Adayların beslenme ve uyku düzenlerine dikkat etmeleri gerektiğine işaret eden Oktaylar, “Özellikle sınav anındaki ruh hali; soruları anlayabilme, zamanı doğru kullanabilme, geniş bir bakış açısına sahip olabilme, entelektüel düşünebilme, güncel olayları takip edebilme, dünyada olup bitenleri yorumlayabilme kabiliyetleri ölçüldüğü için sadece çok çalışmak yoğun çalışmak ne yazık ki yetmiyor” dedi.
2012 yılındaki Kamu Personel Seçme Sınavı'na (KPSS) lise, önlisans, lisans düzeyinde yaklaşık 3 milyon kişinin gireceği belirten Oktaylar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sınava girenler adayların yüzde 7-8'inin atanabileceği için sınavın; seçme amaçlı, zor ve elemeye yönelik bir sınav olduğunu söyledi.
Oktaylar, sınav tarihi yaklaştığında sadece adayların değil, ailelerinin de son derece kaygılı olduğunu belirterek, “Kaygı, adaylar çok iyi çalışıyor olsa bile, bilişsel donanımı yeterli de olsa, sınav anında adayların başarılarını son derece olumsuz etkileyebiliyor. Bu özelliğinden dolayı da adayların sınavla ilgili hem psikolojik donanımı, hem teknik sureci değerlendirmeleri bu son bir ay oldukça önemli” dedi.
Sınav zeka ölçüyor
Adaylara, sınavın sadece öğretimsel değil, psikolojik ve test tekniklerini gerektiren yönlerini de son zamanlarda daha dikkate almaları önerisinde bulunan Oktaylar, sınavın bilgi ölçüyor gibi görünse de aslında zeka ölçtüğünü belirtti.
Oktaylar şöyle konuştu:
“Ölçtüğü şey, zamana karşı hızlı okuma ve anlama, test tekniklerini kullanabilme, özellikle de sınav anında bazı duygularını kontrol edebilme gücüdür. Çünkü sınava giren adayların büyük çoğunluğu son derece iyi çalışır ve donanımlı bir şekilde sınava girerler. Sınavın kapsamına bağlı konular oldukça geniştir. Bunların test tekniğine bağlı sorularla ölçülmesinde de bazen teknik sorunlar olabiliyor. Sınav da eleme amacını taşıdığı için bazen sorular üzerinde adayı yanıltabiliyor. Bu açıdan adayların çok yönlü bir şekilde bu sınava hazırlık yapmaları önemli.”
Son zamanlarda soru çözüm becerisi geliştirilmeli
Oktaylar, sınava kısa süre kala özellikle soru çözerek ve deneme sınavları yaparak hazırlanılması gerektiğini ifade ederek, adayların yapamadıkları, eksik ve hatalı yaptıkları sorularla ilgili konu tekrarı yapmalarının da son derece önemli olduğunu ifade etti.
Adayların, sınav kaygısını arttıracak iletilerden veya çevrede bu konuda yanlış sonuç doğuracak her türlü haberden uzak durmaları gerektiğini belirten Oktaylar, şöyle devam etti:
“Hem moral ve motivasyon anlamında hem de çevre değişkenleri anlamında yaptıklarına dikkat etmeleri çok önemli. Uyku düzeni, beslenme düzeni çok önemli. Özellikle sınav anındaki ruh hali soruları anlayabilme, zamanı doğru kullanabilme, geniş bir bakış açısına sahip olabilme, entelektüel düşünebilme, iyi bir yurttaşın sahip olması gereken güncel olayları takip edebilme, dünyada olup bitenleri yorumlayabilme kabiliyetleri ölçüldüğü için sadece çok çalışmak yoğun çalışmak ne yazık ki yetmiyor. Sınav günü sahip olduğu ruh hali, okuduğunu anlayabilme yeteneği, sorulara bakış açısı sınav anında olabilecek duygu ve travma durumlarıyla ilgili otokontrol şekli, bütün bunları da dikkate alarak adaylar sınava hazırlanmalı.”
Son bir ay gazete okuyun, haber izleyin
Sınav tarihi yaklaştıkça özellikle gazete, kitap okumanın, haber izlemenin önemli olduğunu kaydeden Oktaylar, yorum yapabilecek düşünce yapısına sahip olmanın, zamanı çok doğru kullanabilme adına önemli olduğunu vurguladı.
Sınavda sorulan derslerle ilgili soru çözüm hızına dikkat etmenin önemine değinen Oktaylar, şöyle konuştu:
“Sınava giren adayın sınava hazırlık sürecindeki performansları ya da denemelerde gösterdiği sonuçlar, genelde gerçek sınavla uyuşmuyor. Bu biraz kişisel bir durum. Fakat bir adayın kendi gelişimini eksiğini takip etmesi, tamamlaması gerekirken, başka adayların durumunu takip etmesi veya başka kişilerin sınavın olumsuzluğuyla ilgili iletilere haberleşmelere girmeleri onlar için son derece zararlıdır. Bir çok adayın yaşayacağı sorun zamanı kullanamamasıdır. Genel kültür, genel yetenekte toplam 5 dersten soru geliyor.
120 soruya 120 dakika süre veriliyor. Adayların büyük çoğunluğu süreyi yetiştiremiyorlar. Bir çok soruya konu olan bilgileri bildikleri halde, o soruda o bilgiyi yorumlamak, karşılaştırmak, bir sonuç elde etmek, gibi zihinsel yetenekler ölçüldüğü için, ezber yöntemiyle çalışan adaylar bunu da yapamıyorlar. Onun için yorum yapabilmeye, karşılaştırma, ilişki ve sonuç elde etmeye yönelik çok yönlü çalışmak gerekiyor.
Çalışırken düz okuma, altını çizme, tekrar yaparak çalışma, anlamayı da zorlar, test sorularını yapmaya da da engel olur. Onun için adayların konuları kavramsal gruplama, kavram haritaları şekilleri ile destekleyerek yazılı çalışmaları çok önemli sonuçlar ortaya koyar.”
Doğru düşüncelerle kendinizi yönlendirin
“Atanmak zorundayım, kazanmak zorundayım, kurtulmak zorundayım” gibi, bu tür iletilerin beyin tarafından üretildiği zaman, zihnin ve bedenin algılama gücünün düştüğüne dikkati çeken Oktaylar, “Adaylar, bunun yerine sınavı 'kazanmak istiyorum', 'kazanmak için elimden geleni yapacağım', 'süreçte eksiklerimi biliyorum, tamamlayacağım' gibi doğru düşüncelerle kendilerini yönetirlerse kaygı düzeyini normale dönüştürürler” dedi.
Oktaylar, sözlerini, “Kaygı tabi ki olmalı fakat kaygı ne az, ne de çok fazla olmalı. Kaygı; sınav başarısını engelleyecek kadar yoğunsa, eğer bu konuda teknik bir destek almalarını öneririm. Eğer o aday o kaygısını sınava yönelik olumlu bir motivasyon kaynağı olarak kullanırsa, bu da onun için bir avantaj olur” diye tamamladı.