Kral’ı bir bakışta vuran kadın

Ürdün'ün yeni kralı 2'inci Abdullah'ın Filistin asıllı eşi Prenses Rania, güzelliği, sempatik ve mütevazı tavırlarıyla şimdiden Ürdün halkının gönlüne taht kurdu. Çapkınlıklarıyla tanınan Kral Abdullah, Rania'ya ‘‘ilk bakışta vurulduğunu’’ itiraf etmişti.

Filistin asıllı Prenses Rania'nın sessiz ve sakin yaşamı, geçen ay bir anaokulunu ziyaret ederken telefonunun çalmasıyla değişti. Arayan eşi Prens Abdullah'tı. Babası Kral Hüseyin, sürpriz bir şekilde kanser tedavisi gördüğü ABD'den ülkesine geri dönmüştü ve derhal Rania'dan saraya dönmesini istiyordu.

Kral Hüseyin ise sarayda büyük oğlu Abdullah ve sadık askerlerini hasta yatağının başına toplamış, talimatlar veriyordu. Sesi zorlukla duyulabiliyordu. Bir süre sonra Kral'ın iki generali, randevu almadan geldikleri halde 51 yaşındaki Veliaht Prens Hasan'ın makamına girdiler. Veliahtlıktan azledildiğini bildirdiler. ‘‘Kral karara itaat etmenizi istiyor’’ dediler. Prens Hasan, ‘‘Karara sadık kalacağım’’ yanıtını verdi.

Aynı dakikalarda Prenses Rania, gözleri yaş içinde saray kapısından içeri girdi. Karı koca, iki saat boyunca gelecekte ne yapacaklarını tartıştılar. İkisinde de zafer duygusundan eser yoktu. Geleceğin belirsizliği korkutuyordu. Bu karara Prens Hasan ne tepki verecekti? Ya Ürdün halkı?..

ZORLU GÜNLER

14 gün sonra takvimler 25 Ocağı gösteriyordu ve Kral Hüseyin, kansere yenik düştü. Ürdünlüler için belirsiz bir dönem başladı. Kral Abdullah'ın en kısa zamanda yeni ve zor görevine uyum sağlaması gerekiyordu. Abdullah gibi 28 yaşındaki eşi Prenses Rania için de yeni bir dönem başlıyordu. Sessiz, sakin bir yaşantı süren genç kadın, birdenbire kendini saraydaki iktidar ortamının içinde buldu.

Kral Hüseyin'in ikinci evliliğini yaptığı İngiliz asıllı Prenses Muna'dan dünyaya gelme oğlu olan Kral Abdullah'ın İngilizcesi, Arapçasından daha iyi. ‘‘Avrupalı gibi düşünüp Avrupalı gibi yaşayan’’ Kral Abdullah, şimdiye kadar siyasetten uzak durmuş, lüks ve güzel kadınlara merakıyla tanmış, hızlı bir yaşam sürmüştü...

Ürdünlüler nezdindeki bu eksilerine rağmen Kral Abdullah'ın hayatındaki en büyük artısı ise, 1993 yılında Filistin asıllı Prenses Rania ile yaptığı evlilik... Çünkü Ürdün halkının büyük bir kısmı Filistin asıllı. Ürdün Sarayı'ndaki Filistin asıllı tek kadın ise Prenses Rania. Bu nedenle Ürdün halkı Prenses Rania'ya büyük sempati besliyor. Genç kadın, güzelliği, eğitim ve kültür seviyesiyle Ürdünlülerin gönlüne taht kuruyor.

Filistinli bir bankerin kızı olan Prenses Rania, Kahire, Londra ve ABD'de eğitim gördü. Harvard Üniversitesi'nde okurken Prens Abdullah ile tanıştı. Rania'ya ‘‘ilk bakışta vurulduğunu’’ söyleyen Prens Abdullah, 1993 yılında Amman'da yapılan bir düğünle evlendi. Prens Abdullah'ın düğüne İngiliz asıllı annesi Prenses Muna'nın ilk kez saraya geri dönmesine izin verildi.

İKTİDAR SAVAŞI

Abdullah'ın kral ilan edilmesinden sonra Prenses Muna, bu kez resmen ‘‘kral annesi’’ olarak saraya geri dönüyor. Prenses Muna, bu zor döneminde Prenses Rania'yı yeni rolü ve görevine hazırlayacak. Kral Hüseyin'in dördüncü karısı Kraliçe Nur da 18 yaşındaki oğlu Prens Hamza'nın veliaht ilan edilmesi dolayısıyla Ürdün Sarayı'nda kalacak. İki kadın, Prenses Rania'nın bu geçiş döneminde en büyük destekçisi olacak.

Ürdün'de şimdilerde 34 yıl boyunca veliaht olduktan sonra görevden azledilen Prens Hasan'ın karısı Prenses Servet'in ettiği intikam yeminleri konuşuluyor. Kral Hüseyin'in ölümüyle Ürdün'de iktidar savaşları son bulmadı, anlaşılan tüm hızıyla devam ediyor...