyük olan’ savaÅŸlar düzenliyor ve karmaşık satranç kurallarına göre dört bölüklü ordularını (ordu da caturanga olarak adlandırılmıştı) çevredeki geniÅŸ ovalarda çarpıştırıyorlardı. Köylülerden oluÅŸan piyadeler kurban olarak önden ilerlerken, taarruz birlikleri karşı cephedeki piyade ve süvarileri korkutup ezebilmeleri için zırhlı fillerle korunuyordu. Okçular dört koÅŸumlu savaÅŸ arabalarını büyük bir hızla düşman hatlarına doÄŸru sürüyor ve süvariler düşmanı çevreleyerek kıstırmaya çalışıyorlardı. Entelektüel giriÅŸimÄ°ÅŸte kan ve onur kokan atmosferde, satranç oyununun ilk örneÄŸi kendiliÄŸinden geliÅŸmiÅŸti diyor Syed, Spiegel dergisinde yayımlanan yazıda. SavaÅŸ, Brahmanlar için son derece entelektüel bir giriÅŸimdi. Çünkü Hintli bilginler çarpışmaların baÅŸarılı geçmesi için teorik tecrübeler edinerek yeni savaÅŸ taktikleri ve hileler geliÅŸtiriyordu. Peki ama karmaşık savaÅŸ teorilerini heykelciklerle üretmek nereden akıllarına gelmiÅŸti? Bunu anlamak pek zor deÄŸil, çünkü Hint kültüründe resmin önemli bir yeri vardı. Mesela savaÅŸ hazırlıkları ya da savaÅŸ sahneleriyle ilgili görüntüler Brahmanlar tarafından saray halılarına iÅŸleniyordu. SavaÅŸ taktikleri için oyun taÅŸlarının kullanılmış olması bu yüzden hiç de ÅŸaşırtıcı görünmüyor. Ayrıca ÅŸimdiye dek oyuncak ya da kült objesi olarak tanımlanan asker, süvari ve fil heykelcikleri de bu tabloyla birebir örtüşmekte. Oyuna dönüştüBelli bir zaman sonra bilginler Hindistan’da zaten uzun bir süredir kullanılmakta olan 64 kareli oyun tahtasını bu satranca uyarlamış ve satranç oyunun yolunu açmışlardı. Satranç oyunu, figürleri ve hareketleriyle gerçekten de Hint ordusundaki savaÅŸ kurallarını andırıyor. Oyun tahtası üzerinde de köylüler (piyonlar) önde saldırıyor. Satranç tahtasının bir tarafından diÄŸer tarafına kadar düz olarak gidebilen kalenin hareketi, savaÅŸ arabasının manevrasını yansıtırken atın L ÅŸeklindeki hamlesi de süvari birliklerinin düşmanı usta bir ÅŸeklide kıstırma taktiÄŸine dayanıyor. Ordudaki kurallara göre kral önündeki piyade birliklerince korunarak arka sıradan ağır adımlarla ilerlemekteydi. 400 farklı pozisyonSyed’e göre satranç oyunundaki iki fil ve vezir figürü de eski Hindistan’daki savaÅŸ stratejilerini oyun tahtasına taşımıştı. Filler zırhlılara benzer biçimde düz hareket edebilirken vezir, bugünden farklı olarak yalnızca yakınındaki dört karede çapraz olarak ilerleyebiliyordu. ‘En saygın ailelerden gelen vezirler cephede kralın yanında yer alıyordu’ diye açıklıyor Syed. Arapların, ordularını çok sayıda at ve deveyle takviye etmelerinden sonra vezir bugünkü satranç oyunundaki uzun hamlesine kavuÅŸmuÅŸtu (vezirin hareketi fil ile kalenin hareketlerinin birleÅŸimidir). AraÅŸtırmacı, satrancın aristokratların zeka oyunu olduÄŸunu ve asla iddialara sahne olmadığını savunuyor. Hintliler kısa bir zaman sonra taÅŸların siyah-beyaza dönüşmesinin ardından oyunda 400 farklı pozisyonun yakalanabileceÄŸini de keÅŸfediyorlar. Bu asil oyunu Ä°.S.565 yılında kervanıyla Pers ülkesine gönderen kiÅŸi Kanauj kentinde hüküm süren Muakhari hanedanından kral Sarvavarman idi. ArmaÄŸanı kabul eden hükümdar Khusrau Anushirvan’ın bu deÄŸerli oyun takımına dokunup dokunmadığı bilinmese de, en azından Wazurgmihr adındaki bir bilgeden oyunun kurallarını öğrenmeye çalıştığı söyleniyor. Ãœstelik bilge, satrancın savaÅŸ kurallarına uygun olarak geliÅŸtirildiÄŸini bulmuÅŸ, ancak bu oyunun Perslere pek yararı olmamış. BilindiÄŸi gibi Persler birkaç on yıl sonra Arapların istilasına uÄŸrayacaktı. Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!